• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 7 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 13 °C

Günümüzün En Yaygın Hastalığı Diyabet

Günümüzün En Yaygın Hastalığı Diyabet
Gebelerde Şeker Yüklemesinin Hiçbir Yan Etkisi Yok

Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, gebelerde şeker yüklemesinin hiçbir yan etkisi olmadığını, şeker yüklemesi yaptırılmadığı takdirde iri bebek doğumu gibi ciddi sıkıntılara neden olabileceğini vurguladı.
14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nün bu yılki teması "Kadın ve Diyabet". Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, gebelik döneminde ortaya çıkan diyabet hastalığına ilişkin, "Hamilelik döneminde kadınların, kadın doğum uzmanına giderek uygun şeker tetkiklerini yaptırması gerekiyor. Şeker yüklemenin herhangi bir yan etkisi yok. Yaptırılmadığı takdirde, iri bebek doğumu gibi daha ciddi sıkıntılar doğurabiliyor" dedi. 

Diyabet Hastalığı Her Geçen Gün Artıyor
Günümüzün en yaygın kronik hastalıklar arasında yer alan halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı, değişen yaşam alışkanlıklarıyla birlikte, her geçen gün artıyor. Son verilere göre dünyada 415 milyon diyabet hastasının bulunuyor. Bu sayının 2040 yılında ise 642 milyon olacağı ön görülüyor. Diyabet tedavisinde ise; ölçülü, dengeli ve bilinçli beslenme düzeni oluşturulması ve kan şekerini kontrol altına almak büyük önem taşıyor.
Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın, diyabet hastalığının sadece yetişkinlerde görülmediğine dikkat çekti: "Diyabet sıklığı her geçen yıl artıyor. Sadece yetişkinlerde değil, yanlış beslenme, fiziksel hareketsizlik, fazla kilo gibi sebeplerle son yıllarda çocuk ve gençlerde de çok sık görülen bir hastalık halini aldı."

Kolesterol İlaçları Diyabet Gelişimine Neden Olabilir
Diyabet gelişimi için risk faktörlerine sahip hastalarda statinlerin (kolesterol düşürücü ilaçların) kullanımı ile diyabet gelişimi arasında olası bir ilişkinin olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, "Diyabet riski yüksek olan hastalarda, kolesterol yüksekliği için statin kullanımı dikkatle değerlendirilmeli ve mümkünse yaşam tarzı değişikliği ile tedavi ön planda tutulmalıdır'' dedi.

Gizli Şeker Diyabet ile Aynı Değil
Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, Prediyabet yani halk arasında bilinen adıyla gizli şeker hastalığının, diyabet olarak kabul edilse de, bu hastalar diyabet tanısı için mevcut kriterleri sağlamadığını söylüyor.
Bu aşamadaki hastaların önemli bir bölümünün durumlarını fark edemiyor; ancak prediyabet diyabetten bir önceki aşama olduğu için damarlar üzerinde hasar oluşturabiliyor. Yrd. Doç. Dr. Alan, bu aşamada uygulanması gereken tedavi sürecini ise şöyle açıkladı: "İlaç tedavisinden ziyade, vücut ağırlığının en az yüzde 5-7'sini kaybetmeyi hedefleyen diyet ve egzersiz uygulamasının yeterli olacaktır."

Gebelik Diyabetine Dikkat
Gebelik diyabeti tek tip bir hastalık olarak görülürken, artık diğer diyabet türleri gibi farklı nedenlere bağlı olabileceği düşünülüyor. Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, bu nedenler anlaşıldığı zaman, hangi gebelerin diyabet ve komplikasyonları açısından yüksek risk altında olduğunu belirlenebileceğini söylüyor.

Kahve Tüketimi Diyabeti Önlemeye Yardımcı
Yapılan araştırmalara göre diyet ve diyabet gelişimi riski arasındaki bağlantıları inceleyen çalışmalar, kahve tüketiminin kalp damar hastalığı, kanser, Parkinson hastalığı ve tip 2 diyabet riskini az da olsa azalttığını gösteriyor.
Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan kahve tüketimi ile ilgili olarak, "Kan glukoz düzeylerini arttırdığı gösterilen kafein bu etkiden sorumlu değildir. Bu etki kahvenin kavurma işleminde açığa çıkan yüzlerce farklı kimyasal bileşenden ve kahvenin içerdiği yüksek düzeyde antioksidanlardan kaynaklanır." dedi.

Diyabet Gelişiminde Stres Büyük Rol Oynuyor
Diyabet gelişiminde yaşadığımız çevrenin ve stresin, genlerimizden daha büyük bir rol oynadığına dair artan veriler mevcut. Özellikle stresin biyolojik belirleyicisi olan "kortizol" hormonu bu etkiyi yaratan en önemli faktörlerden. Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan son olarak, stresi azaltmak ve tedavi sürecini hızlandırmak için egzersiz yapmanın önemine dikkat çekiyor: ''Hafif bir fiziksel aktivite, yoğun egzersizden tamamen farklı olarak pek çok olumlu etki gösterir. Bu önemli bulgu, özellikle yoğun egzersizi sürdüremeyen veya yapması mümkün olmayan kişilere önerilen egzersiz kriterlerinin daha ulaşılabilir olması yönünde fayda sağlayabilir'' dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43