İngiltere, Lizbon Anlaşması'nın 50'nci maddesini işleme koyarak, 44 yıllık üyeliğin ardından Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecini resmen başlattı. "İngiltere için tarihi an" manşetini atan İngiliz basını, Başbakan May tarafından imzalanan mektubun AB Konseyi Başkanı'na verilmesiyle Brexit sürecinde artık "dönüşü olmayan bir yola girildiğini" belirtti.
İngiltere’nin AB Daimi Temsilcisi Tim Barrow, Başbakan Theresa May imzalı, birlikten ayrılmayı düzenleyen Lizbon Anlaşması'nın 50'nci maddesini işleten mektubu, Belçika'nın başkenti Brüksel'de AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'a yerel saatle 13.20'de verdi.
Tusk, sosyal medya hesabından, "Dokuz ay sonra İngiltere Brexit sürecini başlattı" açıklamasını yaptı. Böylece, İngiltere'nin geçen sene haziran ayında yapılan referandumun sonucu çerçevesinde birlikten ayrılması süreci de resmen başlamış oldu.
Barrow, İngiltere'nin kaderini belirleyen mektubu bu çantada taşıdı.
Tusk mektubu almasının ardından gazetecilere de kısa bir açıklama yaptı. May imzalı altı sayfalık mektubu gazetecilere gösteren Tusk, "Bugün ne AB ne de Londra için mutlu bir günmüş gibi davranmaya hiç sebep yok." diye konuştu. Referandumda AB üyeliğine hayır oyu kullanan İngilizler dahil birçok Avrupalı'nın ayrılmayı istemediğini kaydeden Tusk, "Kendi payıma, bugün mutluymuşum gibi davranmayacağım" ifadesini kullandı.
"HER ZAMANKİNDEN DAHA KARARLIYIZ"
Brexit'in bazı olumlu yanları da olduğunu söyleyen Tusk, geriye kalan 27 üyenin birlik konusunda her zamanınkinden daha kararlı olduğunu, bunun AB'nin kuruluşunun 60. yıl dönümü dolaysıyla Roma'da imzalanan bildiriyle açıkça görüldüğünü dile getirdi. 27 üyenin, zorlu Brexit müzakereleri sırasında kararlı ve birlik içinde kalmayı sürdüreceğini vurgulayan Tusk, "Bu, 27 üyenin çıkarını korumak için hem benim hem de AB Komisyonunun güçlü bir yetkiye sahip olduğu anlamına geliyor" şeklinde konuştu.
Ve İngiltere dönüşü olmayan yola girdi
"ŞİMDİDEN SİZİ ÖZLEDİK"
Süreçte kazanılacak bir şey olmadığını belirten Tusk, "Hedefimiz açık: AB vatandaşları, işletmeleri ve üye ülkelerine olacak maliyeti en aza indirmek. Bunu başarmak için her türlü araca sahibiz" değerlendirmesini yaptı.
Brexit süreci tamamlanana kadar AB kanunlarının İngiltere'yi kapsamaya devam edeceğinin altını çizen Tusk, kısa süren açıklamasını, "Başka ne söyleyebilirim? Şimdiden sizi özledik" sözleriyle tamamladı.
"AB BİR BÜTÜN OLARAK HAREKET EDECEK"
Tusk'ın konuşmasının ardından AB Konseyinden yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, "Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılacak olmasından üzüntü duyuyoruz. Ancak, takip etmek zorunda olduğumuz bu süreç için hazırız" ifadesi kullanıldı. Sonraki aşamada müzakere sürecinin başlayacağı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu müzakerelerde AB, bir bütün olarak hareket edecek ve çıkarlarını koruyacak. İlk önceliğimiz, Birleşik Krallık'ın kararının vatandaşlarımız, işletmelerimiz ve üye devletlerimiz için yol açtığı belirsizliği en aza indirmek olacak. Bu nedenle, düzenli bir ayrılma için tüm önemli düzenlemelere odaklanarak (sürece) başlayacağız. Bu görüşmelere yapıcı yaklaşacağız ve bir anlaşmaya varmaya çalışacağız. Gelecekte Birleşik Krallık'ı yakın bir ortak olarak görmeyi istiyoruz."
İKİ YIL SÜRMESİ BEKLENİYOR
Taraflar, bir sonraki aşamada ayrılma anlaşmasının maddelerine ilişkin müzakerelere başlayacak. İki yıl sürmesi öngörülen süreç, İngiltere ve AB'nin üzerinde anlaşacakları metnin, hem İngiltere Parlamentosu hem de Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanmasıyla tamamlanacak.
AB Konseyi Başkanı Tusk, cuma günü AB'nin Brexit yol haritasının taslağını açıklayacak. Taslağın, 29 Nisan'da yapılacak İngilteresiz AB liderleri zirvesinde kabul edilmesi durumunda, müzakerelere geçilecek.
AB'nin, önceki taahhütlerinden dolayı İngiltere'ye yaklaşık 60 milyar euro'luk bir fatura çıkarılacağı belirtiliyor. Söz konusu faturanın, müzakerelerde en tartışmalı konulardan biri olması bekleniyor. Ayrıca İngiltere'de yaşayan birlik vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan İngiltere vatandaşlarının Brexit sonrası durumları da diğer zorlu konular olarak öne çıkıyor.
23 Haziran 2016'da yapılan referandumda halkın yüzde 52'si AB'den ayrılma yönünde oy kullanmıştı. Geçen süre zarfında, AB sık sık İngiltere yönetiminden 50. maddeyi bir an önce işletmesini istemişti. İngiltere, 1973 yılında birliğe katılmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.