Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Ülkelerimiz arasındaki ticarette artık milli para birimlerimizi kullanmanın yolunu açabildiğimiz takdirde D-8 tarihinde bir devrime imza atmış olacağız. Kur baskısı altında ekonomimizi eritmeye gerek yok." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın (AA) ev sahibi fotoğraf sağlayıcısı olduğu D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü 9. Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, misafirleri "İstanbul'a hoşgeldiniz." diyerek selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bangladeş'ten ne kadar yük alabiliriz?
Üç kıtada temsil edilen D-8 Teşkilatı'nın 7 saygın üyesini, kıtaları, kültürleri, gönülleri birleştiren yedi tepeli İstanbul'da misafir etmekten bahtiyarlık duyduğunu dile getiren Erdoğan, "1997 yılının kasvetli atmosferinde D-8'in kuruluşuna liderlik eden merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı rahmetle tazimle yadediyor, Rabbim mekanını cennet eylesin diyorum." diye konuştu.
Geride kalan 20 yılda D-8'e hizmet eden, büyümesi, güçlenmesi için gayret gösterenlere de teşekkür eden Erdoğan, "Küresel ve bölgesel gelişmeler bağlamında, oldukça sancılı bir dönemde icra ettiğimiz toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnşallah bugün hep birlikte gündemimizdeki başlıkları ele alacak, geçmişin muhasebesi yanında, geleceğin yol haritasını da birlikte çıkaracağız. Niyetimiz hayır, inşallah akıbetimiz de hayır olacaktır. Allah'tan yolumuzu, bahtımızı açık etmesini, gayretlerimizi hayra tebdil etmesini niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Neredeyse her on yılda bir tekrarlanan ekonomik krizlerle bugünlere geldik. Bu kadar üretimin, bu kadar zenginliğin olduğu bir dünyada hala Afrika'daki kardeşlerimiz en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Küresel adaletsizlik, azalmak yerine daha da arttı. Terör tehdidinin sınır, mesafe tanımadan yaygınlaştığı, buna rağmen 'iyi terörist, kötü terörist' ayrımına gidildiği sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bunun yanında birileri kasıtlı bir şekilde İslam ile terörizmi, Müslümanlarla teröristi özdeşleştirmeye çalışıyor. Boko Haram gibi, DEAŞ, FETÖ, Eş-Şebab gibi katil sürülerinin işlediği cinayetleri İslam düşmanlıklarına malzeme yapıyorlar."
"Üç kıtaya hakim durumdayız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, göç ve mülteci meselesi üzerinden rengi, dili, dini, etnik kimliği farklı olan herkesin ötekileştirildiğini belirterek, bu kişilerin saldırıların ve ayrımcı politikaların hedefi haline geldiğinin altını çizdi.
Akdeniz'i "büyük bir mülteci kabristanına" döndüren, çaresizliğe, açlık ve yoksulluğa "dur" demek yerine, düzensiz göçle mücadele için botların batırılmasından, insanların ölüme terk edilmesinden bahsedildiğini aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
"Kardeşlerim, bu tablonun bize verdiği ders şudur: D-8'in ilkelerine ve savunduğu değerlere olan ihtiyaç, bırakın azalmayı daha da artmıştır. Zira D-8, salt çıkarlar etrafında buluşan bir ülkeler topluluğu değil, bunun çok daha ötesinde, adil, huzurlu ve istikrarlı bir dünya talebinin mücessem halidir. Bizler D-8 üyeleri olarak, dünyada pek az ülkeye nasip olan coğrafi ayrıcalıklara sahibiz. Üç kıtaya hakim durumdayız. Zengin doğal kaynaklarımız, hepsinden önemlisi dünyanın yaklaşık yedide birini teşkil eden genç ve dinamik bir nüfusumuz var. D-8'i kurduğumuzda bin 820 dolar olan kişi başına düşen milli gelir ortalamamız, hamdolsun bugün 4 bin 500 doları aştı. Tabii ki yeterli değil. Bunun çok daha ilerilere gitmesi gerekir."
Merkez bankalarını bir araya getirme önerisi
Savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda ortak üretim projelerine girilebileceğini dile getiren Erdoğan, iyi tarım uygulamalarından temiz enerjiye, ulaştırmadan çevreye, eğitime kadar birçok alanda geniş bir iş birliği potansiyelinin olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için eksiklerin görünmesi, günün ihtiyaçlarına göre yenilenilmesi ve karar alma süreçlerini hızlandıracak adımlar atılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Her şeyin değiştiği bir dünyada D-8'in aynı kalması hatta yerinde sayması asla kabul edilemez. Teşkilatımızı yeni üyelerle, yeni ortaklarla tahkim etmemiz gerektiğine inanıyorum. Genişlemeden korkmanın hiçbir anlamı yok, burada rahat olmalıyız. Karar alma mekanizmalarımızda oy birliği yerine nitelikli çoğunluk gibi imkanlardan istifade edebilmeliyiz. Zira oy birliğiyle çalışma mekanizması çoğu zaman tıkanacaktır. Eğer burada nitelikli çoğunluk getirirsek inanıyorum ki karar alma süreci hızlanacaktır. Mevcut sistem tıkanıklıklara, zaman ve enerji israfına sebep oluyor. Eğer proje destek fonunu bir an önce hayata geçirebilirsek D-8'i daha etkin, verimli ve proje odaklı bir örgüt haline getirebiliriz. Ülkelerimiz arasındaki ticarette artık milli para birimlerimizi kullanmanın yolunu açabildiğimiz takdirde, D-8 tarihinde bir devrime imza atmış olacağız. Kur baskısı altında ekonomimizi eritmeye gerek yok. Dolar baskısı altında eritmeye gerek yok. Avro baskısı altında eritmeye gerek yok. Biz yerli, milli paralarla bu ticaretimizi yaptığımız takdirde inanıyorum ki buradan ülkelerimiz ciddi manada da kazanacaktır.
Dönem başkanlığımız sırasında bu amaçla diyoruz ki bir takas odası kurulması için merkez bankalarımızı bir araya getirelim. D-8 ülkeleri olarak toplantılara katılım düzeylerini artırmalı, çalışmaları, özel sektör kuruluşlarını da bu çalışmalara dahil etmeliyiz. Cumhurbaşkanları olarak D-8 Liderler Zirvesi'nin önemi iyi kavranmalı. Hepimiz D-8'e sahip çıkmalı, daha etkin, daha verimli, daha güçlü olması için azami gayret göstermeliyiz."
Erdoğan, D-8'in dönem başkanlığını şimdiye kadar başarıyla ve sabırla yürüten Pakistan'a teşekkür ederek, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi'yi ve tüm personelini tebrik etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.