Alattin Çakıcı'nın bir süre önce Edirne F Tipi Cezaevi'nde yaraladığı DHKP-C'li Latif Mollamehmetoğlu davasıyla ilgili duruşma yapıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen cezaevinin sağlık memuru Aykut Vardar, Çakıcı'nın yaraladığı Mollamehmetoğlu'nun yarasını kendisinin diktiğini söyledi.
MAHKEME GÖRÜLDÜ
Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, dikkat çekici gelişmeler yaşandı. DHKP-C'li Latif Mollamehmetoğlu'nun Alattin Çakıcı tarafından bir süre önce yaralandığı olayda, cezaevinde görevle sağlık memuru Aykut Vardar'ın ifadesine başvuruldu. Vardar, ifadesinde yaralanan sanığın yarasını kendisinin diktiğini anlattı ve detaylı bilgiler verdi. Bu arada cezaevinde görevli diğer isimler de tanık olarak dinlendi. Onlarda Vardar'ın açıklamalarını doğruladı.
VARDAR İTİRAF ETTİ
Vardar, hem olayı ve hem de tıbbi müdahalesini ile yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Ben olay günü her zamanki gibi revirde görevliydim. Aşağıdan bir birimden telefon geldi. Yaralanma olayı olduğu ve aşağı kata inilmesi gerektiği söylendi. Ben de pansuman malzemelerini alarak alt kata indim. Sohbet odasında bir mahkumun yaralı olduğunu gördüm. Ona müdahale ettim. Daha sonra bir memurun yaralı olduğunu öğrendim. Memur cezaevi kantini kısmındaydı. Kantin kısmına geçip yaralı memura müdahale ettim. Memura fazla yapabileceğim bir şey yoktu. Acil tedavisini yapıp hastaneye sevk edilmesini istedim. Memurla beraber hastaneye gittim. Tedavi ettiğim mahkumun adı Latif Mollamehmetoğlu idi. Göğsünde yara vardı. 8 veya 10 dikiş attım. Cezaevindeki kargaşadan dolayı ve yanımda memur olmadığı için onu hastaneye sevk etmedim. Yaranın 10 cm kadar uzunluğu vardı. Benim müdahale edebileceğim bir durumdu. 1,5-2 cm derinliğinde, 8-10 cm uzunluğunda kesi yarası vardı."
OLAYI ANLATTI
Sağlık memuru Vardar'a önceki ifadesi soruldu ve bu konuda da açıklaması istendi. Bunnun üzerine Vardar, "O zamanki ifademde savcı beni ifadeye çağırdığında o zaman da aynı bu şekilde ifademi söylemiştim. Savcım da daha sonra bana söylediklerimi durdurarak bana bu şekilde söylememem gerektiğini, olayın böyle olmadığını söylemem gerektiğini söyledi. Ben de ifademi bu şekilde değiştirdim. Daha sonra benim işimden olabileceğimi söyledi. Ben de başka bir iş imkanım olmadığından ve bakacak ailem olduğundan dolayı korkarak, o bir Cumhuriyet Savcısı ben bir memur olarak, onun dediklerine uyarak ifademi bu şekilde değiştirdim. Daha sonra olayda benim suçlu konumuma düşmemek için bu şekilde memur Murat Üymez ve Mehmet Koçak'ın bu şekilde bana telkinde bulunduğunu söyledim. Olayda benim suçlu durumuma düşmemek için idari amirim bana bu şekilde söylettirdiğini söylememi istedi." dedi.
25 DAKİKADA ESİR ALDIM
Duruşmada cezaevinde görevli diğer tanıklar da buna benzer açıklamalarda bulundu, olayı doğruladı. Duruşmanın sonunda ise Alattin Çakıcı'ya tanık beyanları konusunda görüşleri soruldu. Çakıcı, beyanlara katıldığını belirtti ve "Aykut ve diğerleri verdikleri ifadelerinden dolayı bundan sonra mesleklerinden savcı ve hakim tarafından tehdit edilirse mahkeme de bunu göz önüne alıp takip etmeli. Sonuna kadar işi araştırmalı. Suçluysa ben 20 senedir yatıyorum, o da yatsın. Ömrümde hiç yalan konuşmadım. Ömrümde hiç kimseye kahpelik yapmadım. Ben buraya Tekirdağ Cezaevi'nden bilinçli olarak gönderildim. Bütün mahkumlar buradan sürgüne gitti. Geldiğimin ikinci günü tezgah yaptılar bana. Birisinin kafasını kestim, birisinin göğsünü kestim. 25 dakikada cezaevini esir aldım." diye konuştu.
Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.