Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için sert konuştu. Erdoğan, yeni aldığı bir kararı açıkladığını söyleyerek şöyle dedi: "Artık bizim için Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanlık koltuğu boştur. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Aynı zamanda bir seçmen bir vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmaktan çıktığı için ne söylerse söylesin ne yaparsa yapsın bizim açımızdan mazurdur. Bu şahsın durumu siyasetin konusu olmaktan çıkmış tıbbın konusu olmuştur. Dedim ya, siyasi sapık. Artık malum zatı kendi haline bırakalım. İçinde bulunduğu çukurda debelenip dursun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytinburnu Belediyesi toplu açılış törenine katıldı. Türkiye'nin karşısında garip ve enteresan ittifakların çıktığını söyleyen Erdoğan, "Bir yanda terör örgütleri diğer yanda da onların hedefi durumda olan Türkiye var. Bakıyordunuz dünyanın anlı şanlı ülkelerinin kimi açıktan kimi gizli saklı terör örgütlerinin yanında arkasında, sağında solunda duruyor. Sizin yardım ettiğiniz terör örgütü ha PKK, ha PYD, ha DHKP-C. Bunlar aynı kökün dalları. Kök aynı gövde aynıyken dal farklı diye nasıl bu diğeri gibi değil, terör örgütü sayılmaz dersin? Ankara'da canlı bomba eylemi yapıp teröristin resmini, sizin yere göğe sığdıramadığınız o örgüt poster yapıp kendi kontrollerindeki yerlerde duvarlara asıyor."
'PYD'YE TERÖR ÖRGÜTÜ DEMİYORSAN…'
PYD'ye terör örgütü demeyen ülkeleri eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti: "PYD'ye terör örgütü demiyorsan o zaman Ankara'daki eylemi de terör saldırısı olarak görmüyorsun demektir. Bu sakat mantığın sonu Brüksel'deki eylemin Paris'teki eylemin yarın Allah göstermesin Londra'daki New York'taki eylemlerin de terör saldırısı olarak görülmemesine kadar çıkar. Hani terörle ortak mücadele içindeydik. Biz daha kimin terör örgütü olduğu konusunda anlaşamıyorsak ortak mücadeleyi nasıl vereceğiz? Biz bütün samimiyetimizle DAİŞ, el-Kaide, Boko Haram, Şebab gibi yüce dinimizi istismar eden tüm örgütleri terör örgütü olarak görüyor, bunların İslam'la en küçük ilgileri olmadıklarını söylüyoruz. Kimse İslam'a terörü yakıştıramaz. Dünyada DAİŞ'le Türkiye kadar samimi ve sonuç alıcı mücadele veren başka hiçbir ülke yoktur. Farklı hesaplarla Suriye'de operasyon yürüten ülkelerin çoğunun dertlerinin DAİŞ olmadığını biz bilmiyor muyuz? Suriye'de katledilen yarım milyon insanı umursamayanların, oradaki 20 – 30 bin yabancı savaşçı için bu kadar zahmete katlanmaları kesinlikle inandırıcı değildir. Suriye ve Irak üzerinde yapılan hesapların bedellerini insanlar canlarıyla, kanlarıyla, gelecekleriyle ödüyorlar."
'KULA KUL OLANLAR KAYIPTA'
Türkiye'nin tek devlet olduğunu belirten Erdoğan, "Ne o ya "paralel devlet'. Ne paralel devleti? Bunlara artık pirim yok. Onun için kimse paralel devlet, şu devlet, bu devlet sakın bu oyuna gelmeyin. Pensilvanya'daki zat ve onun peşinden gidenlere sesleniyorum; kardeşlerim şu aklımızı lütfen kiradan kurtaralım. Bizim dinimizde kula kulluk yok. Sadece Allah'a kulluk var. Ama maalesef kula kul olanlar kayıpta. Hakka kul olanlar kazançta. Bunu göreceğiz." ifadelerini kullandı.
'CEZAİ EHLİYET SAHİBİ OLMAKTAN ÇIKTI"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert şekilde eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Öyle birileri var ki edepsizlikleri ve pişkinlikleriyle milletimizle alay ediyorlar. Ben bu meseleleri konuşmaktan, bu tür tartışmaların içinde olmaktan hicap duyuyorum ama gözümüzün önünde insanlara, üstelik bu son olayda bir hanfendiye böylesine galiz bir şekilde hakaret edilmesi, alçakça saldırılması karşısında da susamayız. Biz haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğuna inanıyoruz. Meselenin Cumhurbaşkanlığı makamıyla tarafsızlığıyla ilgisi yoktur. Bu bir insanlık sorunudur. Karşımızdaki zat öylesine seviyesiz, öylesine rüsva ki bir noktadan sonra onu muhatap almak millet adına bizi de insanlığımızı da sorgulayacak noktaya getirir. Onların sınırları olmayabilir ancak bizim var. Siyaset nispeten esneklik gerektiren bir uğraştır. Ama bu da bir yere kadar. Biz eşrefi mahlukat ile "Belhum edal" arasındaki çizgiyi gözetmek mecburiyetindeyiz. Bu anlayışla şu kararımı milletimle paylaşmak istiyorum. Tüm arkadaşlarımdan da bundan sonra aynı şekilde davranmalarını rica ediyorum. Artık bizim için Ana Muhalefet partisinin Genel Başkanlık koltuğu boştur. Bizim için bu zat yok hükmündedir. Aynı zamanda bir seçmen bir vatandaş Erdoğan olarak konuşuyorum. Kendisi cezai ehliyet sahibi olmaktan çıktığı için ne söylerse söylesin ne yaparsa yapsın bizim açımızdan mazurdur. Bu şahsın durumu siyasetin konusu olmaktan çıkmış TIB'bın konusu olmuştur. Dedim ya, siyasi sapık. Artık malum zatı kendi haline bırakalım. Ne zaman o koltuğu siyasi ve insani temsil kabiliyetine haiz birisine temsil ederse işte o zaman yeniden bir muhataba iktidar partisi de kavuşmuş olur. O güne kadar içinde bulunduğu çukurda debelenip dursun."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.