İsviçre’nin Davos kentinde başlayan Dünya Ekonomi Forumu’nun (DEF) ilk gününe Çinli lider Şi Cinping damgasını vururken, 20 Ocak’ta ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Donald Trump’ın ise adeta ruhu bu karlı kasabadaydı. Davos’ta yapılan tüm analizlerde Trump’ın adı mutlaka geçerken boşluğunu ise Davos’a ilk kez gelen Cinping doldurmuş görünüyor. Yani DEF’in “Duyarlı ve Sorumlu Lider” çağrısına Trump’tan ziyade Çinli lider cevap vermiş durumda. Forumun açılış konuşmasını yapan Çinli liderin Trump’a karşı ilk golünü attığı da söyleniyor. Kuşkusuz bu gol ABD-Çin çekişmesinin sadece küçük bir parçası. Çünkü Davos’a adım attığımdan beri her alanda ABD-Çin çekişmesi karşıma çıkıyor.
BÜYÜK ÇEKİŞME
Örneğin, Pwc’nin yeni başkanı Bob Moritz, önceki gün açıkladığı 20’nci CEO araştırmasında özellikle şuna vurgu yapıyor: “2017 yılında CEO’ların yüzde 43’ü en iyi yatırım yapacak ülke olarak ABD’yi görüyor. Çin için bu oran yüzde 33.” Oysa yine Moritz’in hatırlatmasına göre, bu oran 2011 yılında Çin için yüzde 39, ABD için yüzde 21 idi. Demek ki yabancı yatırım çekmede ABD, Çin’in önüne geçmiş. Öte yandan Çin ile ABD arasındaki çekişmenin başka bir yönünü veren Financial Times Gazetesi, 1997 yılında dünyanın birinci ekonomisi ABD iken, Çin’in 7. ekonomisi olduğuna bugün ise ABD’nin hemen ardından dünyanın 2. ekonomisi haline geldiğine dikkat çekmiş. Ticari mal ihracatında 1995 yılında ABD 1. sırada iken 11. sırada yer alan Çin bugün ABD’nin önüne geçerek birinci sıraya yükselmiş. ABD ile Çin arasındaki çekişmenin tehlikeli bir boyutuna ise Uluslararası Enerji Ajansı’nın Direktörü Fatih Birol dikkat çekiyor. Trump, Çin nedeniyle henüz hiçbir ülkenin tanımadığı Tayvan ile ilgili politikasını değiştirdiği takdirde iki ülke arasındaki çekişme tehlikeli bir hal alabilecek.
KÜRESEL OKYANUSTA YÜZMEYİ ÖĞRENDİK
DAVOS’a ilk kez Çinli lider olarak Şi Cinping’in dün yaptığı açılış konuşması iş dünyasına bakılırsa göz doldurdu. Hatta konuşmayı birlikte izlediğimiz ünlü ekonomist Joseph Stiglitz ve eşine göre, Çinli lider oldukça “olgun bir tavır” sergilemiş durumda.
Konuşmasında, Dickens gibi Batı edebiyatının önde gelen bir ismine olduğu kadar Çin deyişlerine de atıfta bulunan Şi Cinping, “10 gün sonra Çin yeni yılını kutlayacak. Yeni yılda biz dostlukları pekiştirmek için akrabaları, sevdiklerimizi ziyaret ederiz. Davos’a da dostlukları pekiştirmek için geldik” diyor. Yaşadığımız dönemin çelişkiler dönemi olduğuna vurgu yapan Çinli lider, bölgesel çatışmalara, mültecilerin dramına, işsizliğe dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Bazıları bu kaostan ekonomik küreselleşmeyi sorumlu tutuyor. Küreselleşme başlangıçta Ali Baba’nın mağarasındaki ışık gibiydi, şimdi Pandora’nın Kutusu’na dönüştü. Ancak birçok sorunun kökeninde küreselleşme yok”.
Uluslararası finans krizinin örneğin finansal regülasyonlardaki başarısızlıktan kaynaklandığını belirten Cinping, küreselleşmenin, büyümenin, yatırımın ve malların dolaşımının önünü açtığını belirterek şöyle devam ediyor:
“Küreselleşmeye karşı olanı dikkate almalıyız. Yarattığı sorunlara adapte olup, onları yönetebilmeliyiz. Çünkü bu tarihi bir trend.”
Çin’in bir dönem globalleşmeye karşı kuşkularını olduğunu, Dünya Ticaret Örgütü’ne girip girmeme konusunda kararsız olduğunu belirten Cinping, “Cesur bir adım atarak küresel pazarı kucakladık. Dalgalarla boğuştuk ama okyanusta yüzmeyi öğrendik” diyor.
“Beğenin, beğenmeyin küresel ekonomi kaçamayacağınız büyük bir okyanustur” diye devam ediyor. Yanı başımdaki Stiglizt de Çinli liderin konuşmasını iyi bulduğunu aktardı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.