Ramazan ayında AKP'nin parti olarak verdiği Bursa ve ilçelerindeki iftarların maliyetini karşılayarak yaptığı partizanlıkla tepki toplayan Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, şimdi de eğitim yardımı çeklerini yine büyük çoğunlukla AKP'li ailelere dağıttığı ortaya çıktı.
Toplam tutarı 6 milyon TL'yi bulan 60 bin adet eğitim yardımı çekinin muhtarların belirlediği listeler yerine, AKP'nin mahalle temsilcilerinin hazırladığı listelerdeki partililere dağıtılmasına sert tepki gösteren İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, "Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmak, kendinden olmayanları ötekileştirmek, bunların topunun fıtratında var. Sayın Aktaş'ın, 'Bizden olmayanlara su yok!' anlayışını şiddetle kınıyorum. Bunun adı tek kelimeyle vicdansızlıktır" dedi.
Çok sayıda mahalle muhtarının bu adaletsizliğe adeta isyan ettiğine değinen Başkan Türkoğlu, 'Mahallemizde Büyükşehir Eğitim Çekleri dağıtımı Ak Parti mahalle temsilcisi aracılığı ile yapılmaktadır, muhtarlığımızla bir alakası yoktur. Mahalle halkımızın bilgisine arz ederim' diye haykıran muhtarımızın haklı isyanını Bursalı hemşehrilerimizin vicdani takdirlerine sunuyorum" şeklinde konuştu.
Türkoğlu şunları söyledi:
"AKP'li Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin partizanlık vukuatlarını bir bir dile getirmekten vallahi de bıktık, billahi de bıktık.
Biliyorsunuz daha yakın geçmişte, üstelik Ramazan gibi kutsal bir ayda, AKP'nin Bursa ve ilçelerinde verdikleri onbinlerce kişilik iftar yemeklerine sponsor olmuştu Bursa Büyükşehir Belediyesi.
Üstelik hatırlayın;
Bunu biz değil kendileri yazılı olarak itiraf etmişlerdi.
AKP'nin Gemlik ve Mustafakemalpaşa İlçe başkanlıklarınca yapılan açıklamalarda, 'Partimizin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı katkılarıyla düzenlediği iftarımıza tüm halkımız davetlidir" denilerek, somut belgeli, açık bilgili duyurular yapmışlardı.
O günlerde biz de çıkmış, "Beytülmaldan bir hırka aşıranın cenaze namazı kılınmaz" diyerek, Bursalıların vergileriyle, harçlarıyla, her çeşit ödemeleriyle oluşturulan Büyükşehir bütçesinin, yalnızca iktidar partisinin emrine tahsis edilemeyeceğini haykırmış, bunun aslında Sn. Alinur Aktaş'ın, görevini kötüye kullanarak kamu kaynaklarını usule uygun kullanmayarak suç işlediği anlamına geldiğini vurgulamıştık.
Çok açık bir biçimde suçüstü yakalanan Sn. Aktaş, her zamanki gibi suskun kalarak işi pişkinliğe vurmuştu.
Anlaşılıyor ki, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı; vatandaşı ayırmayı, iktidar partili olanları kayırmayı, geri kalanları da ötekileştirmeyi alışkanlık haline getirmiş.
İşte şimdi de eğitim yardımı çeklerinin dağıtım skandalıyla karşı karşıyayız.
Biliyorsunuz Sn. Alinur Aktaş yeni eğitim döneminin başlangıcı öncesinde, ihtiyaç sahibi ailelere eğitim yardımı çeki dağıtacaklarını alay-ı vala ile açıklamıştı.
20 bin aileye 100'er liralık 3'er kırtasiye çeki verileceğini gururla duyuran Sn. Aktaş, toplamda 60 bin adet olan bu desteğin 6 milyon TL'lik bir maliyeti olacağını, bu yolla ihtiyaç sahibi ailelere bir nebze destek olacaklarını ifade etmişti.
Doğrusu bu ya;
Şayet doğru bir tespitle ve adil bir dağıtımla gerçekleşirse, bizler de bunun isabetli bir hizmet olacağını düşünmüştük.
Ne yazık ki bir kez daha yanıldığımızı gördük.
Meğer huylu huyundan vaz geçmemiş, Bursalıların tamamının başkanı olduğunu yine unutan Sn. Aktaş, bu konuda da sadece kendi partililerine hizmet etmeyi tercih etmiş.
Peki bu kez kim diyor bunu?
Dağıtım listelerini oluşturan, ancak oluşturdukları bu listelerin dikkate alınmadığından, gerçek ihtiyaç sahibi vatandaşlara mahçup oldukları için isyan eden muhtarlar söylüyor.
Bu konudaki tepkisini sosyal medyadaki sayfasına kadar taşıyan bir muhtarımız bu durumu bakın nasıl açık ve net biçimde izah ediyor.
'Mahallemizde Büyükşehir Eğitim Yardımı Çekleri dağıtımı Ak Parti mahalle temsilcisi aracılığı ile yapılmaktadır, muhtarlığımızla bir alakası yoktur. Mahalle halkımızın bilgisine arz ederim...'
Gerçek ihtiyaç sahibi mahalle sakinlerinin mağduriyetini ve bu durum karşısında bir şey yapamamanın mahcubiyetini başka türlü nasıl dile getirebilirdi ki Sn. Muhtarımız?
Muhtarımızın bu haklı isyanını Bursalı hemşehrilerimizin vicdani takdirlerine sunuyorum."
Aynı konuya değinen bir başka mahalle muhtarımız da konuyla ilgili madde madde bir serzenişte bulunuyor.
En sonunda da diyor ki;
'Ben belki mahallemin daha az nüfusa sahip olduğu ve çok sayıda ihtiyaç sahibi olmadığı için yaşamadım ama çok muhtar arkadaşımdan bu hususta rahatsız olduklarını, sitem ettiklerini duydum. Temennim, kim ne yardım yapıyorsa vatandaşın onu tanıması, isim listesini bilmesi ve kime ne yardım yapıldıysa, herkesin bilgisi dahilinde yapılmasıdır..'
Yıldırım'da diğer bir muhtarımızın haykırışına bakın;
'Bu şehirde iktidar yanlısı muhtar değilsen vay haline vay. Kısaca yalakalık yapacaksın ki, vatandaşın işini yapsınlar!'
Yine 'Mağdur Muhtar' adı altında gösterilen bir tepki var ki, durumu net özetliyor.
'Ben de bir mahallenin muhtarıyım. Duydum ki, kendi adamları tarafından dağıtım yapılmış. Bizim hazırladığımız listeden yardım alan tek kişi yok. İnsanlar kapımızda kuyruk oldu ama bizim bu konuyla alakamız olmadığını kimse vatandaşa söylemiyor. Muhtarlar kullanılıyor ama adam yerine konulmuyor.'
Tepkiler, isyanlar, kınamalar, serzenişler işte böyle uzayıp gidiyor.
Hangi birini dile getirelim Sn. Aktaş?
Hoş, sen yine kulağının üzerine yatacaksın. Üç maymunu oynayıp; 'Görmedim, Duymadım, Bilmiyorum' diyeceksin.
Ama sabret az kaldı.
Bütün bunları çok net duyacağın, bariz olarak göreceğin, çok iyi bileceğin ve de vatandaşa hepsinin hesabını sandıkta vereceğin günlere az kaldı.
Bursalılar partizanca verilen hizmet anlayışını geçmişte affetmedi, şimdi de affetmeyecek, gelecekte kim aynısını yapmaya yeltenirse onu da affetmeyecek!
Vatandaşı ayırarak, kayırarak, ötekileştirerek, kamu kaynaklarını yandaşlara harcayarak hizmet etmenin vebali, hem bu dünyada hem de huzuru mahşerde çok ama çok büyüktür.
Allah kimseyi böyle bir vebali üstlenmekle ve de kimseyi böyle bir günaha ortak olmakla, aracılık etmekle sınamasın..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.