Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Eczacı Odası ve Bursa Dişhekimleri Odası,8 Şubat’ta Türkiye çapında gerçekleştirilecek olan grev öncesi Bursa Akademik Odalar Birliği’nde bir basın açıklamasıyla gerekçelerini ve taleplerini kamuoyuna iletti.
Türk Tabipleri Birliği’nin geçtiğimiz aylarda başlattığı eylemlilik süreci devam ediyor. Daha önce 15 Aralık tarihinde iş bırakan hekimler ve sağlık çalışanları, 4 Şubat’a kadar taleplerini yerine getirilmemesi üzerinde 8 Şubat’ta yeni bir iş bırakma eylemine gidiyor. Bursa’da, Çekirge Devlet Hastanesi, Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Dörtçelik Çocuk Hastanesi ve Gemlik Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirilecek olan eylemle hekimler haklarını istiyor.
HALKA VE ÖRGÜTLERE DESTEK ÇAĞRISI
Eylem öncesinde BAOB’da gerçekleştirilen basın açıklamasına Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Melike Baysal, Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, Bursa Dişhekimleri Odası Başkanı Emel Eroğlu katıldı. Açıklamayı gerçekleştiren Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, gittikçe kötüleşen bir sağlık ortamında çalıştıklarını belirterek, “Sağlıkta Dönüşüm Programının uygulamaya konduğu 2003 yılından itibaren gittikçe büyüyen ancak çözüm üretilmeyen sağlık ortamının sorunları, COVID-19 pandemisi ile daha da yoğunlaşarak halka ve sağlık çalışanlarına zarar veren bir boyuta ulaştı” ifadelerini kullandı.
HEDEF SAĞLIĞI PARALI HALE GETİRMEKTİ
Söz konusu programın, ücretsiz sunulan sağlık hizmetinin paralı hale getirilmesinin hedeflendiğini vurgulayan Doç. Dr. Türkkan, geçtiğimiz 20 yılda genel sağlık sigortası, şehir hastaneleri ve aile hekimliği gibi uygulamalarla halkın sağlık hakkına, sağlıkçıların çalışma koşullarına ve özlük haklarına büyük zararlar verildiğini belirtti. Türkkan, anne karnında başlayan ücretsiz, eşit, nitelikli ve ulaşılabilir, sağlık hakkının alınıp satılabilen bir metaya dönüştürüldüğünü söyledi.
HASTA VE HEKİM KARŞI KARŞIYA GETİRİLİYOR
“Uygulanan yanlış sağlık politikaları ve liyakate dayalı olmayan yönetici atamaları sağlık ortamının sorunlarını arttırmaya devam ediyor. Kışkırtılmış sağlık talebi hasta ve hekimi karşı karşıya getirmekte ve bu da sağlıkta şiddetin önünü açmaktadır” ifadeleriyle sağlıkta yaşanan şiddet olaylarına da değinen BTO Başkanı Alpaslan Türkkan, geçmişte muayene ve ilaç sırasında bir gün boyunca beklemeler yaşandığını bugün ise bunun yerini aylar süren ‘sanal kuyruklar’ın aldığını söyledi. Türkkan, ertelenemez bir hak olan sağlık hakkına, erişimin geciktirildiğinin ve engellendiğinin altını çizdi.
5 DAKİKA MUAYENE GERÇEKLEŞTİRİLEMEZ
Hekimlerin isteği ve bilgisi dışında, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden 5 dakikada bir muayene randevusu verildiğini aktaran Türkkan, Dünya Sağlık Örgütü’nün muayene süresini 20 dakika olarak açıkladığını da hatırlattı. “Hastalarımızı dinleyecek, muayene edecek zamanımız yok” ifadeleriyle sorunun vahametini ifade eden Türkkan, “Hekimlere dayatılan 5 dakikada hastayla doğru iletişim kurmak, şikâyetlerini dinlemek, muayene etmek, tanı koymak, tedavi düzenlemek bir de bilgileri bilgisayara girmek imkânsızdır” dedi.
DİNLEYEMEMEKTEN BİZ DE ŞİKAYETÇİYİZ
Hastaları yeterince dinleyememekten, muayene edememekten hekimler de şikayetçi olduğunu, bu durumun hekimin mesleki özerliğine müdahale etmek anlamına geldiğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, bu yolla halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olunduğunu da belirtti. Türkkan, yurttaşların, hekimlerin sorumlu olmadığı bu koşullar nedeniyle onların da sağlığının etkilendiğini bilme hakkına sahip olduklarını söyledi.
COVID-19 PANDEMİSİ KÖTÜ YÖNETİLMEKTEDİR
2 yılı aşkın bir süredir tüm dünyayı saran COVID-19 pandemisi ve sürecin yönetimine de değinen Türkkan, Türkiye’nin bu konuda başarılı olmadığını belirtti. “COVID-19 pandemisinin bilimsel bilgi ve tarihsel deneyimlerin yok sayılarak, veri gizleyerek kör döğüşü biçiminde yürütülmesi meslektaşlarımızın, halkımızın hastalanmasına/yaşamlarını yitirmesine yol açmıştır. Pandemi, salgının değil algının, sağlığın değil ekonominin yönetildiği süreç olmuştur” diyerek yanlışlara dikkat çeken Bursa Tabip Odası Başkanı şöyle devam etti: “Pandemiyle mücadelenin yoğun bakımlarda ve hastanede yatan hasta ya da ölüm sayısı üzerinden değerlendirilmesi yanlıştır.”
PANDEMİYLE 1. BASAMAKTA MÜCADELE EDİLİR
Pandemiyle mücadelenin 1. Basamakta yapılması gerektiğini hatırlatan Türkkan, Coğrafi/bölge tabanlı sağlık hizmeti yerine kayıtlı liste üzerinden sunulan sağlık hizmetiyle, koruyucu sağlık hizmeti yerine tedavi edici sağlık hizmetiyle, toplum sağlığını değil bireyin sağlığını önceleyen sağlık hizmetiyle salgının yönetilemeyeceğinin aşikâr olduğunu ifade etti. Türkkan, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, diğer adıyla ‘ceza yönetmeliği’ ile sorunlara ‘tuz-biber’ ekildiğini, bu düzenleme ile aile hekimlerinin cezalandırıldığını da söyledi.
İŞ YÜKÜ ÇOK FAZLA, MAAŞLAR ÇOK DÜŞÜK
“Dünya ülkeleri arasında; iş yükünde ilk sırada, aldığı ücrette ise son sırada yer alan ve ne yazık ki çok sık şiddete uğrayan biz hekimlerin söyleyecek sözleri de tükenme noktasına geldi” diyerek alınan ücretlerdeki memnuniyetsizliği dile getiren Türkkan, bugün BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığını 2 bin 300 lira ila 4 bin lira arasında değiştiğini açıkladı. Pratisyen hekimlerin yalın maaşının 4 bin 900 lira, en az 22 yıl eğitim almış, 30 yıl uzmanlık yapmış 54 yaşındaki bir uzman hekimin yalın maaşının ise 5 bin 800 lira olduğunu söyledi.
SIRALAMALARDA SONLARDAYIZ!
BTO Başkanı Türkkan, Türkiye’nin, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı, pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında Letonya, Meksika ve Litvanya’nın ardından 14'üncü sıraya düştüğü bilgisini basın mensupları ile paylaştı. Türkkan, bu şartlar altında çalışma istemeyen hekimlerin de kamudan kaçtığını ya da yurtdışına göç ettiğini sözlerine ekledi.
KAMUDAN İSTİFALAR YÜZDE 20 ARTTI
“Hekimler ağır, uzun ve olumsuz çalışma koşulları, aşındırılan özlük hakları, emeklerinin karşılığını almıyor olmaları, durdurulmayan sağlıktaki şiddet nedeniyle kamudan istifa etmekte, emekli olmakta ya da yurtdışına göç etmektedir” ifadeleriyle istifalara değinen Türkkan, son 20 ayda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaktayken istifa eden hekim sayısının, önceki döneme göre yüzde 20 artarak 9 bin kişiyi bulduğunu, yine son 20 ayda önceki döneme göre yüzde 40 artış ile 3 bin hekimin emekli olduğunu söyledi.
YURTDIŞINA GÖÇ 24 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ
Genç hekimlerin okullarını bitirir bitirmez yurtdışına gitmeye çalıştığını belirten Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısının 24 kat arttığını, son bir ay içinde yurtdışında çalışma belgesi için kendilerine 197 hekim başvurduğunu açıkladı ve ekledi: “Bu sayı 2012 yılı içinde yapılan başvurunun üç katından fazladır.”
İŞYERİ HEKİMLİĞİNDE SORUNLAR BİTMİYOR
Açıklamasına işyeri hekimliğinde yaşanan sorunları ifade ederek devam eden Türkkan, Pandemi sürecinde görmezden gelinen iş yeri hekimlerinin iş ve gelir güvencesinin ve mesleki bağımsızlığı güvence altında olmadığına dikkat çekti. Türkkan, işçi sağlığı hizmetlerinin taşeronlaştırıldığına vurgu yaptı ve işyeri hekimlerinin serbest piyasanın insafına terk edildiğini söyledi.
COVID-19 MESLEK HASTALIĞIDIR
COVID-19 aşısı uygulanana kadar her 30 dakikada bir sağlık çalışanını bu enfeksiyon yüzünden kaybettik. 14 Eylül 2020 gününe kadar COVID-19 vakalarının yüzde 14’ünü sağlık emekçileri oluşturdu” ifadeleriyle COVID-19’un meslek hastalığı olaran tanınması çağrısını yineleyen Türkkan, dünyada pek çok ülkede COVID-19’un meslek hastalığı olarak kabul edildiğini, Sağlık Bakanlığı’nın da bu gerçeği görerek, COVID-19’u tüm sağlık çalışanları için meslek hastalığı olara tanıması gerektiğini ifade etti.
Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, açıklamasının devamında asistan hekimlerin sorunlarının da görmezden gelinemeyeceğini belirtti ve niteliksiz tıp eğitiminin halkın sağlığına zarar verdiğini söyledi. Türkkan, tuttuğu 36 saatlik nöbet sonrası yorgunluk nedeniyle yaptığı kazada hayatını kaybeden genç hekimin acısını da unutmadıklarını sözlerine ekledi. Türkkan, bilime, liyakata dayalı akademi siteklerini yinelediklerini söyledi.
YÖNETİCİLERE SESLENİYORUZ
“Meslektaşlarına randevu vermeyen değil, onların ve halkın sorunları ile ilgilenen ve çözmeye çalışan liyakat sahibi yöneticiler istiyoruz. Ekim ayından bugüne “Emek Bizim Söz Bizim” eylem sürecini yürütüyoruz. 8 Şubat’ta G(ö)REV zamanı! Hakkımızı arama konusundaki kararlılığımızın ve taleplerimiz karşılanana kadar eylemlerimizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
HALKIMIZA SESLENİYORUZ
“8 Şubat G(ö)REV’i yalnızca hekimler/sağlık çalışanları için değil, hepimiz içindir. Taleplerimiz; halkımızın sağlık hakkı, topluma nitelikli sağlık hizmeti sunulması ve insanca yaşamın sağlanmasıdır. Biz hekimler ve sağlık çalışanları dün olduğu gibi bugün de nitelikli sağlık hizmeti sunmak ve iyi hekimlik yapmak istiyoruz. Sizin de her gün yakından şahit olduğunuz sağlıkta yaşanan bu çöküşün sorumlusu hekimler ve sağlık çalışanları değildir. Aylarca sanal kuyruklarda beklemenize, 5 dakikada muayene olmanıza, sorunlarınızı acillerde çözmeye çalışmanıza, nitelikli sağlık hizmeti alamadığınız sağlık sistemine karşıyız. Sağlık hakkı için itirazımızı birlikte yükseltelim. Hekimler köle, hastalar müşteri değildir. Sağlıklı yaşam hakkımızdan vazgeçmeyelim! 8 Şubat’ta randevu almayın, hastanelere hasta olarak değil, G(ö)REV’de bizlerin yanında olmak için gelin.”
10 ÖRGÜT KATILIM GÖSTERECEK
Doç. Dr. Türkkan, 8 Şubat’ta gerçekleştirilecek olan grevi, Bursa Tabip Odası, Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Dişhekimleri Odası, Bursa Eczacı Odası, SES Bursa Şubesi, Genel Sağlık-İŞ Bursa Şubesi, Dev Sağlık-İŞ Bursa Şubesi, DİSK, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Bursa Aile Hekimleri Derneği ile beraber gerçekleştirecekleri belirterek açıklamasını sonlandırdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.