TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi Dr. Ceyhun İrgil, günlerdir atanamayan öğretmenlerin sesini duyurmaya çalışıyor. Önergeyle “Ağustosta atama yapılacak mı” diye soran İrgil, Milli Eğitim Bakanı’ndan Şubat 2016’da 50 bin atama sözü istedi.
Aylardır Milli Eğitim Bakanından ağustosta atama haberini bekleyen öğretmen adayları, 1 Haziran’da Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil’in tweeter’da duyurduğu; “Bakana bizzat sordum, ağustosta atama kesinlikle yok, dedi” paylaşımıyla yıkılmıştı. Her fırsatta Bakan’a öğretmen adaylarını neden hayal kırıklığına uğrattığını açıklaması çağrısında bulunan ve on günün sonunda “Sistem değişikliği yaptık” yanıtını alan Dr. İrgil, önceki gün genel kuruldaki konuşmasında “Madem öyle, Şubat 2016’da 50 bin atama yapacağınızı söyleyin, öğretmenler de duysun” dedi.
İNSANLAR PLAN YAPMAK İSTİYOR
Kaç öğretmen ataması yapılacağının, branşlarının neler olacağının açıklanmasını isteyen Dr. İrgil, “Çünkü insanlar plan yapmak istiyor” diyerek öğretmen adaylarının kendisine gönderdiği mesajları da okudu:
“Sayın Vekilim, ben babasını on ay önce toprağa vermiş bir öğretmen adayıyım. Sınavdan bir gün önce kabrini ziyaret edip mezar taşını yaptıracağım diye söz verdim babama. Herkes beklese ben bekleyemem şubatı. Babamın ismi bile yazmıyor mezarında. Lütfen sesimiz olmaya devam edin. Ben babama verdiğim her sözü tuttum. Yüzümün yere düşmesine izin vermeyin... Yine bir başka mesaj: Sayın Vekilim, atanamayan bir tarih öğretmeni olarak hiçbir şey iyiye gitmiyor. Hayat beni ve benim gibi bir sürü arkadaşımı atama orucunda tutturuyor. İftarımızı bekliyoruz, müjdemizi istiyoruz. Ailem mahcup, ben muhtaç durumda bekliyorum...”
Dr. İrgil konuşmasına şöyle devam etti:
“Şimdi ben soruyorum; bu Millî Eğitim Bakanlığı ne iş yapar? Atanamayan müdürleri, müdür yardımcıları, şube müdürleri, bekleyen özür atamaları, atanamayan 400 bin öğretmen, son iki yılda 3-4 kez değişen yönetmelikler... Yani bu karmaşadan kaynaklanan mağduriyetler, haksızlıklar, dağılan yuvalar, aksayan eğitim, heba olan çocuklar, veliler ve binlerce mahkeme, ödenen tazminat ve masraflar; en önemlisi mutsuz, huzursuz, geleceğini göremeyen, kendi bakanlığıyla bile kavgalı, mahkemelik eğitim camiası. Bakanlık bürokratları başka işlerle uğraşmaktan öğretmen sorunlarıyla uğraşamıyor. Öğretmenlerde görev aşkı bırakmadınız.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.