• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 9 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 12 °C

Diyalizde tehlike içeren 3 besin!

Diyalizde tehlike içeren 3 besin!
Diyaliz hastaları tuz, potasyum ve fosforlu besinlerden uzak durmalı…

Bir diyaliz hastası için beslenme ve bilinçli davranış büyük önem taşıyor.  Hemodiyaliz hastalarının sağlıklarını sürdürmelerinde tedavi programı, diyet ve sıvı kısıtlamalarına uyum göstermelerinin oldukça önemli olduğunu belirten uzmanlar, beslenirken özellikle tuzlu, fosforlu ve potasyum içeren besinlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Diyaliz Program Başkanı Öğr. Gör. Meliha Çakmak, diyaliz hastaları için beslenme ve kilo kontrolünün de çok önemli olduğuna dikkat çekerek iki diyaliz seansı arasında 1,5 - 2 kilodan fazla almamalarını tavsiye ediyor.
Diyaliz Program Başkanı Öğr. Gör. Meliha Çakmak, diyaliz hastalarının beslenmede dikkat etmesi gereken noktaları paylaştı ve çok önemli tavsiyelerde bulundu.

Beslenme ve bilinçli davranış çok önemli

Bir diyaliz hastası için beslenme ve bilinçli davranışın çok önemli olduğunu vurgulayan Öğr. Gör. Meliha Çakmak, “Hemodiyaliz hastalarının sağlıklarını sürdürmelerinde tedavi programı, diyet ve sıvı kısıtlamalarına uyum göstermeleri oldukça önemlidir. Ancak hastalar için uygulanması en zor olan durum, diyet ve sıvı kısıtlamalarıdır. Çünkü hastalık hem yeme alışkanlıklarını ve tercihlerini etkiliyor hem de özellikle sıvı, protein ve potasyum alımı konusunda birçok kısıtlama getiriyor. Hemodiyaliz tedavisi alan hastalar için diyet tedavi rejiminin can alıcı noktasıdır ve diyete uyumsuzluk çoğu zaman sıvı-elektrolit dengesini bozar, malnütrisyon gelişme riskini ve mortaliteyi arttırır. Bu nedenle hemodiyaliz tedavisi öncesinde ve sırasında ortaya çıkan uyum sorunlarının belirlenip çözümlenmesi ile tedavinin etkinliği önemli düzeyde artırılabilir.” dedi.

İlk olarak tuzdan uzak durulmalı

Öğr. Gör. Meliha Çakmak; hemodiyaliz hastalarının beslenirken tuzlu, fosforlu ve potasyum içeren besinlere dikkat etmelerini gerektiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Günlük tuz ihtiyacı 2 gramdır. Bu miktar beslenirken hiç tuz kullanılmasa bile besinlerin kendi tuzundan karşılanır. Yani tamamen tuzsuz yenen ekmeğin, etin, yumurtanın, sebzenin ve benzeri gıdaların kendi tuzu vardır ve bu tuz insana yeter. Böbrek hastası bilmelidir ki uzun ve sağlıklı yaşamak için en önemli iş, tuzu tam olarak hayatından çıkarmaktır. Sağlıklı bir birey, ihtiyaç fazlası fosforu böbrekler yolu ile atar ancak böbrek hastasının fosforu tek atma yolu diyalizdir ve fazlası kanda birikir. Kanda biriken fosfor, üremik kemik hastalığı denen bir çeşit kemik hastalığına, kan damarları ve yumuşak dokularda kireçlenmeye sebebiyet verir.”

Potasyum ölümcül sonuçlar doğurabiliyor

Normalde yiyecek ve içecekle alınan ihtiyaç fazlası potasyumun böbreklerden idrar yolu ile atıldığını belirten Öğr. Gör. Meliha Çakmak, “Böbrek yetersiz çalıştığı ya da hiç çalışmadığı için böbrek hastasının kanında potasyum yükselir. Kanda biriken potasyum, kalpte ölümcül ritim bozukluğuna yol açar. Bu sebeple potasyum böbrek hastası için en tehlikeli olan maddedir.” dedi ve dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle paylaştı: 

Sebzeler haşlanırken birinci haşlama suyu dökülünce potasyumdan büyük oranda temizlenmiş olacağından haşlanmış ve süzülmüş olarak tüketilmesinde sakınca yoktur,
Bir böbrek hastası günlük olarak ortalama 100 gram et tüketebilir. Bu miktar üç köfte ya da bir tavuk budu veya orta boy bir balığa tekabül eder,

Böbrek hastası sarısından arındırılmış olarak günde en az bir adet haşlanmış yumurta beyazı yemelidir,
Diyabetik olmayan böbrek hastasının şeker tüketmesinde bir sakınca yoktur. Ancak çikolata önerilmez, akide şekeri, lokum ve tanesiz reçel yemesinde sakınca yoktur. Pekmezlerden de uzak durulmalıdır,Böbrek hastası hiçbir gıdayı bir günde aşırı miktarda tüketmemelidir.

İşte uzak durulması gereken beslenme alışkanlıkları…

Öğr. Gör. Meliha Çakmak, diyaliz hastalarının uzak durması gereken yanlış beslenme alışkanlıklarını ise şöyle sıraladı:

Kavurma, pastırma, salam, sosis, sucuk gibi gıdaların tamamında tuz ve fosfor oranı yüksek olduğu için böbrek hastasının tüketmesi önerilmez,
Çerezler, süt ürünleri (özellikle kaşar peynir), yumurta sarısı, kahve, bakliyat, kolalı içecekler, çikolata, balık, kepekli ürünler ve bulgurda fosfor oranı yüksek olduğu için böbrek hastasının bu gıdaları çok dikkatli tüketmesi gerekir,

En fazla Nescafe’de olmak üzere meyve suları ve maden suyunda potasyum oranı çok yüksektir. Ayrıca pestil, bamya, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, kuru kestane ve kuru hurma potasyum oranın yüksek olduğu kurutulmuş besinlerdir. Bu ürünler mümkünse hiç tüketilmemeli,
Potasyumun yüksek olduğu antepfıstığı (en fazla), ay çekirdeği, badem ve fındık gibi çerezlerde aynı zamanda fosfor da fazla olduğundan hiç tüketilmemeli,
Bir böbrek hastası günde 2 avuç kadar meyve tüketebilir. Özellikle potasyum değeri fazla olan sarı renkli meyvelere çok dikkat edilmeli,
Baharatlarda potasyum oranı yüksek olduğu için kesinlikle önerilmez, illaki acı yenmek istenirse 1 – 2 adet yeşil acı biber tüketilebilir.
Kilo kontrolüne dikkat edilmeli

Hemodiyaliz hastalarının diyaliz programına uymalarının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Öğr. Gör. Meliha Çakmak, “Diyaliz hastaları için beslenme ve kilo kontrolü çok önemli. Böbrek hastalarının çok zayıf veya çok kilolu olmaları önerilmezken ideal kilo oranına ulaşmaları ve ideal kiloda kalmaya özen göstermeleri önerilir. Böbrek hastalarının iki diyaliz seansı arasında 1,5 - 2 kilodan fazla almamaları gerekiyor. 50 kiloluk bir hasta günlük en fazla 700 gram, 70 kiloluk bir hasta günde en fazla bin gram ve 90 kiloluk bir hasta günde en fazla bin 300 gram almalıdır. Kan düzeyinde fosfor, kalsiyum ve parathormon seviyelerine göre D vitamini kullanılması gerekebilir. Böbrek hastası, susuzluğu geçene kadar azar azar su içebilir. Ne kadar az tuz alınırsa o kadar az susama olur. Susuzluğu kontrol etmek mümkün değildir ancak tuz alımını kontrol etmek elimizdedir.” diye konuştu.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43