Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversiteye yeni girecek öğrencilere müjde vererek, "Deprem bölgesi illerimizdeki devlet üniversitelerimizde genel yerleştirme dışında yüzde 25 oranında ayrı bir kontenjan ayıracağız. Sıralama dışında puan önceliği ile ilave kontenjanlara yerleşebilecek. Özel üniversitelerin tamamında birer kişilik yer tesis edilecek. 21 bin 560 öğrencimizin faydalanacağı 2023-2024 döneminde yerleşecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Adana Uğur Mumcu Meydanı’nda düzenlediği mitinge katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhur İttifakı’ndan milletvekilleri, milletvekili adayları, belediye başkanları ve İl Başkanı Mehmet Ay da eşlik etti.
"Deprem bölgesinde 650 bin yeni konut yapacağız"
Üniversiteye yeni girecek öğrencilere müjdeler veren Erdoğan, "Depremin ardından 8 Şubat'ta Adana'daydım. 11 ilimizin her birini defalarca ziyaret ettim. Hem dayanışma gösterdik hem de işlerin planlamasını sizlerle yaptık. İnşa ve ihya faaliyetlerini hızla yürütüyoruz. 837 bin çadır yanı sıra 100 bin konteyner kurulumunu tamamladık. Biz de icraat var. Onlar konuşur. Deprem bölgesinde 650 bin yeni konut yapacağız. Adana depremi az can kaybı ve hasarla atlatan şehrimiz. Adana'da gelecekte yaşanabilecek afetleri de dikkate alarak kentsel dönüşüm planlıyoruz. Muhalefet kentsel dönüşümden anlamaz. İnşallah her bir kardeşimin güvenle evlerinde oturduğu bir yer haline getireceğiz. Bunun için sizlerden sabır ve destek istiyoruz" dedi.
Deprem bölgesindeki lise öğrencilerine ek kontenjan müjdesi
Deprem bölgesindeki lise öğrencilerine bir müjde veren Erdoğan, "Lise öğrencilerimize müjde vermek istiyorum. Deprem bölgesi illerimizdeki devlet üniversitelerimizde genel yerleştirme dışında yüzde 25 oranında ayrı bir kontenjan ayıracağız. Sıralama dışında puan önceliği ile ilave kontenjanlara yerleşebilecek. Özel üniversitelerin tamamında birer kişilik yer tesis edilecek. 21 bin 560 öğrencimizin faydalanacağı 2023-2024 döneminde yerleşecek" ifadelerini kullandı.
"Bunlar millete parmak sallayan, baskı kuran, zulmeden tek parti faşizmi zihniyeti"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenen Erdoğan, "Bay bay Kemal ne diyor, helalden bahsediyor. Önce torununu sen SSK'lı nasıl yaptın? Sende vicdan yok mu? SSK genel müdürüyken hastanelerde ölenlerin rehin alınmasını neyle vereceksin. Geçelim vaktimizi almasın. Biz hep milletimizle yürüdük. Bunlar ise hep milletin karşısında yer aldılar. Dün milleti vesayetle, terör örgütleriyle, darbecilerle, ekonomik tetikçilerle tehdit ediyorlardı. Bugünde kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi davranmayan, kendileri gibi yaşamayan herkesi ‘hesap soracağız’ diyerek tehdit ediyorlar. Kamu görevlilerini tehdit ediyorlar, öğretmenleri, polisleri, iş insanlarını tehdit ediyorlar. Bu ülkeye hizmet veren iş adamlarını tehdit ediyorlar. Çalışanları, emeklileri, kadınları, gençleri tehdit ediyorlar. Sanatçıları, sporcuları, sivil toplum kuruluşlarını tehdit ediyorlar. Çünkü bunların zihniyeti millete parmak sallayan, baskı kuran, zulmeden tek parti faşizmi zihniyetidir" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, makam mevki dağıtıyorlar"
Millet İttifakı'na verilen vaatlerden bahseden Erdoğan, "Her seçim öncesinde olduğu gibi 14 Mayıs’a doğru da yine azdılar. Daha ortada fol yok yumurta yok ama bunların kibri arşa değmiş durumda. Bir yandan Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, makam mevki dağıtıyorlar. Diğer sandan terör örgütü mensuplarını ceza evlerinden salma, kamudan attıklarımızı yeniden devlete oldurma taahhüdünde bulunuyorlar. Diğer taraftan ülkenin kaynaklarını tefecilere, emperyalistlere, peşkeş çekme sözü veriyorlar. Hele bir durunda siz hele kapalı kapılan ardında kimlere ne söz verdiğinizi açıklayın. Siz önce döktükleri kanlar ortada olan PKK ve FETÖ’ye sırtınızı nasıl dayadığınızın hesabını bir verin. Siz önce ellerindeki araçlarla sizleri destekleyen emperyalistlere hangi sözleri verdiniz bir açıklayın" dedi.
"Bu ülke hukuk devleti, hukuk devletinde böyle bir şey yok"
Millet İttifakı'nın rol oynadığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Kendilerine verilen rolü oynuyorlar. Biri bölücülerle kendine verilen rolü gizlemek için milliyetçilik oynuyor. Biri sapkınlıklarını gizleyebilmek için milli gümüşçülük oynuyor. Masaya iki belediye başkanı monte etmişler, kendi şehirlerine faydaları yok ama maşallah ortalığı karıştırmada çok mahirler. İçlerinde en hareketlisi de bölücü örgütün güdümündeki partinin içerdeki ve dışardaki elemanları. Başımıza 40 yıllık CHP’li kesiliyorlar. Tarih boyunca Kürt kardeşlerimize en büyük zulmü yapan CHP, Kürt kardeşlerimizin oyuyla iktidarı teslim etmek için gece gündüz çalışıyorlar. Bizim derdimiz Kürt kardeşlerimizle değil, onlar bizim kardeşimiz. Türk’üyle, Kürdiyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Gürcü’süyle, Yörük'üyle biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Ama Kandil’de ki terör örgütünün başları var ya. Oradan bay bay Kemal’e destek mesajları gönderiyor. Onlarla beraber yürüyorlar. Çıkmış bay bay Kemal, ‘Selo’yu bırakacağız’ diyor. Benim Diyarbakır’da ki 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan bu ahlaksızı nasıl bırakırsın ya. Bu ülke hukuk devleti, hukuk devletinde böyle bir şey yok. Hukuk devletinde adalet çalışır. İmralı’nın da kapılarını kıracaklarmış. Bunlar her şeyleriyle anarşist, bunların kendileri terörist. Sen nasıl kalkarsın da hukuk devletinde bu kapıları karmaya yönelirsin."
"Kimsenin bizi korkutmasına izin vermedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'da FETÖ'cülerin kendisini ve ailesini öldürmeye geldiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ve havalimanına indiğimde benim milletim, on binler Atatürk Havalimanı'ndaydı. Üzerimizde savaş uçakları uçuyordu. Meğerse Bay Bay Kemal 1,5 saat önce oraya gelmiş. Sonra ne diyor, 'Haberim olsa ben de beklerdim' diyor. Peki sen oradan belediye başkanının evine gittin. Oradaki kahveyi yudumlamaya başladın. Baktın ki Erdoğan ve ailesi nasıl öldürülecek onu izlemek için kahve yudumluyordun. Ya sen ne noktada ne biçim insansın ya. Bir gün de bir doğru konuş ya. Böyle bir şey yok. Ama sen ne kadar yalan konuşursan Bay Bay Kemal bil ki benim milletim o kadar doğru konuşuyor. Bunlarda teröre mavi boncuk dağıtımı var güven ve huzur yok. Burada her şey var ama millet yok. Ama hiç merak etmeyin. 14 Mayıs'ta hepsi de siyaset arşivinin tozlu raflarındaki yerini alacak. Biliyorsunuz önce Bay Kemal'di, sonra Bay Bay Kemal oldu. Seçimden sonra da vay vay Kemal olarak siyasi hayatına veda edecek. Şimdi, Adana'dan öyle bir ses verin ki yankısı seçim gecesine kadar dinmesin. Hazır mıyız? Pazar günü Türkiye yüzyılının müjdesini tüm dünyaya duyuruyor muyuz? Pazar günü, Türkiye yüzyılı için doğru adımlarla 'Yola devam' diyor muyuz? Pazar günü Adana'da tarihimizin rekorunu kırıyor muyuz? Hep söylediğimiz gibi biz 21 yıldır bu ülkede sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine bakmadan herkesi demokrasi ve kalkınma atılımlarımızla kucakladık. Ülkemiz adına verdiğimiz mücadelede karşımıza çıkan engelleri Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle aştık. Ülkemize eser vermekten, milletimize hizmet etmekten alıkoymak isteyenlerin önümüze çıkardıkları engelleri sizlerle beraber aştık. Kimsenin ne bizi korkutup yolumuzdan döndürmesine ne de yaptığımız eser ve hizmetlerin önüne geçmesine izin vermedik."
"Adana'ya 126 milyar dolar yatırım yaptık"
Adana'ya yapılan yatırımlardan bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 yıl önce gençlerimizle bir araya geldiğimizde 'Adanalıyız Allah'ın adamıyız' demiştik. Bugüne kadar ne söz verdiysek yaptık. Adana'ya 21 yılda 126 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Adana'da Belediye Başkanlığı kimde? Ne yaptı? Hastane yapmış ya. Çadırdan hastane yapmış ya. Hiç hizmet aldınız mı? Şehir hastanemiz nasıl? Şehrimize 2 devlet üniversitesini kurduk. 33 bin seyirci kapasiteli stadyumu yaptık mı? Biz yaptık. Adana Demirspor bu sene iyi gidiyor. Fiziki imkanlar olunca hava değişiyor. Eski Milli Mefruşat Fabrikası'nı en büyük müzeye dönüştürdük. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 14 milyar lira üzerinde kaynak aktardık. 70 sağlık tesisi yaptık. Hastanemiz depremde büyük hizmetler etti. TOKİ ile 15 bin 552 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Şimdi de 6 bin konut yapacak, 500 esnafımıza iş yeri inşa edecek, 35 bin arsa vereceğiz. 249 kilometreden aldığımız bölünmüş yol mesafesini 431 kilometreye çıkardık. İnşası süren yolların bir kısmını bu yıl, bir kısmını önümüzdeki yıllarda tamamlıyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattını 2025'te hizmete alacağız. Bölgesel havalimanımız açıldıktan sonra bu yalancı kapatılacağını söylüyor. Bizim için Adanalı ne derse odur. Adana'yı Doğu Akdeniz'in en büyük lojistik üssü yapmakta kararlıyız. Bu adam yalancı. Akşam yalan sabah yalan. Neye dayanarak bunu söylüyorsun. 11 baraj, 38 sulama tesisi, 1 gölet ve 28 hidroelektrik tesis inşa ettik. Çiftçilerimize 6.5 milyar liralık tarımsal destek verdik."
"Sıkıntılar çektik ama hepsi çökertildi"
Ekonomiden yaşanan sıkıntılar konusunda dertleşmek istediğini belirten Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkemizi büyütürken, geliştirirken, güçlendirirken en çok saldırıya uğradığımız alanlardan biri ekonomi. Biz küresel finans krizi ülkemizi teğet geçecek dediğimizde birileri felaket tellallığı yapıyordu. Ardından gezi olaylarıyla başlayan sürecin her aşamasında ekonomimiz de hedef alındı. Sokakları karıştırdılar. Terör örgütlerini ve darbecileri kullanarak istediklerini elde edemeyince bu sefer doğrudan aşımıza, ekmeğimize, boğazımızdaki lokmaya kan doğramaya kalktılar. Hatırlarsanız, dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde sosyal medyada Türkiye ekonomisini mahvetme naraları atıldı. Muhalefet tarafından yine aynı dönemde Türkiye'ye yatırım yapmayın çağrısı yapıldı. Türk ekonomisini kötülemek için batılı kanallara şikayet dahil her türlü ihaneti sergilediler. Biz milli güvenliğimize yönelik saldırılara cevabımızı nasıl kendi savunma sanayimizi kurarak, sınır ötesi harekatlarımızı yaparak cevap verdiysek ekonomimize yönelik tuzakları da kendi ekonomi politikalarımızı hayata geçirerek göğüsledik. Elbette sıkıntılar çektik ama hamdolsun hepsi çökertildi. Salgın gibi küresel bir felaket dönemini ülkemiz için fırsata dönüştürmeyi başardık. Kur hareketleri üzerinden yaşanan dalgalanmaları, milletimizin her kesiminin refahını, kendi kaynaklarımızdan elde ettiğimiz gelirlerle yükselterek dizginledik. Karadeniz gazı, bu gayretlerimizin en önemli sonuçlarından biridir. Şimdi buna Gabar'da bulduğumuz petrolü de ekledik. Güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir kaynaklarda Avrupa'da ilk sıraya çıktık. Savunma sanayi ürünlerimize harcadığımız kaynak ve vakit artık kazanç olarak geri dönmeye başladı."
"Önümüzdeki dönemde 100 milyar doları bulacak bir kaynağı bu şekilde milletimizin emrine vereceğiz"
"Organize sanayi bölgelerimizdeki fabrikalarımız, endüstri bölgelerimiz, ülkemizin her köşesine yayılan üretim tesislerimiz harıl harıl çalışıyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu şekilde ülkemiz hem dışa bağımlılıktan kurtuluyor hem de çok ciddi gelir kaynağı elde ediyoruz. Peki, bu şekilde elde ettiğimiz milyarlarca doları ne yapacağız? Biliyorsunuz hükümetlerimizin ilk dönemlerinde tüm gücümüzü ülkemizin altyapı eksiklerinin tamamlanmasına verdik. Okul, hastane, konut, baraj, yol, köprü, tünel yaptık velhasıl. Hamdolsun altyapımızı önemli ölçüde tamamladık. Artık elimizdeki kaynakları milletimizin refahını yükseltmek için daha fazla kullanma imkanına sahibiz. Halihazırdaki tabloya göre, önümüzdeki dönemde 100 milyar doları bulacak bir kaynağı bu şekilde milletimizin emrine vereceğiz. Bununla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye, ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz. Yani Bay Bay Kemal gibi Londra'nın tefecilerinden 300 milyar dolar alacakmış. İnandınız mı? İnanıyor musunuz? Ya böyle bir yalancıya bu güzelim ülke teslim edilir mi? Fakat biz ne yapıyoruz? Doğalgaz ve petrol gelirlerimizin bir kısmıyla aile ve gençlik bankası kuracağız. Bizimki artık kaynağımız ortada. Bu banka vasıtasıyla ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin üçte birini ödeyerek katkı sağlayacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımda yanlarında yer alacağız. Evlenecek gençlerimize 150 bin lira, faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz 4 yıllık kredi vererek düğünlerindeki ilk hediyelerini biz takmış olacağız. Her hanede en az 1 çalışan olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Kadını ve genciyle aile yapımızı güçlendirecek daha pek çok adım atacağız. Bunun için 14 Mayıs'ta Türkiye yüzyılına sıkı sahip çıkmamız gerekiyor" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.