Engelli oğluma sahip çıkın!

 Küçükçekmece’de ikamet eden Metin Ateş (35), yüzde 72 iş göremez raporu olmasına rağmen yüzde 88 engelli olan 11 yaşındaki oğluyla ayakta durmaya çalışıyor. Yardım için başvurduğu bütün kapıların yüzüne kapandığını söyleyen Metin Ateş, oğlunun senelik 25 bin lira tutan sağlık masraflarını da karşılayamıyor. Karısının birçok insanla kendisine aldatmasına rağmen, mahkemenin küçük kızını kadına, engelli çocuğunu ise kendisine bırakmasına sitem eden Ateş, engelli maaşı verilmesi ve sağlık giderlerinin karşılanması için yetkililere sesleniyor.

Metin Ateş’in son 10 yılı adeta acılarla geçmiş. İş için Karabük’te, Sinop’ta ve Ankara’da ikamet etmek zorunda kalan Ateş, en büyük darbeyi karısından yemiş. 2003 yılında evlenen Metin Ateş’in 2004 yılında engelli olan oğlu Çetin, 2010 yılında da bir kızı dünyaya gelmiş. Evliliği başlarda iyi gitmiş ancak iddiasına göre daha sonra karısı kendisini başkaları ile aldatmaya başlamış.

'HAKİM ENGELLİ OĞLUMU BANA, ŞEFKATE İHTİYACI VAR DİYE KIZI ANNESİNE VERDİ'

Ateş, bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “İleriki zamanlarda eşim arkamdan oyun oynamış, beni aldatmış. Garsonluk yapıyordum. Geldiğimde çoğu zaman evde olmazdı. Engelli oğlumun üstüne kapıyı kilitler, kızı yanına alıp giderdi. Geç vakit eve gelirdi. Yine bir gün işteydim, eve geldiğimde yoktu. Akşam da gelmeyince savcılığa suç duyurusunda bulundum. Uzun bir aradan sonra Sinop Boyabat’ta bulundu. Orada başka bir kişiyle aşk yaşamış. Boşanma davası açtım. Engelli olduğu için oğlumu istemedi. 4 yaşındaki kızı istedi. Mahkemede, ‘2 evladımı da istiyorum’ dedim. ‘Böyle bir kadında bir kız çocuğu kesinlikle kalmaz’ dedim. Hakim, kızın yaşı küçük olduğu için anneye verdi. Oğlanı da bana verdi. Kızımı göremiyorum. Dost hayatı yaşadığı bir adama beni aratıp tehdit ettirdi. Tehdit ediyorlar diye ben de savcılığa suç duyurusunda bulundum.”

‘SAĞLIK NEDENİYLE KİMSE İŞ VERMİYOR’

Astım ve kalp rahatsızlıklarının bulunduğunu kaydeden Ateş, ilaçlarını alabilmek için para bulamadığını söylüyor. Kimsenin sağlık sorunlarından dolayı kendisine iş vermediğini belirten Ateş, “Astım krizlerine giriyorum. İlaçlarım bitti. Hava kullanmam gerekiyor ama yok. Bir yıl önce kalp krizi geçirdim ama ilaçlarımı alamıyorum. Karaciğerlerimde sıkıntı var. Boyun fıtığı var. Sol kolumda uyuşukluk oluyor. Rahatsızlığımdan ötürü işe almıyorlar beni. Yüzde 72 engelli raporum var ama çalışmak istiyorum. İş başvurusunda rahatsızlığı söyleyince almıyorlar. İş bulsam çalışacağım, evime ekmek parası getirmek istiyorum.” diyor.

‘BİN LİRAYI BAHANE EDİP YARDIM VERMİYORLAR’

Daha önce Ankara’da yaşadığını, oğlunun rahatsızlıkları için İstanbul’a gelmek zorunda kaldığını anlatan Ateş, durumunu şöyle izah ediyor: “Ankara’da otururken oğlum ve kendim için engelli maaşı alıyordum. Oğlum 3 yaşından beri Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hatalıkları Hastanesi’nde tedavi görüyor. 3 ve 7 aylıkken ateşli havale geçirdi. Beyninde hasar kaldı. Ateş ve ishal çoğalınca çölyak hastalığı çıktı. Ömür boyu ilaç kullanması lazım ama gelirim olmadığı için ilaçları alamıyorum. Aynı zamanda Akdeniz ateşi hastalığı var. Epilepsi hastası aynı zamanda. Anemi için 6 ayda bir kontrol gerekiyor. Bunların yıllık maliyeti 25 bin lirayı buluyor. Bunu karşılayacak gücüm yok.”

Kaymakamlık başta olmak üzere başvurduğu hiçbir kurumun kendisine yardım etmediğini vurgulayan Ateş, “Sağlık yardımı için Küçükçekmece Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na başvurdum. Talebim reddedildi. Mamak Kaymakamlığı İstanbul’da ev tutmam için bana bin lira verdi. Onu bahane ederek sağlık yardımımı reddettiler. ‘Çocuğum rahatsız beni neden reddediyorsunuz’ dedim. ‘Yazık değil mi’ bana dedim. Oradaki görevli ‘ben bilmem’ diyor başka bir şey söylemiyor. Oğlumun yüzde 88 ağır engelli raporu var. Oğlum ve kendi adıma tedavi yardımı istiyorum. Başbakanım Davutoğlu’na seslenmek istiyorum. Bu durumumu görmesini istiyorum. Gelsin baksın durumuma. Araştırsın beni, check up’a soksun, rahatsızlığım çıkmazsa suçluyum. Oğlumu da check up’a soksun. Evde yiyecek yok. Kiramı ödeyemiyorum. Faturalarım birikti. Çocuğum çok hasta. Tedavilerini yaptıramıyorum. Dün hastaneye götürdük, krizi tuttu. İlaçlarını alamadım. Çok zor şartlardayım. Perişanım, moralim çok bozuk.” ifadelerini kullanıyor.