Yetişkin bireylerde görülen ağız ve diş sağlığı problemlerinin büyük bir kısmının çocukluk ve ergenlik çağında diş sağlığına özen gösterilmemesinden kaynaklandığı bildirildi. Dt. Ayça Tenli Kurt, bireylerin ağız ve diş gelişiminin sağlıklı olabilmesi için bebeklikten itibaren anne babaların konuyla ilgili bilinçli hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Kurt, “Küçük yaşlarda kazandırılan diş bakımı ve beslenme alışkanlıkları, ileriki yaşlarda sağlıklı dişlerin temelini oluşturacaktır.” dedi.
Dt. Ayça Tenli Kurt, anne ve babalara bebeklerin beslenmesinde diş gelişimini olumlu yönde etkileyecek bazı tavsiyelerde bulundu. Kalsiyum deposu dişler için, sut ve süt ürünleri tüketilmesin öneren Kurt, “Diş çürüklerinin oluşumunu engelleyen yiyecekler dendiğinde akla ilk gelen madde, kalsiyum. Dişlerde çürümeye neden olan aşınma sürecinde büyük katkı sağlayan kalsiyum, bebeğin daha güçlü dişlere sahip olabilmesi için çok büyük önem taşımaktadır. İlk 6 ay kesinlikle verilmesi gereken anne sütünün dışında sütün, yoğurdun ve ayranın birer kalsiyum deposu olduğu unutulmamalıdır. Yoğurdu ve sütü bal, şeker gibi dişlere yapışabilecek ve çürük oluşumuna sebep olabilecek besinlerle birlikte aldıktan hemen sonra bebeğin dişlerinin fırçalanması gerekmektedir.” diye konuştu.
Asitlere karşı en önemli koruyucunun peynir olduğunu dile getiren Kurt şöyle konuştu: “Ağız içerisindeki asit dengesi korunduğu sürece ağızda bakteri üremesine uygun elverişli ortam sağlanamaz. Bu nedenle ağız içi asit dengesini korumak diş sağlığı için kritik önem taşımaktadır. Ağız içerisindeki asit ortamı dengeleyerek çürük oluşumuna engel olmaya yardımcı olan ve içeriğindeki kalsiyumdan dolayı önem taşıyan bir diğer besin, peynir. Çürük yapıcı özellikteki besinlerin tüketimin hemen ardından ağız içerisine ufak bir parça peynir alınması dişlerin sağlığı açısından önem taşımakta ve çürüğe neden olan asidik ortamı dengeleyerek çürük oluşumunu önlemektedir.”
Ailelere çocuklarına sert meyveler yedirmelerini tavsiye eden Dt. Ayça Tenli Kurt, “Elma, armut, havuç, salatalık gibi sert yapıdaki çiğ meyve ve sebzeler yüksek oranda su içermekte ve içerdikleri su tükürük bezlerini uyararak daha fazla tükürük salınımı sağlamaktadır. Tükürük akışının artmasıyla, ağız içerisinde biriken yiyecek artıklarının uzaklaşması kolaylaşmaktadır. Ayrıca sert yapıda olmaları sebebiyle, dişlerin mekanik olarak temizlenmesine de yardımcı olmaktadırlar. Çiğneme refleksi henüz tam gelişmemiş küçük bebeklerin meyve ve sebze alımını kolaylaştırmak için, ufak parçalara ayırarak yoğurt ile tüketmelerini sağlamak yardımcı olacaktır. Diğer meyvelere göre daha yüksek oranda C vitamini içeren kivi ise diş eti sağlığının korunmasında önem taşımaktadır.”
Dt. Ayça Tenli Kurt, balığın çocuklar için vazgeçilmez arasında olduğunu anlatırken şunları kaydetti: “Dişlere faydalı olduğu bilinen bir diğer besin ise balık. Balığın içeriğindeki fosfor, diş ve kemik dokusunun en önemli yapılarından olmakta ve diş sağlığının korunmasında önem taşımaktadır. Ancak 1 yaşından önce midye, karides, ıstakoz gibi kabuklu besinler ölümcül alerjik reaksiyonlara sebebiyet verdiğinden hekim onayı olmadan bu besinleri yedirmeyin. Aynı zamanda kalkan gibi dip balıkları da içerdikleri ağır metaller sebebiyle küçük çocuklar için tercih edilmemesi gereken balık türlerinden. Yine aynı şekilde büyük balıklarda ağır metaller içerebildiğinden küçük ve taze balıklara yönelmek en iyisi olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.