Eğitim İş Bursa şubesi Dünya Kız Çocukları Günü münasebetiyle bir açıklama yayınladı. Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona imzasıyla yayınlanan açıklamada, son günlerde gündemden düşmeyen müftülere nikah kıyma yetkisi konusu çok set bir dille eleştirildi.
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona yaptığı açıklamada "Bugün Dünya Kız Çocukları Günü. Kız çocuklarına yapılan ayrımcılığın son bulması ve onların insan haklarından tam, etkin biçimde faydalanabilmesi için Kanada ve Peru ile beraber 2012'den beri bugünü yaratan ve kutlayan Türkiye'de; sosyal tablo giderek kız çocuklarının aleyhine şekillenmekte" dedi.
Rona açıklamasında, imamlara nikah yetkisi getiren düzenlemeyle ilgilide eleştirilerde bulundu.
Rona, "Hâlâ birçok ilinde çocuk gelin utancının önüne geçilemediği, kız çocuklarının eğitim görme oranının hâlâ dünya standartlarının çok altında olduğu ülkemizde, şuanda TBMM'nin ilgili komisyonunda bekletilen "müftülüklere nikah kıyma yetkisi tanıyacak" yasa tasarısı, kuşkusuz daha da karanlık bir tablo yaratacaktır. İlerici kamuoyunun tepkisine, kadınlarımızın itiraz çığlıklarına, sokak eylemlerine rağmen bu utanç tasarısı, geri çekilmemiş; sadece bir ayak oyunuyla alt komisyona gönderilmiş, bir süre bekletildikten sonra hiçbir değişiklik yapılmadan TBMM'nin ilgili üst komisyonuna geri yollanmıştır. Ve son olarak bu çağdışı tasarı genişletilmiş; müftülere nikah kıyma yetkisi, müftülerin yönlendireceği imamların da nikah kıyma yetkisine dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.
"BURASI ŞERİAT DEVLETİ DEĞİL!"
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Kız çocuklarının okutulmasına ömrünü adayan isimlerin lekelenmeye çalışılması, cinsel istismar davalarının neredeyse tümünde "rıza" dedektifliği yapan yargı, durmadan ve talep olmadığı halde açılan imam hatiplerde kız çocuklarının ayrı sınıflara tıkıştırılması gibi gelişmeler bardağı doldurmuşken, sözü geçen tasarıyla bardak ve sabır taşı çatlamıştır!
İmam hatip mezunlarına polislik başta olmak üzere devlet kadrolarında öncelik tanınması, onca atanamayan öğretmen varken imamların sınıflarda derse girmeye başlaması, ÖSYM'nin başına 3.kez imam hatip mezunu getirilmesi ve son olarak da imamlara nikah kıyma yetkisi verilmeye çalışılması, Türkiye'yi bir imam devletine çevirme gayretinden başka bir şey değildir.
Daha 2 gün önce "Türkiye bir kabile devleti değildir" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a katılıyor ve ekliyoruz: "Türkiye bir şeriat devleti de değildir."
Sözü geçen tasarı, Cumhuriyet'in kazanımlarıyla örtüşmeyen, çoktan mazide kalmış olması gereken çocuk gelin vakalarını çoğaltacak, imam nikahına resmiyet kazandıracak, kız çocuklarının eğitimden daha da uzak kalmasına yol açacak bir utanç projesidir.
Eşlerini doktora götürdüğünde illa kadın doktor arayan yobazların, kadın doktorun olmadığı bir dünya düşlemeleri kadar hastalıklıdır.
Bu karanlık projeye karşı sesini çıkarmayan ve kafasını öne eğen tüm yurttaşlar kafasını göğe doğru kaldırmalı ve bu ülkenin kızlarına şans verildiğinde neye dönüşebileceğinin en güzel örneklerinden birisi Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'in hatırlarıyla yüzleşmelidir!
Bu utanç tasarısına karşı durmak, sadece kadınların değil, bu ülkede laiklik ve Cumhuriyet mücadelesini önemseyen her yurttaşın görevidir.
Eğitim-İş olarak bu utanç tasarısına geçit vermeyeceğimizi, her mecrada ve her fırsatta muhalefet edeceğimizi, bu ülkedeki kız çocuklarının erken evliliğe ya da cehaletin dipsiz kuyularına atılmasına müsaade etmeyeceğimizi ilan ediyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.