Bursa’nın göbeğindeki Mutlular mahallesinde çıkan yangında evleri ve iş yerleri kül olan vatandaşları ziyarete gittik. Bursa'nın yüreğini ağzına getiren büyük yangının perde arkasını öğrenmeye çalıştık.
Yangın mağduru mahalle halkına, bir dokunduk, bin ah işittik. Eminim okuduğunuzda siz de hem şaşıracak, hem de endişeleneceksiniz.
İlk olarak, yangında evi ve iş yeri yanan Bilal Pamuk başladı anlatmaya:
"Kahvede otururken yangın haberi geldi . Hemen itfaiyeye haber verdik. Yan binayı tahliye ettik. Olay yerine 20 dakika sonra ilk itfaiye aracı bir şoför ve bir yangın söndürme eri ile birlikte geldi. Yangının büyüklüğünü bilmediklerini söylediler. Araçta çok az su vardı. Yangın yerine 200 metre uzaklıkta yangın vanası olduğunu itfaiye ekipleri bilmiyordu. Bazı itfaiye araçları ise, yolu bulamamış, yanlışlıkla Armutköy'e gitmişler. Hatta yangın bittikten sonra Yenişehir den sulama aracı geldi. İtfaiye geç gelmeseydi yangın bu kadar büyümezdi. Mahalleli imece usulü ile söndürmeseydi, zaten mahalle komple yanacaktı."
Bir başka mahalleli ise şunları söyledi:
"Yangın sonrası hepimizin psikoloji bozuldu. Çorabımızdan iç çamaşırımıza kadar her şeyimiz yandı. Yangının üzerinden
günler geçti. Enkaz hala yerinde duruyor. Meyve yanıkları, kasalar, molozlar kokuyor. Yangın günü sadece Osmangazi Belediye başkanı geldi. Kartvizit verip gitti. Aradık ama ulaşamadık. Belediye başkanı, vali hiç kimse ilgilenmiyor.
Randevu istiyoruz vermiyorlar."
Mahalledeki mağdurlardan bir diğerinin iddiaları ise, başlı başına bir felaket:
"İtfaiye ekiplerinin birbirileriyle gülüp şakalaşmaları, acemice davranmaları, hortumu patlak patlak su sıkması, enkaz kalkmadan bu yangın sönmez demeleri, yangın ekiplerinin korkudan çatıya çıkmaması, 5 ayrı yol olmasına rağmen itfaiyenin yolu bulamaması, yanlış yere gitmeleri, belediyeye söyleyin itfaiye için ayrıcalıklı yol yapsın, yorulduk, acıktık demeleri bizi derinden yaraladı."
Yangında, kanser hastası 42 yaşında 2 çocuk annesi Meral Yiğit'in de evi kül olmuş.
Şimdi de onun gözyaşları içinde anlattıklarına kulak verelim:
"Çocuklarımın ikisi de ameliyat oldu. Eşim yok. Kendim kemoterapi görüyorum. 2 ameliyatlı çocuğumla ev yanınca sokakta kaldık. Bize kim sahip çıkacak, nereye, kime gideyim?
Suriyelilerden daha beter olduk.Kızılay çadırı bile istedik vermediler."
Evet, 3 buzhane ve 9 evin yanarak kül olduğu mahalleli perişan.
Yaklaşık 3 milyon liralık zarar var. Evi yananlar şimdilik komşularında kalıyor. Enkaz da yerinde duruyor. Mağdur vatandaşlar, kendi kaderlerine terk edilmekten dert yanıyor. En azından Suriyelilere gösterilen ilgi kadar kendilerine de sahip çıkılmasını istiyorlar.
"Balkanlarda da, Sudan’da da, Suriye’de de ihtiyaç sahiplerine hizmetlerimizi ulaştırıyoruz" diyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'ye duyurulur!
Hemen yanıbaşındaki Mutlular mahallesi seni bekliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.