• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 7 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 13 °C

Garipoğlu'nun davasında FETÖ iddiası

Garipoğlu'nun davasında FETÖ iddiası
Cem Garipoğlu'nun davasında FETÖ ilişkisi iddiası

İstanbul'da Münevver Karabulut cinayeti sanığı Cem Garipoğlu'nun mezarından açılması hunharca işlenen cinayeti yeniden Türkiye gündemine oturdu. Karabulut ailesi tarafından yapılan “yeniden DNA testi yapılsın” başvurusu mahkeme tarafından onaylanınca Cem Garipoğlu'nun mezarı geçtiğimiz hafta yeniden açılıp alınan DNA örnekleri İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti. Bu gelişme yaklaşık 15 yıl önce işlenen cinayeti yeniden Türkiye gündemine taşıdı. Cinayetin işlendiği villada inceleme yapan 6 polis memurunun villada bulunan parayı zimmetlerine geçirdikleri iddiası ise bir başka gündem maddesi olmuştu. Polislerin zimmetlerine geçirdikleri paranın FETÖ terör örgütüne gittiği iddiası ile uzun süre gündemi meşgul etmişti.

Garipoğlu ailesinin oğulları Cem Garipoğlu sevgilisi olan Münevver Karabulut'u 3 Mart 2009 tarihinde Bahçeşehir'de bir villada hunharca katledilmiş ve cesedi Etiler'de bir çöp konteynırında bulunmuştu. Cem Garipoğlu cinayetten 197 gün sonra teslim olmuş ve cezaevindeyken intihar ederek hayatına son vermişti. Bir anda Türkiye'nin gündemine oturan bu cinayet sonraki yıllarda her aşaması ile Türkiye gündeminden düşmedi. Son olarak geçtiğimiz hafta ailenin başvurusu üzerine yeniden DNA testi istendi. Ailenin avukatı Rezzan Epözdemir'in başvurusunu yerinde bulan mahkeme Garipoğlu'nun mezarının açılmasını ve yeniden DNA alınmasına karar verdi. Geçtiğimiz hafta açılan mezardan alınan naaş İstanbul Adli Tıp Kurumu'na getirilerek incelendi. İncelenme sonucunda alınan DNA örneklerinin Cem Garipoğlu'na ait olduğu kararı çıktı. Bu gelişme üzerine neredeyse her gelişmesi Türkiye gündemine oturan vahşi cinayetle ilgili olarak ortaya atılan FETÖ iddiaları yeniden gündeme geldi.
Cinayetin ortaya çıkması ile Bahçeşehir'de bulunan villaya inceleme için gelen polislerin 700 bin euro'yu zimmetlerine geçirdikleri iddiası bir anda Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Villa'da inceleme yapan polislerden 6'sı 700 bin euro'yu kayıtlara geçirmeyerek zimmetlerine geçirmişlerdi. Zimmet olayının ortaya çıkmasının ardından 6 polis memuru ve güvenlik kamera görüntülerini sildikleri öne sürülen 3 site görevlisi yargılanmaya başlamıştı.

Zimmet olayının ortaya çıkmasının ardından peş peşe açıklamalar yapan ailenin avukatı Rezzan Epözdemir zimmet olayının kişisel olmadığını paranın FETÖ'ye gittiğini iddia etmişti. Epözdemir, sanık polislerin avukatının daha sonra bir FETÖ kaçağı olduğunu da iddialarına ekledi.


Konunun yeniden gündem olmasıyla, 2018'de karara bağlanan ve evde bulunan 700 bin Euro'yu tutanaklara geçirmedikleri ve güvenlik kamera görüntülerini incelemedikleri iddiasıyla 6 polis ve 3 site görevlisinin yargılandığı dava yeniden akıllara geldi. 16 Ocak 2018'de davayı karara bağlayan mahkeme, 6 polis memuruna "Görevi kötüye kullanmak" suçundan 6'şar bin TL adli para cezası verdi. İki site görevlisi de “Suç Delilerini yok etme gizleme veya değiştirme" suçundan da 6'şar bin TL adli para cezası aldı.


Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir o günlerde iddianamenin bir türlü mahkeme tarafından kabul edilmediğine dikkat çekerek 26 Nisan 2010'da düzenlenen davanın 4 ay sonra zamanaşımına uğrayacağı konusunda uyarı yapmıştı. Epözdemir dosyaya gelen raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için kurumlara yazılan yazılara ret cevabı geldiğini anlatarak, mahkemenin harici diski incelenmesi için TÜBİTAK, İTÜ ve Adli Tıp Kurumu'na gönderdiğini belirterek, bu kurumların personel ve kalifiye eleman olmamasını gerekçe göstererek harici diski incelemediklerini ileri sürmüştü.


Mahkemenin son olarak harici diski gönderdiği jandarmanın da diskin kendilerinde olmadığını ilettiğini anlatan Epözdemir, "Adeta gizli bir el bu dosyaya dokundu ve dosyadan harici diski kaybetti. Adeta dosyaya vebalı muamelesi yapıldı. Sonrasında bir baktık ki, dosyadaki polis olan altı sanığın avukatı, MHP'deki kaset komplosundan şike kumpasına kadar birçok önemli dosyada FETÖ'nün yargı imamından bahisle hakkında tutuklamaya esas yakalama kararı olan bir avukat. Sanık polislerin avukatı Halil İbrahim Koca 17 - 25 Aralık olaylarından sonra FETÖ'den aranan biri haline geldi. O zaman bütün parçaları birleştirdik. Hem aile de hem bizde makul şüphe uyandı. Buradan elde edilen 700 bin avronun dahi bu terör örgütüne aktarılmış olabileceği kanaatindeyiz” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.

Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • TBMM'de gergin anlar20 Kasım 2024 Çarşamba 12:20
  • Nasuh Mahruki tutuklandı20 Kasım 2024 Çarşamba 11:35
  • Devlet Bahçeli: Teğmen hararına saygı duyuyorum19 Kasım 2024 Salı 12:00
  • Yenidoğan Çetesi davası sürüyor19 Kasım 2024 Salı 11:35
  • Sülüklerimizi bile çalıyorlar!19 Kasım 2024 Salı 10:41
  • Zafer Partisi: Kaygı ve üzüntüyle takip ediyoruz19 Kasım 2024 Salı 10:32
  • Bursa dahil 66 ilde FETÖ operasyonu19 Kasım 2024 Salı 09:52
  • Babüroğlu'ndan 'Teğmen' tepkisi!18 Kasım 2024 Pazartesi 19:04
  • Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nden Tekin'e sert tepki18 Kasım 2024 Pazartesi 12:34
  • Yerel medyanın sorunlarını tartışılacak18 Kasım 2024 Pazartesi 12:26
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43