Cengiz Abazoğlu, Türkiye’nin en önemli moda tasarımcılarından biri. Demokratik moda trendini takip ederek, 4.5 sene önce mağaza zinciri ADL için koleksiyon hazırladı. Abiyeyle başlayan koleksiyon hazır giyimle devam etti. Şimdi mayodan paltoya, elbiseden spor giyime kadar bir kadının tüm ihtiyaçları için tasarım yapıyor Abazoğlu. Bugüne kadar 2 milyondan fazla ürün sattıklarını da anlatıyor: “Nasıl Sezen Aksu şarkıları ile geniş kitlelere ulaşıyor ben de tasarladığım kıyafetlerle ulaşıyorum. Bu 2 milyonu, bir albümün 2 milyon satması gibi görebilirsiniz, farkı yok.”
Şimdiye kadar Mercedes Benz Fashion Week İstanbul kapsamında defile yapan Cengiz Abazoğlu, ilk defa bağımsız bir defile yapacak. Nedeni, sezon defilesini sezonda yapmaya karar vermeleri. Yani koleksiyon, 8 Eylül’deki defilenin hemen ertesi gününde tüm mağazalarda yerlerini almış olacak.
Koleksiyonun ismi ‘Sonsuzluk’. Abazoğlu, sınırsız bir koleksiyon olduğunu söylüyor: “50’ler ya da 70’lerle sınırlamadım koleksiyonumu. Tüm dönemlerin güçlü ve elegan kadınlarından ilham aldım. Hepsini tek tek inceledim ve ortak bir dil yarattım. Saks, asit yeşili, mor, siyah-beyaz ekose, grinin tonları ve kırmızı baskın renkler. Bunlara vazgeçilmez siyahlar eşlik ediyor. Bu sene ilk defa geniş bir triko koleksiyonu ekledik. 12 farklı renk çalıştım.”
LOHUSA HALİYLE PODYUMDAYDI
100 look’un podyuma çıkacağı Cengiz Abazoğlu for ADL defilesinde 40 manken görev alacak. Çağla Şıkel, Didem Soydan, Özge Ulusoy, Merve Büyüksaraç ve Wilma Elles tanıdık isimler. Abazoğlu için Çağla ‘olmazsa olmaz.’ İş dışında duygusal olarak da önemli bir dostluk paylaştıklarını anlatıyor. Wilma Elles’i ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisiyle tanımış. Hayranlıkla izlerken, bir sene sonra markanın yüzü olarak birlikte çalışmışlar. Şimdi lohusa haliyle podyuma çıkmasını çok önemsiyor. “Çağla da ilk çocuğunu doğurduktan 30 gün sonra benim için kameraların karşısına geçmişti. Bu kadınlar kesinlikle Marslı diyor.” Merve Büyüksaraç ise hâlâ Cengiz Abazoğlu için genç kuşağın önemli temsilcilerinden. Yıldızının daha da parlayacağını düşünüyor ve ona karşı her zaman bir şevkat besliyor.
Çağla Şıkel
Pörsürsem bırakırım, şimdi taş gibiyim
1997’de Türkiye güzeli olduktan sonra çıktığım ilk defilelerden biriydi Cengiz Abazoğlu. Tanıştığım günden beri aramızda oluşan bağı koruduk. Bir koleksiyonu için spor salonunda yaptığımız bir çekimde ben siyah taşlı bir elbise giymiştim. O zaman daha evlenme teklifi almamama rağmen Cengiz’e, “Bir gün evlenirsem bu elbisenin beyazını yapar mıyız?” demiştim. Sonra evlenme teklifi aldım ve gerçekten Cengiz bana kollarından beyaz taşlar sarkan bir gelinlik yaptı.Defilesinde en az dört elbise giyerim. 20 yıldır podyumdayım ve hâlâ aynı heyecanı duyuyorum. “Yeni model gelmeyecek mi” diyorlar ama ben kendimi fiziksel olarak, yüz olarak, her şeyden önemlisi enerji olarak iyi hissettiğim için devam ediyorum. Haftanın beş günü spor yapıyorum ve yediklerime çok dikkat ediyorum. Ve böyle hissettiğim sürece devam edeceğim. Yarın öbür gün pörsürsem ve kendimi enerjik hissetmezsem bırakırım. Ama ne zaman bilmiyorum.
Wilma Elles
Emzirmek çok kilo verdiriyor
Cengiz benim için uyumluluk, yaratıcılık ve insan sevgisi demek. Bu yüzden bebeklerim 40 günlükken onun podyumunda yürümeyi kabul ettim. Hamileliğim boyunca 25 kilo aldım. Beş gün sonra 15 kilosu yoktu. Şimdi doğum öncesi kiloma geri döndüm. Özel bir diyet yapmıyorum, bir tek çocuklarımı iki saatte bir emziriyorum. Emzirmek çok kilo verdiriyor.
Merve Büyüksaraç
Hayatımın elbisesini yaptı
2006’da Miss Turkey seçildim. 2007’de tacımı devrederken Cengiz bana beyaz, kuğu gibi, üzerinde tül detayların olduğu şahane bir elbise yapmıştı. Hayatımın elbisesi odur. O gün bugündür bir sürü işte birlikte çalıştık. Yaratıcılığına her zaman şapka çıkarırım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.