İSTANBUL Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Ercan, bu sabaha karşı merkez üssü Kuşadası Körfezi olan 4.7 büyüklündeki depremin, Ege’de daha büyük bir depremin habercisi olduğunu iddia etti.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu sabaha karşı 04.30’da Richter ölçeğine göre 4.7 büyüklüğünde meydana gelen depremin odak noktasının Büyük ve Küçük Menderes çöküntü kırıklarının uzantısı üzerinde oluştuğunu söyledi. Depremle ilgili bilgi veren Ercan, "Odak yeri Büyük ile Küçük Menderes çöküntü kırıklarının deniz içindeki uzantısı üzerindedir. Artçı depremleri 3 dolayında büyüklüğüyle sürmektedir. Bunların en az 7 gün sürmesi beklenir. Bu boydaki sıcak su çıkışları kırığın diri olduğunu, daha büyük bir deprem üretmek için gerildiğini göstermektedir. Tüm Ege gergin. Türkiye, Yunanistan veya adaları orta büyük bir depremin vurması şaşırtıcı olmaz" dedi.
ESKİ UYGARLIKLAR O BÖLGEDE YIKILDI
Bölgedeki yıkıcı depremlere değinen Prof. Dr. Ercan, eski yerleşimlerden Hierapolis, Laodikya, Afrodisyas, Nyssa, Mastaura, Harpaza, Tralles, Magnesia, Miletus gibi Likya, Karya ile İyon’un depremlerle yıkıldığına dikkat çekti. Prof.Dr. Ahmet Ercan, Büyük Menderes çöküntüsünün Denizli’den başlayarak Denizli Sarayköy ile Aydın’ın Buharkent, Kuyucak, Nazilli, Aydın, Germencik, Söke ve Kuşadası ilçeleri üzerinden Ege Denizi’ne ulaşan yaklaşık 200 km uzunluğunda bir çanaktan oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Son 120 yılda düz kırıklarla ilgili olarak 1899 Büyük Menderes (Nazilli-Aydın), 1928 Torbalı, 1955 Söke-Balat, 1969 Alaşehir, 1969 Simav, 1970 Gediz, 1995 Dinar depremleri oluşmuştur. En yıkıcı depremlerin bu çöküntüler üzerinde olduğu belirlenmiştir" dedi.
Öte yandan saat 04.30’daki 4.7 büyüklüğünde olan depremin ardından Kuşadası Körfezi’nde, 1.7 ila 2.8 arasında 7 sarsıntı daha meydana geldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.