• BIST 9365.61
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • Bursa 18 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 14 °C

Çocuk gelişme çağında aileyle olmalı

Çocuk gelişme çağında aileyle olmalı
Gelişme döneminde aileden ayrılan çocuk ruhsal çöküntü yaşıyor…

Çocuklarda 0 – 6 yaş arasında başlayan gelişim, 22 – 24 yaş aralığında sona eriyor. Gelişme dönemini aileden ayrı geçirmenin ruhsal çöküntüleri de beraberinde getirdiğini belirten uzmanlar, özellikle 6 yaşa kadar zorunlu olmadıkça yatılı okul ve kurs gibi süreçlere girilmemesi gerektiğini ifade ediyor.

Çocuğa küçük yaşlardan itibaren sorumluluk verilmesini ve ortaya çıkan sonuçlara katlanmayı öğrenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, çocuğun çevresindeki zorluklardan korunmasını amaçlayan helikopter ebeveynliğin sakıncalarına dikkat çekiyor.

Psikolog Serkan Elçi, gençlerin aileleri ile kurduğu ilişkilere değinerek hem ebeveynlere hem de gençlere daha iyi bir ilişki için önerilerde bulundu.

Çocuk gelişme çağında ailenin yanında olmalı

Çocuklukta 0-6 yaş’ta başlayan gelişimin 22-24 yaş aralığında da sonlandığını belirten Serkan Elçi, “Gelişme dönemini aileden ayrı geçiriyor olmak ruhsal çöküntüleri de beraberinde getiriyor. 6 yaşa kadar çok zorunlu haller olmadığı müddetçe yatılı bir okul, kurs ve benzeri sürece asla girilmemeli. Daha sonraki yıllarda özellikle ergenlik sürecinde hem gencin hem de ailenin isteklerinin örtüşüyor olması oldukça kıymetli.” dedi.

Üniversite tercihini kendi yapmalıdır

Üniversite tercihlerinin kim tarafından yapıldığının çok önemli olduğunu belirten Serkan Elçi, üniversite tercihinin gençlerin kendi özgür iradesiyle verdikleri bir kararsa bunun sorumluluğun da yine kendilerine ait olduğunu söyledi. Psikolog Serkan Elçi, “Ailelerin üniversite tercihleri anlamında gençlerin arzularını yok saydığı, kendi ideallerinin peşinden tercihleri yaptıklarını sıkça görüyoruz. Özellikle ailenin ilk çocuklarının yaşadığı yaygın bir sorundur. Tek başına üniversiteye girmiş olmak yeterli olmuyor. Bulunduğu yaş itibariyle karakterinin şekillendiği, ergenlik döneminin son evrelerinde ruhsal buhranların görülmesi hala muhtemeldir.”dedi. 

Küçük yaşlardayken söz hakkı verilmeli…

Ailelerin çocukları ile sadece okul başarısı üzerinden iletişim kurmalarının oldukça yanlış bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Beraberinde yaşadığı ortamı da sorgulamak, isteklerine saygı duymak, ailesinin kızacağını bildiği davranışları olsa da kendisini açmakta zorlanmayacağı düzeyde ilişkinin olması şart. Bu ilişkiyi gençlik dönemine gelmeden çocukluk döneminde kurmak kıymetlidir. Korkunun ve bastırılarak yaşamanın bir yaşam stili haline geldiği ailelerde psikolojik rahatsızlıkların açığa çıkması kuvvetli bir olasılıktır. Bu yüzden daha küçük yaşlardayken bir birey gibi davranıp, söz hakkı verilmeli ve söylemleri dikkatlice dinlenmeli. O zaman ailede korkunun yerine özgür irade devreye girecektir.” ifadelerini kullandı.

Yaş değiştikçe ihtiyaçlar da değişiyor

Her yaşın kendine özgü ihtiyaçları olduğunu belirten Elçi, “Bebeklikte temel ihtiyaçlar, çocuklukta oyun ve aile içi ilişkiler, ergenlikte arkadaşlık - dış dünyayla sıkı bağ ve yetişkinlik döneminde de o yaşa kadar elde edilenlerin toplam kapasitesiyle ilerlemeye devam edilir. Bu yüzden başlangıçta olan 0-6 yaş döneminde ailelerin güvenli bağlanmayı aşılamak adına aile içindeki ortamı birbirine karşı güvene ve sadakate bağlamaları gerekiyor. Aksi takdirde çocuk rol modellerinden görmüş olduğu ilişki biçimini ergenlik döneminde perçinleyecek ve yetişkinliğe geçişte de bu güvensizlik ile devam edecektir.” dedi. 

Gençler iş imkanı olan bölümlere yönlendirilmeli

Öncelikle ailelerin vereceği temel güven duygusunun geleceğe dair var olan karamsarlığın azalmasını sağlayacağını ifade eden Elçi, “Gencin iş imkanları olan bölümlere yönlendirilmesi ve olası iş hayatlarında da mümkün olan kolaylıkların sağlanarak yetiştirilmesi kıymetlidir. Bu yüzden toplumun en küçük birimi olan aileden, yönetim birimlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede destek sağlanmalı.” diye konuştu.

Seçilen meslek sosyal çevreyi de şekillendiriyor

Meslek seçimi gibi kendi hayatlarını nasıl sürdüreceğine etki eden konularda gencin kendi karar veremiyor olmasının tatminsiz bir hayatın başlangıcı anlamına geldiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Meslek, gencin hayatını sadece ekonomik boyutu ile değil, sosyal çevre anlamında da şekillendirecektir. Bir öğrenci arzu ettiği bölümün dışında bir bölümde okuyunca, üniversite yıllarında da kaliteli sosyal yaşantıyı da kuramayacaktır. Çünkü aynı bölümü seçen gençlerin ortak paydaları ve ortak zevkleri olur. Kendisini bu sefer diğerlerinden farklı görecek, iletişim kurmakta da güçlük çekecektir.” dedi.

İş olanaklarının azalması yaşam kaygılarını artırıyor

Günümüzde psikoterapiye başvuran gençlerin birçoğunda depresif belirtilerin görüldüğüne dikkat çeken  Psikolog Serkan Elçi, “Gençler depresyonun özellikle umutsuzluk, çökkünlük ve geleceğe dair endişe belirtileriyle geliyor. Teknolojinin hayatımızın merkezine entegre olması depresyonun önemli sebeplerinden biridir. Bu nedenle çok fazla uyarana maruz kalıyorlar. Gerçek hayattan sanal dünyaya evrilen bir sürece de tanıklık ediyoruz. Geleceğe dair ekonomik zorlanmalar, kaynakların ve iş olanaklarının daralması yaşama dair kaygılarını da artırıyor.” dedi.

Bazı ebeveynler helikopter görevi görüyor 

Psikolog Serkan Elçi, bazı ebeveynlerin helikopter görevi gördüğünü ve çocuğun etrafında pervane olarak onu dış dünyanın tüm tehditlerinden koruduğu inancını taşıdığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ebeveynler koruyucu yaklaşımları ile ergenlik dönemine kadar başarılı olsalar da bu dönemden sonra genç özerkliğini ilan etmeye başlıyor. Özerklik çerçevesinde de ‘beden benim bedenim, hayat benim hayatım’ algısıyla ailelerin söylemlerini artık hiç dikkate almayarak, doğru ve yanlışı ayırt edemeyerek hatalı kararlar verebiliyor. Çocuğa daha küçük yaşlarda sorumluluk veriliyor olması ve onun da bu sorumlu olduğu durumlara dair sonuçlara katlanıyor olması gerekiyor. Örneğin bir öğrenci, ödevinin ertesi güne yetişmesi gerektiğini bilmesine rağmen ailenin zoru ve baskısı ile yapıyorsa gelecek yıllarda da benzer sisteminin devamlılığını bekler. Bu da daha başarısız bir iş hayatının olmasına veya verilen işlerin kendisine ağır gelmesine neden olabilir. Eğer öğrenci ödevini yapmayarak okula gitse ve bunun sonuçlarını yaşamış olsa kendisi bu sisteme adapte olur ve bu bilinçle ilerlemeye başlar.”

Her zaman gençlerin yanında olunduğu hissettirilmeli

Gençlerin kendileri arzu ettiği takdirde ailelerinden destek almaları gerektiğini ifade eden Elçi, “Aşırı destek ve güvensizlik, birbiriyle uç olsa da benzer sonuçlar doğuruyor. ‘Her türlü sorunda yanındayız, sen talep ettiğin müddetçe’ gibi bir yaklaşım, gencin hem kendisini güvende hissetmesine hem de aşırı müdahalelerin durdurulmasına yardım edecektir. Ebeveynler iyi bir jokey gibi olmalılar. Bir örnekle ile eğer atın yularını serbest bırakırsanız kendisi yürür ve gider, çok sıkarsanız da tekmeyi atıp yine kendi yoluna gider. Bu yüzden tut-bırak-gözlemle ile ilerlemek en doğru yöntem olarak görülüyor.” diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43