Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik 19 sanıklı davanın, üçüncü duruşması başladı.
Davanın ilk 2 gününde, Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri avukat Bülent Utku, Güray Tekin Öz, Önder Çelik, avukat Mustafa Kemal Güngör ve karikatürist Musa Kart iddianamede suçlamalara karşı savunmalarını yaptı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü günü, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi sanık Hakan Karasinir'in savunması ile başladı.
Hakan Karasinir, savunmasında, "Hiçbir terör örgütüyle ilişkim yok. Teröre karşıyım. Ne FETÖ, ne de başka bir dinci cemaatle işim oldu. İddianamedeki tüm iddiaları reddederim. Fetullah'ı tanımam. Aynı masada oturmadım. Birlikte fotoğrafım yok. Ona 'Hocaefendi Hazretleri' derlerdi, Ben hiç o tabiri kullanmadım. Örgütün güçlenmesini ben sağlamadım. Hakkımda FETÖ'cü olduğuma dair kanıt yok, buna rağmen 9 aydır tutukluyum. Bugün Türkiye'de darbeye teşebbüsle suçlanan askerleri ben atamadım. 15 yıl boyunca Pensilvanya'ya giden politikacılar kimlerdi? Hiçbir Cumhuriyet çalışanı o uçakta yer almadı." diye konuştu.
Hakan Karasinir sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gazetenin adını Atatürk koydu. Türkiye'nin en köklü gazetesidir. 40 yıldır FETÖ ile mücadele etmektedir Cumhuriyet. Bunun 34 yılına şahidim. Eğer hapiste olmasam güler geçerdim bu iddialara. Burada diğer amaç, tüm medyaya gözdağı vermek, tüm muhalif sesleri susturmak. Cumhuriyet'in hiçbir illegal örgütle işi olamaz. Türkiye, dünyanın en büyük gazeteci hapishanesi olmuş durumda. Gazeteciler baskı altında. Bağımsız gazeteciliğin altı kazılmak isteniyor. Basın özgürlüğü olmazsa demokrasi de olmaz."
Duruşma sanık Turhan Günay'ın savunmasıyla devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.