Great Place to Work Enstitüsü tarafından yapılan “Türkiye'nin En İyi İşverenleri Benchmark” araştırmasının sonuçlarını açıklandı. 96 bin 269 çalışanın temsil edildiği araştırma, çalışan kadınlar için anne ve annelere özel uygulamaların güven ve iş yeri seçimi için önemli kriter olduğunu gösteriyor.
Kurum kültürü gelişimi alanında sektör ve ölçek bağımsız tüm şirketlere tercih edilen iş yerleri inşa etmeleri konusunda destek veren araştırma ve danışmanlık kuruluşu Great Place To Work Enstitüsü, yaptığı araştırmalarla iş hayatına ilişkin yeni bulguları paylaşıyor. 96 bin 269 çalışanın temsil edildiği Türkiye'nin En İyi İşverenleri 2019 Benchmark Araştırması sonuçlarını açıklayan Great Place To Work Enstitüsü kadın ve erkek çalışanların iş hayatındaki rolüne ilişkin verileri analiz etti. Araştırmada Trust Index çalışan anketi ile Great Place to Work metodolojisinde yer alan ve kurum kültürü oluşturan; güvenilirlik, saygı, hakkaniyet, gurur ve takım ruhu boyutları değerlendirildi.
Sorumluluk konusunda erkek çalışanlardan ayrışıyorlar
Araştırmanın güvenilirlik boyutundaki “Yöneticiler yetkindir ve işlerini iyi yapar.” ifadesine kadın çalışanların yüzde 70’i, erkek çalışanların yüzde 66’sı olumlu cevap verdi. Kadın ve erkek çalışanların en fazla ayrıştığı “Burada çalışanlar çok sorumluluk alabiliyor.” sorusunda ise kadın çalışanlar %74, erkek çalışanlar ise %70 oranında pozitif yanıt verdi.
Kadın çalışanlar daha fazla eğitim ve gelişim olanağı talep ediyor
Saygı boyutunda oransal olarak birbirine çok yakın yanıtlar veren kadın ve erkek çalışanlar arasındaki makasın en yüksek olduğu oran, “Mesleki açıdan ilerlememi sağlayacak eğitim ve gelişim olanakları verilir.” ifadesinde görüldü. Bu soruya kadın çalışanların yüzde 59’u, erkek çalışanların yüzde 65’i olumlu cevap verdi.
Adil davranma konusunda daha hassaslar
Hakkaniyet boyutunda “Çalışanlara, cinsel yönelimlerine bakılmaksızın adil davranılır.” sorusuna verilen cevaplarda erkeklerde oran %81, kadınlarda %85. “Bu iş yerinde çalışanlara yaptıkları işe uygun ücret ödenmektedir.” ifadesini erkek çalışanların yüzde 45’si, kadın çalışanların yüzde 41’i olumlu yanıtladı.
Şirketlerin geliştirdikleri uygulamalar kadın çalışanlar için belirleyici
Türkiye’nin en iyi işverenlerinin açıklandığı listede “Best Workplaces for Woman” özel ödülüne de dikkat çeken Great Place to Work Genel Müdürü Eyüp Toprak, “For ALL yaklaşımımız çerçevesinde kadınların iş yaşamına entegrasyonuna özel önem veriyoruz. Listemizi oluştururken, şirketlerde hayata geçirilen insan yönetimi uygulamalarını, cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmaları ve kadınların çalıştıkları iş yerlerindeki güven endeksini esas alıyoruz. En iyi işveren listesine giren şirketlerde çalışan annelere verilen değer, anneler için geliştirilen özel uygulamalar ve fırsatlar, kadın çalışanlar için o iş yerini harika bir iş yeri olarak tanımlamalarında rol oynuyor.” dedi.
Esnek çalışma ve süt odası uygulamaları tercihi etkiliyor
Gerek anne adayı, gerekse anne olan çalışanlara yönelik yapılan farklı uygulamaların o iş yerinde çalışan kadınların şirket algısını ve iş yeri tercihini etkilediğini belirten Toprak, şu bilgiyi verdi: “Doğum yapan çalışanlara özel maddi destek, farklı izin uygulamaları, esnek çalışma koşulları, süt odası uygulamaları her ne kadar klasik yöntemler gibi gözükse de kadınların iş yeri algısında büyük farklılıklar yaratan uygulamalar. Farklı olarak kadınlara ve annelere yönelik yapılan özel programlar, annelere verilen değerin şirketlerin güven kültürü oluşturmaları açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.”
Great Place To Work Enstitüsü, kurum kültürü konusunda uzmanlaşmış, 5 kıtada ve 60’tan fazla ülkedeki ofisiyle sektör ayrımı olmadan tüm ölçeklerdeki şirketlere mükemmel iş yerlerini inşa etmeleri, geliştirmeleri konusunda destek veren bir araştırma ve danışmanlık kurumudur. Great Place to Work, 30 yılı aşkın süredir dünya çapındaki en iyi işverenleri belirlemekte ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktadır. En İyi İşverenler listeleri, işveren markasının duyurulması ve güçlendirilmesi için şirketler tarafından tercih edilen ve kabul görmüş bir araştırmadır. Enstitü’nün her yıl 7 bine yakın işletme ve 16 milyondan fazla çalışanı dahil ettiği analizleri, kurum kültürü alanında dünyada gerçekleştirilen en geniş çaplı araştırma olma özelliğini taşımaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.