Covid-19 sürecinde yaşam tarzı değişiklikleri nedeniyle daha sık görülen hareketsizlik, obezite ve ek stres kalp krizi ve inme riskini artırıyor. Yapılan araştırmalar koronavirüs pandemisi sırasında kalp krizinden ölüm riskinin önceki dönemlere göre iki kat fazla olduğunu gösteriyor. Çünkü kalp rahatsızlığı belirtileri yaşayan hastalar bulaş endişesi nedeniyle hastaneye gitmekten çekinerek tedavilerini aksatabiliyor. Bu durum da tablonun daha da ağırlaşmasına neden oluyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Nuri Cömert, “12- 18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası”nda, korona sürecinde kalp sağlığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Belirtiler varsa zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalı
Pek çok insan, koronavirüse yakalanma korkusu yüzünden Covid-19 pandemisi sırasında hastaneye gitmekten kaçınmaktadır. Bu durum birçok kişinin kalp krizi belirtilerini görmezden gelmesine neden olmaktadır. Kalp krizi belirtileri ortaya çıktıktan sonra hastaneye erken gitmek, kalp krizinden yaşam kayıplarını önlemek için hayati öneme sahiptir. Ölümcül olmayan kalp krizleri bile ilerleyen yıllarda kalp yetersizliğine neden olabilir.
Pandemide kalp hastalıklarından yaşam kaybı oranları yükseliyor
Yapılan araştırmalar koronavirüs salgınının pik dönemlerinde kalp krizinden yaşam kaybı olasılığının önceki yıllara göre fazla olduğu belirtmiştir. Koronavirus pandemisinin pik dönemlerinde bulaş korkusu nedeniyle kalp hastalığı nedenli hastaneye başvurularda yaklaşık yüzde 20 azalma izlenmiştir. Pandeminin stabil seyrettiği dönemlerde ise hastaneye başvuruların tekrar artmaya başladığı, başvuran kalp krizi hastalarının daha genç ve kalp krizinden yaşam kaybı oranlarının ise önceki dönemlere göre 2,4 kat fazla olduğu görülmüştür.
Kalp krizi geçiren hasta sayısında artış gözlemlenebilir
Önümüzdeki dönemlerde şiddetli kalp krizi geçiren hasta sayısında artma beklenebilir. Kalp krizi geçiren hasta grubunda aşılama ve Covid-19 enfeksiyonu riskinin azaltılması önem göstermektedir. Göğüste baskı, sıkışma hissi, terleme, çarpıntı, bulantı, kusma gibi kalp krizi belirtisi olabilecek şikayetler dikkate alınmalıdır. Belirtilerden herhangi biri varsa zaman kaybetmeden sosyal mesafe ve maske takma kurallarına uyularak hastanelere başvurulmalıdır. Yapılan değerlendirmelerde durumun aciliyetine göre verilen tedavi planlarına uyularak kalp krizinden ölüm riski azaltılabilir.
Kalp krizi belirtilerinde yapılması gerekenler şunlardır;
Hemen 112 Acil çağrı numarasıyla profesyonel destek istenmelidir.
Varsa kişiye aspirin verilmeli ve çiğnemesi sağlanmalıdır.
Kişi oturtulmalı veya yatar duruma getirilmelidir.
Kıyafetler sıkıysa gevşetilmelidir.
Hastanın derin ve yavaş nefes alıp vermesi sağlanmalıdır.
Kişinin dilaltı hapı varsa zaman kazanmak için kullandırılabilir.
Hastayı öksürtmek nabız farklılığı hissedildiğinde faydalı olabilir.
Kalp krizi geçiren kişi yalnız bırakılmamalı, zaman kaybedilmemeli, ağızdan ilaç haricinde bir şeyler verilmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.