Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, referandumun siyasi bir yarış olmadığını ifade ederek, "17 Nisan'da evet de çıksa hayır da çıksa Türkiye sulh ve barış içinde yoluna devam edecek." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş temaslarda bulunmak üzere geldiği İngiltere'nin başkenti Londra'daki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi
Türkeş konuşmasında, Londra'daki ziyareti sırasında Türk vatandaşlarının referandum süreci ve zamanlama ile ilgili sorularını yanıtlamaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:
"Bu referandum siyasi bir yarış değildir. Halkın iradesine başvurmaktır. Bu konu gündeme geldiğinde mecliste 367 de çıksa bu köklü bir karar değişikliği olduğu için halka sorulması lazım geldiğini söyledik. Altını çizerek söylüyorum; 367 de çıksa halk oyuna gidilmesi gerektiğini söyledik. Bu neticede bir halk oylamasıdır. Netice ne olursa olsun Türkiye 17 Nisan' da yoluna sulh ve barış içinde yoluna devam edecektir."
'CHP referandum kampanyasında ampulden etkilenmiş'
CHP'nin referandum kampanyası için hazırladığı logonun İngiltere'de bulunan bir yiyecek içecek firmasının reklam kampanyasına benzerlik gösterdiğini fark ettiğini söyleyen Türkeş, firmanın reklam logosunu basın mensuplarına gösterdi.
Türkeş, "CHP çok güzel bir hazırlık yapmış. Ben de çok memnun olmuştum. Burada bir espri olduğu için söylüyorum. Reklamın orjinali buradaki bir yiyecek içecek firmasının reklam logosu ve işin ilginci reklamın orijinalinde bir ampul var. CHP, ampullü bir reklamdan ilham almış." diye konuştu.
'Almanya'nın yaptığı utanç vericidir'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Namık Kemal Zeybekci'nin Almanya'da düzenlenmesi planlanan toplantılarının Almanya tarafından iptal edilmesi ile ilgili konuşan Türkeş, Türkiye'de olduğu gibi Türk seçmenlerin olduğu her yerde devlet ve hükumet yetkililerinin özgürce çalışma yapmaları gerektiğini söyleyerek Alman bir bakanın konuyla ilgili attığı Twitter mesajını gösterdi.
Türkeşi "O kadar basit olabilir. Gazeteciler Türkiye'de özgür çalışsın, Türk siyasetçiler de Almanya'da sahne alsın' Eğer bu sebeple bu izinler verilmiyorsa bu utanç vericidir. Almanya hukuku bir kenara bırakıp, kendine göre Türkiye'deki bir şahsın suç işlediği veya işlemediğine göre bakanlara toplantı iznini bunlara göre karar veriyorsa bu utanç vericidir. Her ülkenin kendi egemenlik alanında faaliyete izin verme veya vermeme hakkı vardır. Bir güvenlik açığı var denirse bu anlayışla karşılanabilir belki ancak tek anlaşılmayacak şey budur." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.