• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 12 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 14 °C

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı uyardı

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı uyardı
Bir binanın durup dururken çökmesi normal bir durum değil!...

İstanbul Küçükçekmece’de bir kişinin ölümüne ve 8 kişinin de yaralanmasına neden olan 3 katlı binanın çökmesi iş sağlığı ve güvenliği konusunu yeniden gündeme getirdi.

Binaların yapısal olarak güçlü bir şekilde dizayn edilmesi gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Burada bir inşaat mühendisliği hatası veya yapılan tekniklere uyulmaması gibi bir durum söz konusu olabilir.” dedi.

Dr. Bingöl: “Bina durup dururken kendi kendine çökmez. Bir depremde de çökmemesi lazım. İş yeri açma ruhsatı olan yerler de sonradan denetlenmeli!”

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, İstanbul Küçükçekmece’de bir kişinin ölümüne ve 8 kişinin de yaralanmasına neden olan 3 katlı binanın çökmesini değerlendirdi.

Binaların yapısal olarak güçlü bir şekilde dizayn edilmesi gerekiyor!

Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, çöken binaya ilişkin değerlendirmede bulunarak, binaların yapısal olarak güçlü bir şekilde dizayn edilmesi gerektiğine işaret ederek, “Burada bir inşaat mühendisliği hatası veya yapılan tekniklere uyulmaması gibi bir durum söz konusu olabilir. Eğer tekniklere uyulduysa bile, kolon kesilmesi gibi bir sorun da yaşanmış olabilir. Bir binanın durup dururken çökmesi normal bir durum değildir. Genellikle bu tür çökmeler, çevrede bir kazı çalışması veya yeniden inşaat yapımı gibi zeminde problemlere yol açan etkenlerle ortaya çıkar. Ancak, bu olayda bina kendi kendine çökmüş gibi görünüyor. Bu durumda alttaki dükkânın çöküşe yol açması şüphe uyandırıcı. Burada yapısal bütünlüğü bozan başka bir durumun olması muhtemel.” dedi.

Dr. Bingöl: “Asıl problem, binaları uygun tekniklerle inşa etmemiş olmamız”

Binanın giriş katında bulunan dükkânın çökmeye etken olmuş olabileceğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Ancak yapısal bütünlüğü bozan durumu tespit etmek gerekiyor. Bu da yapılan incelemenin sonucunda ortaya çıkacaktır. Bina çok eski bir yapı değil, 1988 yapımı olduğu belirtiliyor. Bizim asıl problemimiz, binaları uygun tekniklerle inşa etmemiş olmamızdan kaynaklanıyor. Bu nedenle binaların güçsüz olduğunu düşünerek güçlendirme çalışmaları yapıyor ve yeni deprem yönetmeliklerine uygun binalar inşa etmeye çalışıyoruz. Bu yüzden kentsel dönüşüm içindeyiz. Ancak dört katlı bir binanın kendi kendine çökmesi çok normal bir durum değil.” diye konuştu. 

Bir binanın ortalama yaşı yaklaşık 80 sene…

“Bir binanın ortalama yaşı yaklaşık 80 senedir.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Osmanlı döneminin ilk dönemlerinden kalan binalar var. Yurt dışına gittiğinizde görüyorsunuz. 100, 120 sene 150 senelik binalar var. Hepsi ayakta duruyor. Savaş geçirmiş. 2. Dünya Savaşı, 1. Dünya Savaşı. Ayakta duruyor. Ama bizim binalarımız 1985, 1988, 1975 yılında yapılan binalar kendi kendine çökmese de ufak bir depremde sallandığında çöküyor. Yanında bir bina yapıldığında çöküyor. Bunlar bizim teknik şartlara uymadığımızı gösteriyor. Binanın beton yapısı, zemin yapısı, zemin etütleri, kolon sistemi, bunların hepsinin uygun yapılması gerekiyor. Deprem bölgesinde olduğumuzu unutmamamız gerekir. Bu binanın görüntüsü bizim için uyarıcı bir durum. Bizim herhangi bir depremde ne durumda olacağımızı bu binanın üzerinden düşünüp, önlem alınması lazım.” dedi.

İş yeri açma ruhsatı olan yerler de sonradan denetlenmeli

İş yeri açma ruhsatı olmayan bir yerin çalışmasının mümkün olmadığına işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, risk görülen bir yerde belediyenin bu izinleri vermemesi gerektiğini, iş yeri açma ruhsatı olan yerlerin de sonradan denetlenmesi gerektiğini kaydetti.

“Normal şartlarda inşaat tekniklerine uygun bir şekilde bina yapıldığı zaman binanın çökmemesi lazım. Bina durup dururken kendi kendine çökmez. Bir depremde de çökmemesi lazım.” şeklinde konuşan Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, kolonların kesilmiş olabileceğini ama muhtemelen başka sebeplerin de meydana gelebileceğini söyledi.

Zemin etütlerinin de önemli olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, “Binanın yapım tekniği de önemli. Bunların hepsi bir arada düşünülmesi gerekiyor.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, kentsel dönüşüm çerçevesinde artık yıkılmayacak binalar yapmak gerektiğini de sözlerine ekledi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43