Araştırmacılar mevcut fiber optik teknolojisinde birtakım değişiklikler yaparak günümüzdeki en hızlı internetten 100 kat daha hızlı bir internet sunulabileceğini keşfetti.
İnsanlığın keşfettiği en hızlı şey ışık olduğu için yüksek hızlı iletişim araçlarında genellikle ışığa odaklanıyoruz. Günümüzde yüksek hızlı internet bağlantılarında kullanılan fiber optik teknolojisi de hızını, verileri ışık darbeleriyle taşımaya borçlu. Işığın rengine, yatay ya da dikey pozisyonuna göre saklanan veri, fiber optik kablolar aracılığıyla karşı tarafa aktarılırken bilim insanları daha fazla veriyi taşımak için ışığın formunu değiştirmeye çalışıyor.
Işığı sarmallar halinde iletiyor
Avustralya'nın önde gelen eğitim kurumlarından RMIT(Royale Melbourne Instutite of Technology)'teki araştırmacılar ışığı sarmal yapıya getirerek çok daha fazla veriyi aynı anda aktarmanın yolunu keşfetti. Ekip ışığı yatay ya da dikey olarak iletmek yerine DNA'ya benzer şekilde sarmallar halinde ileterek her bir kıvrımın farklı verileri depolamasının mümkün olduğunu belirtiyor. Teorik olarak bu sarmallar sonsuz sayıda kıvrıma sahip olabilir ki bu da bugünkünden çok daha fazla verinin ışık vasıtasıyla aktarılabileceği anlamına geliyor.
Tabi burada aşılması gereken bir sorun daha yer alıyor. Işığı sarmallar halinde ileterek çok daha fazla veriyi aktarmak mümkün ama ışığın temel birimi olan fotonların taşıdığı bu verilerin elektronlara dönüştürülmesi ve okunabilir hale gelmesi şart. Aksi takdirde gönderilen veriler karşı taraf için anlam taşımayacak.
"Uçan taksi Volocopter, Singapur'da testlere başlayacak"
Günümüzde fiber optik kablolardan aktarılan verilerin okunabilir hale gelmesi için büyük ve hantal cihazlar kullanılıyor ancak bu cihazlar, sarmal halde iletilen ışık demetlerinden gelen verileri okuma konusunda yetersiz kalabilir. Ekip bu sorunu çok daha pratik bir şekilde çözdüğünü belirtiyor. Nano-elektronik dedektörü geliştiren araştırmacılar bu küçük dedektör sayesinde fotonların taşıdığı verinin elektronlara dönüştürülebileceğini ve bu sayede geleneksel elektronik cihazlar(bilgisayar, cep telefonu vs) tarafından anlamlandırılabileceğini belirtiyor.
Kıvrım sayısı arttıkça aktarılan veri miktarı artıyor
Işığın sarmal form ile iletilerek çok fazla verinin aynı anda karşı tarafa aktarılabileceğini belirten araştırmacılar, bu küçük dedektör yardımıyla sarmalların ayrılabileceğini ve fotonlardaki verilerin kolayca çözülebileceğini de vurguluyor. Bu teorik yaklaşımı test eden ekibin ulaştığı ilk sonuçlar ise heyecan verici. Araştırmacılar 4 farklı kıvrıma sahip bir tek bir ışıkla saniyede 400GB veri aktarmayı başarırken her biri ikişer kıvrıma sahip 10 farklı renkteki ışık demetiyle saniyede 1.6Tb veri aktarmayı başardı.
Çalışmanın liderlerinden Profesör Min Gu, geliştirdikleri teknolojinin; düşük maliyet ve yüksek performans ile son derece küçük boyutlarda olduğunu belirtirken teknolojinin mevcut fiber optik hatlara entegre edilebileceğini de vurguluyor. Teknolojinin kolay bir şekilde ölçeklendirilebileceğini dile getiren Gu, birkaç yıl içinde bu teknoloji ile fiber optik kabloların sunduğu bant genişliğinin 100 kata kadar artırılabileceğini belirtiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.