Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı harekatıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Şu anda El Bab'a dayandık. Yetmez. Biz şimdi oradan da Münbiç'e doğru ayrıca gideceğiz. Münbiç'te PYD var, YPG var. 'Gidecekler' dediler, 'Gitsin' dedik. Şu ana kadar bir miktar gittiğini söylüyorlar. Biz tamamen orayı PYD ve YPG'nin boşaltmasını istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polis Akademisi 'Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti' Konferansı'na katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konferansta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak da yer aldı. Türkiye'nin Yeni Güvenlik Konsepti Konferansı'nda hitap eden Erdoğan, Polis Akademisi'ne girmenin şartlarına değinerek, "Akademiye girmek için tek ölçümüz ülkesine ve milletine sadakatle bağlı olmak, başka herhangi bir yere değil; sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet etmektir. Ruhunu Pensilvanya'ya, bölücü örgüte veya bir başka illegal yapıya satmış hiç kimseye bu akademinin çatısı altında da şehit kanlarıyla sulanmış bu mübarek topraklarda da yer yoktur, olamaz. Kariyerini, ilişkilerini, beklentilerini milletinin ve devletinin üzerinde tutan zihniyeti bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde ortadan kaldırdık, kaldırmaya devam edeceğiz. Bu kurum milletin ve devletin kurumudur. Müslüman, aynı delikten iki kez ısırılmaz. Bu şuurda olacağız. Geçmişte yapılan hatalardan gereken dersleri çıkararak, kendimize yeni ve aydınlık bir gelecek kurmaya kararlıyız" diye konuştu.
Darbe girişimini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz çadır devleti değiliz. Medeniyetler inşa etmiş bir devlet geleneğinden geliyoruz. Bu geleneğin içinden geldiğini zanneden bazı gafiller, 15 Temmuz'u yapmışlar. Bedelini ağır ödediler. Ödemeye de devam edecekler. Hala bu gafletin içerisinde olanlar varsa bence bir an önce kendilerine gelmeli ve bu gittikleri yanlış yoldan dönmelidirler" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm fedakarlıkların ardından kurulan son Türk devleti olduğunu vurgulayan Erdoğan, değindiği Lozan Antlaşması'na ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Cumhuriyeti, ilk devlet değil; kendimizi aldatmayalım. Biz 22 milyon kilometrekarelik dünya ölçeğinde toprağı görmüş bir devletin varisleriyiz. Biz daha yeni, cumhuriyetin kuruluşunun biraz öncesinde, yaklaşık 3 milyon kilometrekarelik topraklara sahiptik. Düştük, düştük, düştük; 780 bin kilometrekareye geldik. Lozan ifadesini kullandığımda birileri rahatsız oldu. Niye rahatsız oluyorsunuz? Lozan'da da maalesef 3 milyon kilometrekareden bir yerler yine tırmıklandı, 780 bin kilometrekareye kaldık. Burnumuzun dibindeki yerler bizden alındı. O burnumuzun dibindeki yerler bile bizden alındığında iftihar edenler oldu. 'Bu anlaşmadan çok başarıyla çıktık' diyenler oldu. Elindekini veriyorsun hala başarılı çıktık, diyorsun"
Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini elbette kesintisiz ve kararlı bir şekilde yürütecektir. Ama kafasını sadece bu soruna gömüp, çevresinden kopmayacaktır. PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğer örgütlerinin asıl amacının bizi, büyük fotoğraftan kopartıp, kendi içimize hapsetmek olduğunu çok iyi biliyoruz. Sanmayın ki PKK'nın asıl amacı, ülkemizin belirli bir bölgesinde ayrı bir devlet kurmaktır. Sanmayın ki FETÖ'nün temel gayesi bürokraside, iş dünyasında, eğitimde daha fazla etkin olmaktır. Sanmayın ki DEAŞ'ın tek hedefi Suriye ve Irak'ta iddia ettiği gibi bir İslam devleti kurmaktır. Asla. Bu örgütlerin hiçbiri de dışarıya karşı ifade ettikleri iddialar için mücadele etmiyor. Bu örgütlere sağlanan muazzam destek, onların söylemlerini hayata geçirmeleri için de verilmiyor. Dert, başka. Bu örgütler, diğer güçlerin planlarını rahatça uygulayabilmelerini sağlamak üzere Türkiye'yi iç meselelerine odaklamak için üzerimize salınmış birer araçtan ibarettir"
"SANA KEPENK İNDİR, DİYENE SEN MEYDAN OKUYACAKSIN"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kepenk indiren esnafı eleştiren Erdoğan, "Kepenk indir, dediği zaman artık kepenk indiren bir Güneydoğulu, Doğulu olmayacak; ben buna inanıyorum. Böyle bir şey yaptığı takdirde onlar da bedel ödeyecek. Öyle yok. 'Efendim geldiler, bizi tehdit ettiler. Onun için kepenk indirdik'. Bu görev sadece askerin, polisin görevi değil; aynı zamanda milletçe senin de görevin. Sana kepenk indir, diyene sen meydan okuyacaksın. Bu teröristlere bu caddeleri, meydanları hep birlikte dar edeceğiz. Gelecek senin caddelerini hendekler açmak üzere bu hallere getirecek. Sen kalkacaksın buna hala evinin içinde buyur, otur diyeceksin. Yedireceksin, içireceksin; bir evden öbür eve koridorlar açacaksın. Böyle şey olur mu? Buna vatanseverlik denmez. Buna terör örgütüne yardım ve yataklık denir" diye konuştu.
Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesine kesintisiz şekilde devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda en önemli noktadayız. Tüm yönetici kadrolarımız hepsi, bu son safhada darbeyi en güzel şekliyle indirecek ve işi bitirecektir" dedi.
Bugün gerçekleştirdiği bir görüşmenin detaylarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Bugün bir Batılı geldi. Öğleden sonra cezaevlerindeki milletvekilleriyle alakalı bir karar çıkacak, dedi. Şu anda Türkiye'deki bazı uygulamalarla ilgili karar çıkacak, dedi. Kendisine bir şey söyledim. 'Yapabiliyorsan şunu yap, dedim. Hemen bir telefon aç. De ki bu Türkiye'nin iç hukukuna fazla karışmayın. Çünkü bunlar öyle kararlı gidiyorlar ki gönderdiğiniz mektubu hemen size geri iade ederler ve bildiklerini de okular. Boşuna uğraşmayın'. Onlarda buna benzer şeyler olduğu zaman 'İç hukukumuz', 'Yargı bağımsız'. Türkiye'de olduğu zaman? Bizim iç hukukumuza kimse karışamaz. Biz kendi kararımızı kendimiz veririz. Kimse kusura bakmasın. Onlar kendi işine biz kendi işimize. Bugüne kadar bu ülkeyi karıştıranlar onların zaten ta kendisi olmuştur"
Teröristlerin bazı Avrupa ülkelerinde rahatça dolaştığını ifade eden Erdoğan, "Şu anda Avrupa'nın değişik ülkelerinde teröristler kol geziyor. Onlara yardım, yataklık yapıyorlar. Türkiye'den kaçan terörist, milletvekilleri Brüksel'in meydanlarında nutuk atıyor. Buna nasıl iştir? Biz bunları tanıyoruz; ama bunların cibiliyetlerinin gereği bu. Onun gereğini yapıyorlar. Onun için de biz işimize bakıp, kararlı şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.