'Türkiye’nin en büyük 4. kenti' diye övündüğümüz Bursa, maalesef gelişmişlik seviyesi ve eğitimde başarılı değil.
Akıllı şehir yönetiminde bir söz vardır, “Yarına hazır olmak bugünden başlar” diye. Bursa’yı yöneten eski ve yeni yerel yöneticiler, bu söze kulak vermeden kenti günübirlik politikalarla yönettiler. Mülki idare amirleri de, protokolde günlerini gün ettiler. Bunun sonucunda bu duruma geldik.
Şimdi sizlere Bursa’da okuma yazma bilmeyen yetişkin insan sayısını söylüyorum. Tam 100 bin kişi!
Bu sayıyı gözünüzde bir canlandırın. Ardahan, Tunceli, Bayburt gibi illerin nüfusu kadar Bursa'da okuma yazma bilmeyen insanımız var. Bu örnek şehirlerde yaşayanların hiç birisinin okuma yazma bilmediğini bir düşünün! Ne kadar korkunç değil mi?
Komşu illerimize baktığımızda, okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde olarak şöyle: Eskişehir'de 2.48, Bilecik'te 2.63, Yalova'da 2.67,
Dört büyükşehire bakacak olursak; İzmir'de 1.96, Ankara'da 2.58, İstanbul'da 2.78.
Bursa ise, yüzde 3.38 ile ilk sırada!
Bu durum, kenti yönetenleri utandırmıyor mu? Bursa’nın gerçeklerini görmek istemeyenler, bu rakamları da bilmiyorlar. Bir taraftan su sayaçlarından, ulaşım kartlarına kadar birçok hizmette teknolojiyi getirdiğini iddia edeceksin, diğer taraftan okuma yazma bilmeyen 100 bin kişinin bu hizmeti kullanmalarını bekleyeceksin.
Okuma-yazma bilmeyen 30 bin kişilik nüfusu ile da başı çeken Yıldırım'da belediye web tv'den okuma yazma kursları başlattı. Okuma-yazma bilmeyen ve ekonomik durumu elverişli olmayan bu insanlar web tv'ye ulaşması biraz zor görünüyor.
SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ
Bursa'da bu çağda, 100 bin kişinin hala okuma-yazma bilmemesi bu kentin en büyük ayıplarındandır.
Bu nedenle tüm resmi kurumlar ve STK’lar derhal harekete geçmelidir. Büyükşehir Belediyesi, BTSO nasıl meslek edindirme kursları açıyorsa, okuma-yazma seferberliği de başlatmalıdırlar. ”Bana bir harf öğretenin kölesi olurum”, "İlim Çin'de de olsa öğreniniz” diyen felsefeyi savunan ve hem yerelde, hem de genelde iktidar olan siyasi anlayış bu olaya derhal el atmalıdır.
Özellikle kentin doğusunda, mahalle içlerinde hala hayvan beslendiğini, sokak ortasında tandırlar kurulduğu gerçeğini görerek sosyal politikalar üretmek gerek. Okuma-yazma bilmeyenlere gerekirse günlük harçlık vererek, açılacak kurslara katılmaları sağlanmalı. Eğitim verecek kişiler gönüllülerden seçilmeli, gerekirse sınıflarda psikolog bulundurulmalı. Bireyin eğitimden sıkıldığını ve kursa gelmek istemediğinin tespitini yapıp, eğitimi o yönde geliştirilmelidir. Aksi halde okuma-yazma bilmeyenler oranında bölge birinciliğini elinde bulunduran Bursa, ileride bu ayıbında Türkiye şampiyonluğuna koşabilir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.