Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın, içinde Cumhurbaşkanı geçiyor diye bir önergeyi daha iade ederek 26. Dönemi kapattığı ortaya çıktı. CHP'li Ceyhun İrgil, 13 Nisan'da verdiği yazılı soru önergesinin iadesinde gerekçe yazısının 15 Mayıs tarihinde yazıldığını belirterek, "Bir ay beklenmiş, Meclis kapanmış, içtüzük bahane edilmiş, tam bir şımarıklık hali" dedi.
TBMM 26. Dönemi sona ererken bir önerge daha İçtüzük hükümlerine uygun olmadığından iade edildi. CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil tarafından Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a yöneltilen yazılı soru önergesinde iki soru sakıncalı bulundu. Sözleşmeli öğretmenlik alımı için mülakat yapacak komisyonların başkanlarına Cumhurbaşkanı listesi verildiği, yani torpil talimatı verildiği iddiasını içeren önergenin Meclis Başkanı İsmail Kahraman tarafından geri yollanmasına neden olan sorular şunlar:
Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Cumhurbaşkanı selamıyla kimler için torpil yapılmaktadır?
Cumhurbaşkanının "Şahsımın adını kullanarak kurallar dışında bir iş yapılmasına rıza gösteremem. Hiçbir bakanlıkta kurumda şahsımın adını kullanarak herhangi bir sürecin tıkanmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınımda olsa bizzat ben bakanımı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun" talimatına rağmen bu talimatın hiçe sayılmasının nedeni nedir?
TBMM İçtüzüğünün 96 ve 97. maddeleri gerekçe gösterilerek iade edildiği belirtilen yazıda "Söz konusu sorular çıkarıldığı veya İçtüzük hükümlerine uygun olarak yeniden düzenlendiği takdirde önergeniz işleme konulabilecektir" denildi.
KONUNUN CİDDİYETİNE DİKKAT
Önceki sözleşmeli öğretmenlik atamalarında mülakat komisyonlarındaki torpil iddiaları nedeniyle konunun ciddiyetine dikkat çeken CHP'li İrgil, "Önergemiz yanıtlansaydı MEB'in samimiyetini sorgulamazdık ama şimdi herkes töhmet altında" dedi. İrgil şu ifadelerde bulundu:
"Önergenin iadesine gerekçe gösterilen 96. madde kısa, gerekçesiz ve kişisel görüş ileri sürmeksizin; kişilik ve özel yaşama ilişkin konuları içermeyen bir önerge ile açık ve belli konular hakkında bilgi istenebileceğini, 97. madde ise istişare amaçlı konular içeren soruların kabul edilmeyeceğini söyler. Oysa bizim her iki sorumuz da önergeye konu olan iddialara yönelik, yani Meclis Başkanı biraz keyfi davranmış. Ayrıca biz önergeyi 13 Nisan'da imzalamışız, Başkan iade yazısını 15 Mayıs'ta imzalamış yani bir ay sonra. Meclis'in kapanması beklenerek iade yazısı 17 Mayıs'ta makama gönderilmiş. Ne bir ciddiyet var, ne konuya hakimiyet var, ne saygı var. Tam bir şımarıklık hali. Kahraman'ın şımarıklığı işte, kendisinin içinde Cumhurbaşkanı geçen önergeye alerjisi vardı.
Bugüne dek söyledikleriyle, tutum ve tavırlarıyla oturduğu koltuğun değerini hiçbir zaman anlamadığını yeterince gösteren bu kişiye ne söylesek az olacaktır."
LİSTEYE GÖRE PUAN VERİN İDDİASI
CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil iade edilen soru önergesinde 12 Nisan'da gerçekleşen bir toplantıda yaşananları sorumuştu. Öğretmen alımıyla ilgili mülakat süreci öncesi mülakat komisyonları başkanlarının bir araya geldiği Ankara Öğretmenevi'ndeki toplantıda yaşanan skandal, iddiaya göre şöyle gerçekleşti:
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt yanında görevden alınmış iki daire başkanı ile birlikte toplantının yapıldığı salona geldi. Kendisine bağlı olmamasına rağmen, toplantıdaki komisyon başkanlarına mülakatlarda Cumhurbaşkanlığından gelen isim listesine 5 ile 10 arası, Başbakanlık, Bakanlar ve Müsteşar'dan gelen isim listelerine ise 1 ile 5 arası puan verilmesinin talimatını verdi. Müsteşar Yardımcısı Kurt'un verdiği bu talimata, toplantıyı yöneten Ölçme Değerlendirme Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu Müsteşar Yardımcısı Muammer Yıldız karşı çıktı.
SORULAR YANITSIZ KALDI
CHP'li İrgil Bakan İsmet Yılmaz'a bu toplantının nedenlerini ve alınan kararları, müsteşar yardımcısının yanındaki daire başkanlarını, bu kişilerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ ile mücadele kapsamında görevden alınıp alınmadığını sormuştu. Önergenin iadesine neden olan iki sorunun dışında diğer sorular da şunlardı:
Mülakatlardaki torpil iddialarını doğrular nitelikteki bu skandal olay sonrası Bakanlığınız öğretmen adaylarına torpil olmadığına dair nasıl bir güvence sunacaktır?
Bakanlık bünyesinde bürokratlar arasında yaşanan bir kavga olduğu ve bu kavgaya da Cumhurbaşkanı ile Başbakanın taraf olduğu doğru mudur?
Müsteşar Yusuf Tekin'in "Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde FETÖ ile mücadele bitmiştir" açıklamasının birkaç hafta sonrasında böyle bir skandala neden olacak kavganın sebebi nedir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.