CHP Heyeti Mardin’de iş adamları ile görüştü

CHP Genel Merkezi Mardin’in milletvekilliğini üstlenecek üç vekil görevlendirdi. Mardin’e gelen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP İl Başkanı ve eski milletvekili Mahmut Duyan Organize Sanayi Bölgesinde iş adamları ve sanayicilerle buluştu.

NAZLIAKA: SONUNA KADAR BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DİYORUZ

Polis tarafından İpek Medya Grubu'na yapılan baskınını değerlendiren Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, medyanın bu bakış açısını kısıtlanmasını, kendilerinden olmayanların bertaraf olsun anlayışını benimsemediklerini söyledi.

Sonuna kadar basın özgürlüğünü savunduklarını belirten Nazlıaka, "Basının da boynundaki kelepçe olan gazeteciler gibi tanımlanması ve itibarsızlaştırılmasını yine eleştiriyoruz. Bu konuda partimiz medya sektöründen gelen dört vekil arkadaşımız ile bir komisyon oluşturdu. Bu heyet medyadaki kuruluşları ziyaret ediyor. Onların sıkıntılarını dinliyorlar.” dedi

Ülkede güçlü yargının olması gerektiğine inandıklarını kaydeden CHP Milletvekili, "Bu nedenle yasama, yürütme, yargının ve medyanın bir birbirinden bağımsız olarak faaliyet göstermesi gerekir. Medya aynı zamanda bilgi verme yanı sıra denetleyici bir özelliği vardır. Biz siyasilere bir yandan da burada yanlış yaptınız daha doğru yapmalıydınız mesajını da objektif bir şekilde verir. Onun için medyanın bu bakış açısını kısıtlanmasını ve bizden taraf olanlar yaşasın bitaraf olan bertaraf olsun anlayışını ebetteki reddediyoruz. Sonuna kadar basın özgürlüğü diyoruz. Basınında boynundaki kelepçe olan gazeteciler gibi tanımlanması ve itibarsızlaşmasını yine eleştiriyoruz. Bu gibi zihniyetlerin kişilerin basılmamış kitapların bomba gibi tanımlayan zihniyetlerin bu ülke yönetiminde yer almaması gerekir. 1 Kasım seçimleri bunu gören gözlemleyen halkımızın adına önemli bir fırsat olacaktır. Halk demokrasiyi istediği zaman eşitlik özgürlük istediği zaman bu yönde irade koyan partilere destek olarak ve diğer partilere cezalandırarak eminim en önemli mesajı verecektir.” şeklinde konuştu.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bölgede yaşanan terör olaylarının iş adamlarını da tedirgin ettiğini ifade etti. Mardin'de gerçekleştirilen toplantıların çok verimli geçtiğini kaydeden Nazlıaka, “Bizler sosyal demokrasiyi içselleştirmiş partinin bireyleri olarak elbette herkesin bize her türlü soruyu sorabilmesini çok önemsiyoruz, onun için konuşma özgürlüğünün ifade özgürlüğünün sonsuz olduğu herkesin bize iletmek istediği mesajları verdiği, sormak istediği soruları sorduğu bir toplantı oldu. Bizde elimizden geldiğince onlara yanıt vermeye çalıştık. Bu tip toplantıları bundan sonra sık sık yapacağız. Biz 3 milletvekili olarak görevlendirildik. Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ve bugün aramızda olmayan ve bir sonraki çalışmamıza katılacak olan İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner olarak, bundan sonra da çalışmalarımızı burada sürdüreceğiz. Mardin bizim için çok önemli bir coğrafya, çok önemli bir şehir, kültürlerin birleştiği tarihin etkisinin her aşamada hissedildiği bir şehir. Mardin’i ve Mardinlileri seviyoruz onun için daha yakın temasta olmak amacıyla il örgütümüzün düzenleyeceği etkinliklerde sık sık yer alacağız.” İfadelerini kullandı

"ATILAN HER KURŞUN GİDER BİR ANANIN YÜREĞİNİ VURUR"

Bölgede yaşanan çatışma ortamı konusunda düşüncelerini soran bir gazeteciye de Nazlıaka, "Yaşanan çatışma sadece bölgenin değil bütün Türkiye’nin sorunu. O yüzden burada ki vatandaşlarımız ne hissediyorsa bizde bunu hissediyoruz. O yüzden bir kez daha buradan barış çağrısında bulunuyoruz. Barışın olmadığı bir ortamda huzur ve refahtan bahsetmek mümkün değil. Onun için halk zaten 7 Haziran’daki seçimlerde 'biz kavga kargaşa istemiyoruz uzlaşma, barış, birlik, bütünlük, dirlik istiyoruz' dedi. Ben diyorum ki birbirimizi anlamadığımız sürece aynı şeye ağlayıp aynı şeye gülmediğimiz sürece, biz bu sorunları çözemeyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak buradakiler ne yaşıyorsa biz aynısını yaşıyoruz. Dün 1 Eylül Barış Günü’ydü biz dilerdik ki Dünya Barış Günü’nü neşeyle halaylar çekerek türküler söyleyerek geçirelim. Fakat biz Dünya Barış Gününü yas tutarak geçirmek zorunda kaldık. Her gün yeni ölümler ile karşılaştığımız bu gündem içerisinde hiç kimsenin mutlu olması mümkün değil, atılan her kurşun gider bir ananın yüreğini vurur. Onun için çocuklarımızın ölmediği çocuklarımızın gelecek kaygısı duymadığı gerçekten de huzur içerisinde yaşadığımız aydınlık eşit ve adil günleri kucaklamak istiyoruz bunu da yapmakta kararlıyız.” diye cevapladı.

Toplantıya katılan sanayi ve iş adamları da bölgedeki huzur ve barışın yeniden tesis edilmesi noktasında siyasilerin gayret göstermesini istedi.