Bursa'da lise ve üniversite yıllarında bilgisayar programcılığı okuyan Ümmihan Ağırman (36), okul yıllarında cam sanatına merak saldı. 12 yıl önce İngiltere’de profesyonel cam eğitimi alan Ağırman, yurda döndükten sonra atölye açtı.
Bursa haber...
Lise yıllarında cam sanatına merak salan Ümmihan Ağırman, eğitim almak için İstanbul Beykoz’daki cam atölyesinin yolunu tuttu. Ağırman, buradaki cam eğitimini, yurt dışı seyahati nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldı. Üniversite yıllarında öğrenci değişim programı Erasmus ile İngiltere’ye giden Ağırman, profesyonel cam eğitimini burada aldı. Türkiye’ye döndükten sonra üniversiteden mezun olan Ağırman, mesleğini yapmaktan vazgeçti. Keyif aldığı cama şekil verme hobisini mesleğe dönüştüren Ağırman, 2009 yılında Tarihi Balibey Han'da atölye açtı. Atölyesinde, 1200 derecelik alevde erittiği camlara şekil veren Ağırman, genellikle leylek, kuğu, ceylan, fil, ahtapot, deniz yıldızı gibi küçük hayvan figürleri ile uğraşıyor. Hayvan figürlerinin yanı sıra takı malzemesi de yapan Ağırman’ın ürettiği eserler yoğun ilgi görüyor.
Bursa haber...
Camla olan yolculuğunun 2004 yılında ilginç bir şekilde başladığını söyleyen Ağırman, “Bilgisayar Programcılığı bölümünde okurken hazır malzemelerle kendime takılar yapıyordum. Takılar yaparken kendi cam boncuğumu yapmak istedim. Aldığım malzemeler hoşuma gitmiyordu, farklı şeyler yapmak istiyordum. Bu içsel arayış beni internette araştırmaya yöneltti. Araştırmalarımda İstanbul Beykoz'da Cam Ocağı Vakfı'nın internet sitesinde camla ilgili eğitimler verildiğini gördüm ve iletişime geçip eğitimler aldım. Üniversite dönemindeki iş ve arkadaş ortamında olmak istemediğime karar verdim. İngiltere'ye gittim ve orada 2006 yılında camla ilgili eğitimler aldım. Türkiye'ye döndükten sonra evimde kapalı balkona küçük bir atölye kurdum ve 1,5 yıl evimde çalışmalar yaptım. Daha sonra Balibey Han'daki 10 metrekarelik bu atölyemde çalışmalarımı sürdürdüm ve 10 yıldır bu atölyede cama şekil veriyorum” dedi.
Bursa haber...
‘İSTEDİĞİM ŞEYİN PEŞİNDEN GİTTİM’
Okul dönemlerinde tasarımla ilgili uzmanlığının olduğunu belirten Ağırman, “Ben bilgisayar başında değil de çocukluğumdan beri kendi elimde tasarımlar yapmak istiyordum. Çocukluğumda da kile, toprağa şekiller vererek küçük objeler yapıyordum. Üniversite dönemimde bu noktaya geleceğimi planlamamıştım. Yalnızca takı için boncuk yapmak istedim. Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsanız oluyor.
Benim yıllarca içimde olan ses, doğru zaman ve doğru yerde imkanlar karşıma çıkınca bu noktalara geldi. Aslında kendi işimi de yapabilirdim, farklı yerlerde olabilirdim ama istediğim şeyin peşinden gittim. Gerçekten zor bir süreçti. Hiçbir şey bilmeden bir işe başladım, olup olmayacağını bilmiyordum. Elbette bu bir riskti, ama ben bunu göze aldım. Bu yolculuk halen devam ediyor. 10 yıldır yapıyorum ama sürekli eğitimler alıyorum, eğitimlerle kendimi geliştiriyorum. Uzun ve uzak hedefler koymuyorum, kendi isteklerim doğrultusunda hareket ediyorum. 6 sene bilgisayar okudum ama o bölümleri istemeyerek okudum. Çok zor, sayısal bir bölümdü. Bir şekilde bitirdim. Okul döneminde yarı zamanlı işlerde çalışırken o ortamdaki insan ilişkileri, iş ortamı, sürekli bilgisayar başında olmak istememem beni farklı bir arayışa itti ve bu arayış içerisinde ben camla tanıştım” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.