CHP Bursa Milletvekili Anayasa Komisyonu Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, birinci turu tamamlanan anayasa değişikliği teklifiyle vesayet rejiminin kalkacağını savunanların büyük bir yanılgı içinde olduğunu söyledi.
Bu teklifle iktidar mensuplarının iddia ettiği gibi vesayet rejiminin ortadan kalkmayacağını tam aksine demokrasi üzerinde vesayetin artacağını söyleyen Altaca Kayışoğlu, "Tutturmuşlar vesayet kalkacak. Hangi vesayet kalkacak? Şu anda demokrasi üzerinde bir vesayet varsa o da bir tek kişinin vesayetidir" diye tepki gösterdi.
Anayasa değişikliği teklifinin anayasaya aykırı olduğunu vurgulayan Altaca Kayışoğlu, "Anayasanın teklif dahi edilemeyecek ilk üç maddesi ve dolayısıyla dördüncü maddesini dolaylı olarak değiştiriyor. Öncelikle anayasamızın başlangıçta belirtilen temel ilkelerinden kuvvetler ayrılığı ilkesi, bütün güçleri tek elde toplanarak yok ediliyor. Bu teklif geçerse kuvvetler tek elde birleşecek; milletvekili listelerini cumhurbaşkanı adayı belirleyeceği için yasama çoğunluğu elinde olacak. Seçilecek Cumhurbaşkanının sorgusuz sualsiz meclisi feshetme hakkı olacağı için fesih tehdidi ile fiilen yasamayı tahakküm altında tutacak. Bu şartlarda seçilmiş bir Cumhurbaşkanı beğenmediği yasayı veto edecek, ısrar edilirse yine meclisi feshederek yasa yapma yetkisini fiilen engelleyebilecek. Kararname ile kanun gücünde düzenlemeler yapacak ve onu denetleyecek bağımsız bir mahkeme olmayacak" uyarısında bulundu.
Yürütmede de durumun çok farklı olmayacağının altını çizen CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, bu noktada şu uyarıları yapıyor:
"Yürütme zaten tek başına cumhurbaşkanında olacak. Bütün üst düzey kamu görevlilerini atayacak. İstediği gibi kamu tüzelkişiliği kuracak, istediğini kaldıracak. Sayısı bilinmez yardımcı ve bakanlar atayacak azledecek. Etkili hiç bir denetim mekanizması olmayacağı için mutlak bir hâkimiyet ile yürütme kullanılacak. Yürütme gücünü elinde bulunduran Cumhurbaşkanına soru dahi sorulamayacak. Sadece bilgi edinme yollarından bazıları kullanılabilecek, hiç bir siyasi denetim olmayacak."
CHP Bursa Milletvekili Anayasa Komisyonu Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin doğrudan ve dolaylı bütün milletvekillerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına yol açacak düzenlemenin yargının bağımsızlığını ortada kaldıracağını vurgulayarak, "Cumhurbaşkanı, yükseği kalkmış olan hakimler ve savcılar kurulu üyelerinin tamamını doğrudan ve dolaylı yollarla belirleme yetkisine sahip olacak ki bu kurul bütün hakim savcı atamaları, idari işlemleri ile ilgilenecek ve istenilen hakimi istenilen mahkemeye atayacak. Öyle her gün göbelsin taktiği ile soyut bir şekilde kuvvetler ayrımı güçleniyor demekle kuvvetler ayrılmıyor. İşte gerekçelerini somut bir şekilde sıraladığımız gibi egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişinin oluyor" diye konuştu.
Birinci turu tamamlanan Anayasa değişikliği teklifiyle Anayasa'nın ikinci maddesindeki Cumhuriyetin niteliklerinin yok edildiğini belirten Altaca Kayışoğlu, "Demokratik devlet ve hukuk devleti ilkesi fiilen ortadan kalkıyor. Getirilen bu teklifte hukuk devletinin gereklerinden hiç biri kalmıyor. Vatandaşın hukuki güvenliği kalmıyor. Can güvenliği kalmıyor. Bir kere yarın sabah kalkınca nasıl bir kararname ile karşı karşıya kalacağı belli değil. Örneğin mülkiyet hakkını sınırlandıracak kararname ile ilgili, sosyal güvenlik hakkı ile ilgili, emeklilik ile ilgili doğrudan hiç bir sınırlama yok, diğer haklarla ilgili de etkili bir sınırlama yok. Örneğin cumhurbaşkanı bir sabah kalkıp emekli maaşı alanlar teröristtir, yattıkları yerden maaş alıyorlar dese ve bütün emekli maaşlarını kesse bunu engelleyecek hiç bir denetim mekanizması yok. Unutmayalım ki doları olanın bugün terörist ilan edildiği bir iklimle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Anayasa değişikliği teklifine dayanak oluşturmak için öne sürülen koalisyonlar bitecek tezinin de doğruyu işaret etmediğini vurgulayan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, "İki turlu bir seçim söz konusu. Meclis'le cumhurbaşkanı aynı anda seçilecek. İlk turda cumhurbaşkanı seçilemezse ne olacak? Bu durumda Meclis seçilmiş olacak. İkinci turda Meclis çoğunluğunu elinde bulundurmayan partilerin seçmenleri başka bir ismi seçerse, bu durumda nasıl bir tablo ortaya çıkacak? Bu sorunun yanıtı iyi verilmeli? Ayrıca koalisyonların kötü olduğunu savurmak ne kadar doğru? Meclis'teki makam araçlarını üreten ülke olan Almanya yıllardır koalisyonlarla yönetilmiyor mu? Kaldı ki Türkiye'de 15 yıldır tek başına bir iktidar var. Koalisyonlarla yönetilen Almanya'nın yakaladığı başarıyı neden yakalayamadı? Hangi yasayı istediler de bugüne kadar geçiremediler? Hangi projeleri engellendi? 15 yıldır tek başına iktidarsınız da bir tane dünyada bilinen markamız, yüksek teknoloji ürünümüz var mı? Uzlaşmayı bilmezsek, kutuplaşırsak, liyakati bir kenara atarsak nasıl istikrar gelir? Nasıl büyük devlet oluruz? Bunun cevabı bu teklifte yok" dedi.
Kula kulluk döneminin 29 Ekim 1923'te sona erdiğini, bu milletin bir daha böyle bir şeye müsaade etmeyeceğini dile getiren CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, "Mustafa Kemal'le kimse yarışmaya kalkmasın. Mustafa Kemal'in asıl kahramanlığı işte bu Meclis'tir. Halkın egemenliğini müjdeleyen demokratik laik hukuk devletini bu yolla inşa etmesidir.
O yüzden Atatürk'tür.
O yüzden büyüktür" uyarısında bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.