Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörde çok kayıplar verdik. Şu anda kadar 40 bini aşkın insanımız terörün kurbanı olduk. Önce "Demokratik Açılım" dedik olmadı. "Milli Birlik ve Kardeşlik" dedik olmadı. En sonunda "Çözüm Süreci" dedik, yine istismar edildi, yine olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm Süreci'ni de ne dedik "buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek. Çünkü bu milletin huzuruna kimsenin kastetmeye hakkı yoktur." dedi.
Erdoğan, 24. Muhtarlar Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, birilerinin muhtarlar toplantısından rahatsız olduğunu vurguladı.
"DERGİ KAPAKTAN ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALDI"
Erdoğan, "İnşallah 52 bine yakın muhtarımızın tamamı ile burada buluşmuş olacağız. Hedefimiz bu. Bunlar rahatsızlıklarını dışa vururken de herhangi bir ölçüleri olmadığı için işi muhtarlarımıza hakaret etmeye kadar vardırabiliyorlar. Geçtiğimiz haftalarda güya bir mizah dergisi kapağında muhtarlarımızı aşağılayan karikatür yayınlamıştı. Muhtarlarımızın birlik ve beraberlik içinde gösterdikleri tepkisi üzerine bu dergi son sayısında yine kapaktan özür dilemek zorunda kaldı. Şayet sizler bu densizlere hadlerini bildirmemiş olsaydınız yaptıkları terbiyesizlik yanlarına kâr kalacaktı." diye konuştu.
Geçtiğimiz hafta yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine değinen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "İslam dünyasının içinde bulunduğu 3 önemli başlık var: Mezhepçilik, ırkçılık, terör. Mezhepçilik; İslam dünyası içinde öyle bir virüs haline geldi ki artık Sünnilik, Şia gibi bu yayılma maalesef adeta bir din gibi algılanmaya başlandı. Halbuki bizim dinimiz İslam'dır. İslam'ın içinde böyle bir ayrımcılığa vesile olan mezhebî anlayış olamaz. Buna sıcak bakamayız."
"BU İŞ BİTECEK"
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Terörde çok kayıplar verdik. Şu anda kadar 40 bini aşkın insanımız terörün kurbanı olduk. Önce "Demokratik Açılım" dedik olmadı. "Milli Birlik ve Kardeşlik" dedik olmadı. En sonunda "Çözüm Süreci" dedik, yine istismar edildi, yine olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm Süreci'ni de ne dedik "buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek. Çünkü bu milletin huzuruna kimsenin kastetmeye hakkı yoktur. Sonuna kadar tüm güvenlik güçlerimizle üzerine üzerine gidiyoruz, gideceğiz. Askerimizle, polisimizle, köy korucumuzla hep beraberiz. Dayanışma içerisinde bu işi sürdüreceğiz. Eğer bunu başaramazsak yazıklar olsun! Bunu başaracağız. Bu millet güçlüdür ve bunu başarmaya da muktedirdir. Bu milletin huzuruna kimsenin kastetmeye hakkı yoktur. Bunun üzerinden kimsenin bir şeyler elde etmeye de hakkı yoktur."
"İFLASTALAR, ÇÖKTÜLER"
Güneydoğu'daki terör olaylarına değinen Erdoğan, şöyle devam etti: "Terör örgütünün şehir merkezlerinde uygulamaya çalıştığı yeni eylem stratejisi hamdolsun başarısız olmuştur. Şimdi artık iflastalar, çöktüler. "Bittik, battık, nereye kaçacağız, dayan" diyorlar. Telsiz dinlemeleri bunlar. Bütün bunların en önemli sebebi bölge halkının tercihinin bölünmeden değil, milletimizin ve ülkemizin bir parçası olarak kalmaktan yana olmasıdır. Dünyada herkesin birlik beraberlik anlayışı içinde olduğu bir dönemde terör örgütünün ısrarla ülkemizi ve milletimizi bölme peşinde koşmasının gerisindeki karanlık amacı bölge halkı artık çok iyi görmüştür. Askeriyle, polisiyle, korucusuyla, istihbaratçısıyla tüm güvenlik güçlerimiz gerçekten fedakarca bir mücadele ile terör örgütünü bir kez daha eyvallah yenmiştir. Kendi kendilerine özerklikçilik oynayanlar kaybetmiştir. Çukur siyaseti ile netice alacağını sananlar hüsrana uğramıştır. Milletimizin mahremini çiğneyerek onun gönlüne gireceğini düşünenler sadece insanımızın nefretini kazanmıştır. Bölge halkının evini, binasını, sokağını, ilçesini harap eden, insanlara hayatı adeta zindan ederek onlara hükmedebileceğini zannedenlerin hesabı ters tepmiştir."
"O DEVİR GERİDE KALDI"
"Türkiye'nin 79 milyon vatandaşı, 81 vilayeti, 780 bin kilometrekare vatan toprağı ile bölünmez bir bütün olduğu şehitlerimizin kanları ile bir kez daha tarihe yazılmıştır." diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Şu gerçeği herkes görmüş ve anlamıştır: Türkiye'nin bugünkü sınırları bizim son sınırlarımızdır. Osmanlı Devleti'nin toprak büyüklüğü 100 yıl önce yaklaşık 5 milyon kilometrekareydi. Cumhuriyetimizi ilan ettiğimizde sonradan topraklarımıza katılan Hatay ile birlikte bunun ancak 780 bin kilometrekaresini yani altıda birini muhafaza edebildik. Elbette asıl hedefin bizi bu coğrafyadan tamamen kazımak, silip atmak olduğunun farkındayız. Hiç kimse kusura bakmasın, artık o devir geride kaldı."
"KÜRT GENÇLERİ NE UĞRUNDA ÖLDÜ?
Erdoğan, şöyle konuştu: Burada tüm vatandaşlarıma, özellikle de bölge halkına sesleniyorum, soruyorum: Geçtiğimiz yılın temmuz ayından bu yana süren terör eylemlerinin ne bölge halkının, ne milletimizin tamamının, ne de ülkemizin çıkarlarıyla, menfaatleriyle en küçük bir ilişkisi var mıdır? Bu terör eylemleri alenen Türkiye'nin ayağına çelme takma teşebbüsü, Türkiye'yi yavaşlatma çabasının ürünü değil mi? Bu uğurda öldürülen ve bir kısmı da kendi vatandaşımızı olan Kürt gençlerinin ne bölge halkına ne milletimize ne ülkemize en küçük bir faydası, katkısı olmuş mudur? Biz terörle mücadele sırasında şehit verdiğimiz ve ülkemizin önemli değerleri olan askerimizin, polisimizin, korucumuzun her birinin adını tarihe altın harflerle kazıdık, kazıyacağız. Şehitlerimiz namusları bildikleri vatanlarını, milletlerini müdafaa uğrunda hayatlarını kaybettiler. Peki, terörist sıfatıyla hayatını kaybeden bu Kürt gençleri ne uğrunda öldü? Pek çoğunun mezarı dahi olmayacak bu gençlerin ölümü Kandil'deki terör baronlarının umrunda mı acaba? Kandil'deki terör baronlarını, ülkemizdeki terör eylemleri için yönlendirenler bakımından bu ölümlerin sadece birer taktikten, birer istatistikten öte anlamı var mı? Yok!"
"İŞTE SİZE ÇÖZÜM"
Erdoğan, "Bu gençlerin ölümü sadece aileleri için anlamlıdır, başka bir anlamı yok. Zaten terör örgütlerinin bir amacı da mümkün olduğu kadar çok gencin ölümünü temin ederek onların ailelerini kendi saflarında bu şekilde tutmaktır. Yani onların bağı kandır. Çünkü bu örgüt sevgiden değil nefretten, öfkeden, acıdan, kandan besleniyor. Yaşatmak değil sadece ve sadece öldürmek için faaliyet gösteren terör örgütünü, tüm isimleri ve yandaşlarıyla bölgeden ve ülkemizden söküp atmadan yaşanan acıların önüne geçemeyiz. Çözüm arıyorsanız işte size çözüm; terör örgütünü en küçük bir izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştirmiş olacağız." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.