umhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, CHP’lilere yönelik saldırılar ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonla ilgili olarak İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Özdemir; “Cumhuriyet Halk Partili tek bir fert kalana kadar bu ülkeden Cumhuriyet’i, laikliği ve demokrasiyi asla kaldıramayacaklar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, CHP’lilere yönelik saldırılar ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonla ilgili olarak İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Özdemir; “Cumhuriyet Halk Partili tek bir fert kalana kadar bu ülkeden Cumhuriyet’i, laikliği ve demokrasiyi asla kaldıramayacaklar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’a yönelik saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyon gündeminde İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın, Ceyhun İrgil ile İlçe Başkanları, İl Yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı. Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, kaygı verici bir süreç yaşandığını dile getirerek; “OHAL sürecinden sonra yaşananlar giderek Türkiye’yi dikta rejimine doğru ilerletiyor. Türkiye tek bir kişinin hırsı yüzünden felakete sürükleniyor. Türkiye’nin geleceği adeta, Sayın Cumhurbaşkanı’nın geleceğine endekslenmiş durumda” dedi. “Kanun Hükmünde Kararnameler ile birçok darbe fırsatçılığı yapılıyor” diyen Özdemir; “Demokrasiyi dilinden düşürmeyen AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı, rektör seçimlerini de kaldırdı. YÖK’ün önereceği üç adaydan birini Sayın Cumhurbaşkanı atayacak. Artık seçime bile tahammülü kalmadı. Demokrasi mitingleri yapmakla demokrat olunmuyor. Antidemokratik uygulamalar her alanda sürdürülüyor” diye konuştu. Etnik ve mezhepsel siyaset anlayışının sonucunda, ülkenin parçalanma noktasına hızla ilerlediğine dikkat çeken Özdemir ; “Şehitlerimizi bile ayırdılar. Demokrasi şehitleri var bir de diğer şehitler. 15 Temmuz şehitlerine başka olanaklar, diğer şehitlere başka olanaklar. Çok acı bir nokta” dedi.
NEFRET SÖYLEMLERİNİN SONUCU
Son günlerde CHP’lilere yönelik saldırıların arttığını vurgulayan Şadi Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Genel Başkanımızın önüne kurşun atmayla başlayan, devamında Artvin’de meydana gelen daha büyük saldırı ve ardından Düzce İl Başkanımıza, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Bülent Tezcan’a yapılan saldırılar… Üstelik Sayın Bülent Tezcan’a yönelik saldırı rastgele, anlık bir eylem değil. Tam olarak planlayarak yapılmıştır. Erzurum İl Başkanımıza da bir saldırı yapıldı. Türkiye’nin her noktasında baskılar devam ediyor. Bu nefret söylemlerinin ülkemizi getirdiği yer bugün burası. Bu söylemlerle birlikte internet üzerinde açıkça silahlanma çağrıları yapılıyor. Bazı Belediye Başkanları da ‘Silahlanın’ diyor. Bütün bunları görmezden gelenler sonuçta olayları buralara kadar getiriyor.” 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde protokolde hiçbir AKP Milletvekilinin olmadığını ifade eden Özdemir, Valilik törenlerinde de, kortejlerin geçiş törenlerinde de bulunmadıklarını söyleyerek; “Törenlerde Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Milletvekilleri vardı. Bunlar Cumhuriyetle hesaplaşmaya devam ediyorlar. Buradan AKP’lileri uyarıyorum; bu Cumhuriyet sayesinde buradasınız ve bugün yaptıklarınızın eninde sonunda hesabını vereceksiniz. Bu ülkenin kuruluş günü bayramlarını bile yok sayan bu zihniyetin artık ülkeyi yönetemediği çok açık. Ülkemizde hukuk ve demokrasi ayıpları yaşanıyor. En son Anıtkabir’de, Generalleri Başçavuşlara arattılar. Olacak şey mi? Bu artık açıkça Cumhuriyet’e, demokrasiye açıkça bir saldırıdır. Bizler her türlü saldırıya, baskıya, şiddete rağmen mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
BU TAM OLARAK HUKUKSUZLUKTUR
Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik operasyonu üzüntüyle takip ettiklerini belirten Özdemir, basına yönelik baskıların 14 yıldır devam ettiğini ifade ederek; “Bugün hepimizi üzen Cumhuriyet Gazetesi baskınını izliyoruz. Pek çok gazeteci, muhasebecisi bile gözaltına alındı, evleri aranıyor. Basına, başından beri sansür uygulanıyordu. Her şeye rağmen direnen bir kaç gazete kalmıştı. Bütün kamu kaynaklarını aktararak ele geçirdikleri medya organlarının yanında bir kaç gazeteye bile tahammülleri kalmamış ve 14 yıldır bu baskının getirdiği sonuçta medya özgürlüğü yok edilmiş durumdadır. Cumhuriyet, yayın hayatını cemaatlerle mücadeleyle geçirmiş bir gazetedir. Cumhuriyet Gazetesi’nin FETÖ’yle işbirliği üzerinden, propagandasını yapmakla suçluyorlar. Gözaltına aldılar ve 5 gün süreyle kendi avukatlarıyla bile görüşmeleri yasaklandı. Bu tam olarak hukuksuzluktur.15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirerek bir dikta rejimi kuruluyor diye defalarca anlattık. Bugün yapılan da bu diktatörlüğün hamlelerinden biridir” dedi.
HESABINI SONUNA KADAR SORACAĞIZ
Türk siyasi tarihinden çok fazla partinin gelip geçtiğini vurgulayan Şadi Özdemir, bu partilerin zamanla kaybolduğunu ifade ederek; “Ancak bizim Cumhuriyet’le yaşıt bir partimiz var. Bilsinler ki Cumhuriyet Halk Partili tek bir fert kalana kadar bu ülkeden Cumhuriyet’i, laikliği ve demokrasiyi asla kaldıramayacaklar. Biz, İstiklal Savaşında Yunanlılara, İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara yani dünyaya karşı, yoksul ama onurlu bir millet olarak mücadele etmiş bir ulusun çocuklarıyız. O yüzden ne silahları, ne gözaltıları, ne cezaevine tıkmaları bizi asla ve asla yıldırmayacaktır” diye konuştu. “Burada bulunanlardan önemli bir kısmımız 12 Eylül’ü de yaşadı” diyen Özdemir sözlerini şöyle tamamladı: “Bizi 12 Eylül zindanları susturamadı, bizi 12 Eylül faşizmi susturamadı. AKP’nin faşizmi hiçbir zaman, hiçbir koşulda bizi susturamayacaktır. Biz CHP olarak, AKP’den bunların hesabını sonuna kadar soracağız. Bu yaptıklarının hesabını hukuk, demokrasi içinde birer birer, Cumhurbaşkanı’ndan başbakanına, başbakandan, milletvekillerine, milletvekillerinden örgütüne kadar hepsinden tek tek sormak Cumhuriyet Halk Partililerin boynunun borcudur. Bu vesileyle saldırılar sonucunda iki yoldaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan baskını da şiddetle kınıyoruz. Buradan tekrar söylüyoruz ve derhal ve acil olarak gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.