İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashır’in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada mahkeme, 3 sanığın tahliyesine, Albashir'in ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanıkların terör örgütüyle irtibatının olup olmadığına ilişkin ilgili kurumlarına yazı yazılmasına da karar veren heyet, duruşmayı 12 Şubat tarihine erteledi.
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashır’ın da bulunduğu 8 tutuklu sanık ve 1 başka suçtan tutuklu sanık hazır bulundu. Sanık avukatlarının da katıldığı duruşmaya 6 tutuklu sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Sanıkların terör örgütleriyle irtibatları olup olmadığına ilişkin ilgili kurumlara yazı yazılması talep edildi
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Genel Kurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT Başkanlığı ve ilgili kurumlara yazı yazılarak sanıkların terör örgütleriyle irtibatları olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgeler varsa gönderilmesini talep etti. Savcılık ayrıca, bu talebin yerine getirilmesi durumunda dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı'na gönderilmesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Tahliye talebine ilişkin tercüman aracılığıyla savunması sorulan sanık Ahlam Albashir, bir şey söylemek istemediğini söyledi.
"Bütün ölenler bu Ahlam yüzünden ölmüştür"
Tutuklu sanıklardan Ferhat Habeş savunmasında, "Hiçbir terör örgütüyle, ne PKK ne de başka bir örgütle bir alakam yoktur. Birkaç gün benim yanımda misafir kalmak istedi, bana Avrupa'ya gideceklerini söyledi. Bütün ölenler bu Ahlam yüzünden ölmüştür, benim bir alakam yoktur" şeklinde konuştu.
"Alnında terörist yazmıyor ki"
Tutuklu sanıklardan Hüseyin Güneş, uzaktan yakından kimseyi tanımadığını belirterek, "Bir tane alçak gelmiş, alnında terörist yazmıyor ki. Allah hepsinin belasını versin" diye konuştu.
"Eğer Allah'tan korksaydı bu patlamayı yapmazdı"
Savunma yapan tutuklu sanık Mahmud El Yusuf ise "Ahlam eğer Allah'tan korksaydı bu patlamayı yapmazdı, Allah korkusu yokmuş mu ki yaptı. Ben 11 yıldır Türkiye'deyim, ne PKK ne de başka bir örgüt bilmiyorum. Herhangi bir iletişimim, görüşmem de yoktur. Patlamadan 3 ay önce Türkiye'ye gelmiş, benim bununla ne alakam var?"
3 sanığa tahliye
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Bakar Carkes, Hasan Aburas ve Muhap Ammari'nin üzerlerine atılı suçun değişme ihtimali ve tutuklulukta kaldıkları süreyi de dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Ayrıca sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri de uygulandı.
Albashir'in tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Ahlam Albashir'in de arasında bulunduğu tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Terörle irtibatlarının olup olmadığına ilişkin ilgili kurumlara yazı yazılacak
Sanıkların terör örgütüyle irtibatının olup olmadığına ilişkin herhangi bir bilgi, belge veya beyan bulunup bulunmadığı hususunda Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ve MİT Başkanlığı'na yazı yazılmasına karar veren heyet, dosyanın mütalaa hazırlanmak için Savcılığa gönderilmesine de hükmederek duruşmayı 12 Şubat tarihine erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Albashır’ın ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme’ suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet, 99 kişiye karşı ‘tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan bin 930 yıl 6 aydan 2 bin 970 yıla kadar ve ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değişitirilmesi’ suçundan 12 yıldan 24 yıla kadar olmak üzere toplamda, 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 949 yıl 6 aydan 3 bin 9 yıla kadar hapsi talep edildi. İddianamede, aralarında firari sanık örgüt elebaşlarından Cemil Bayık’ın da bulunduğu diğer şüphelilerin ise 7’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 938 yıldan 3 bin 16 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.