Hazır giyimin yaygınlaşmasıyla birlikte tarih olan ısmarlama terzilik mesleğini dedesinden devralan Göksel Yıldırım, 35 yıldır Kapalıçarşı'daki dükkanında mesleğini sürdürüyor. Terzilerin artık yalnızca tamir işini yaptığını belirten Yıldırım, "65-70 yaşlarında olan ustalarımla ısmarlama terzilik geleneğini devam ettiriyoruz" dedi.
Hazır giyimin yaygınlaşmasıyla ısmarlama terziliğin bitme noktasına geldiğini belirten ve Bursa'da 35 yıldır terzilik yapan Yıldırım, değişen ve gelişen teknolojik şartlara rağmen ısmarlama terziliğe ısrarla devam ediyor. Deneyim ve tecrübelerine güvendiği 70 yaş ve üzeri ustalarla bu geleneği devam ettiren Yıldırım, ustalarından çok şey öğrendiğini ifade etti.
Bursa haber...
'TERZİLİK KUMAŞTAN CEKET ÜRETMEKLE OLUYOR'
Terziliğin göründüğü kadar basit bir meslek olmadığını dile getiren Göksel Yıldırım, "Atölyemiz yaklaşık 35 senedir var. O zaman genç olan, şimdi yaklaşık 65-70 yaşlarında olan ustalarımla bu işleri devam ettiriyoruz. Yaş itibariyle her yıl bir ustamızı kaybetsek de şimdi 70 yaş üzerinde olan 4-5 ustamla ısmarlama terzilik işlerini devam ettiriyoruz. Genç usta yetişmiyor. Tasarım ve terzilik arasında birçok okul açıldı. Gelen arkadaşları deniyoruz. Terziliği insanlar makinenin başına oturup bir şeyler dikmek olarak görüyorlar. Terzilik kumaşı eline alıp, masaya yatırıp kalıplandırmayla ve onu bir pantolon, ceket, gömlek olarak meydana getirmekle oluyor. Biz bunları tam yapana terzi diyoruz" dedi.
Bursa haber...
'USTALARIMDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM'
Değişen modaya 70 yaşındaki ustalarla ayak uydurduklarını dile getiren Yıldırım, “Ben ustalarımdan çok şey öğreniyorum. Onlar da benden çok şey öğreniyor. Bizim avantajımız bu. Kalıplar dünyada değişiyor. Gençlerin stilleri değişiyor. Bundan 15-20 yıl önce yaptığımız takım elbiseler, pantolonlar şimdi tamamen farklı vaziyette. Ben ustalarıma bunları sağlıyorum. Onlar da kendi işçilikleriyle bu güzel görüntüyü veriyorlar" ifadelerini kullandı.
TEKNOLOJİYE AYAK UYDURAMADILAR
Üretimi artırmak ve zamandan tasarruf etmek için atölyeye son model makineler aldığını belirten Yıldırım, "Eski ustalarımın hepsi yeni makineleri bırakıp, kenara ayırdığımız eski makinelerle çalışmaya devam ettiler. Biz kendimizi ve makinelerimizi yenileyince zamandan ve adetten kazanacağımızı düşündük fakat tam tersi oldu. Biz de ustalarımızın alışkan olduğu makinelere dönmek zorunda kaldık" diye konuştu.
54 YILLIK ÇIRAK
Çıraklığa 9 yaşında başladığını söyleyen atölyenin 63 yaşındaki en genç ustası Behat Taş ise, "Şu anda 63 yaşındayım fakat ustalarımın yanında hala çırak gibiyim. İşimizi severek yapıyoruz. Yetişme tarzımız terzilikten başladığı için başka bir meslek göz önüne almadık. 54 yıldır bu işi yapıyorum, Allah uzun ömür verirse 50 yıl daha bu işi yapabilirim" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.