Bursa İlçelerinde geçen ay görülmeye başlayan Şap salgınıyla ilgili nihayet adım atıldı.Büyükbaş hayvanlarda rastlanan şap hastalığından dolayı merkez ve çevre ilçelerdeki hayvan pazarları geçici olarak kapatıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ömer Çelik, alınan kararın bugün valilikçe imzalanmasının ardından kaymakamlıklar, belediyeler, ilçe müdürlükleri ve hayvan Pazar yetkililerine gönderileceğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Kars'tan İnegöl'e getirilen bir büyükbaş hayvanda bulunan şap hastalığının ilçe ve köylerdeki toplam 15 ahıra bulaştığını belirlediklerini ifade eden Ömer Çelik, "Bu nedenle bizde tedbir olsun diye merkez ve çevre ilçelerinde kurulan hayvan pazarlarının geçici süre ile kapattık. Şu anda kaç hayvan şap hastalığına yakalandı bilmiyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor şu anda. Hastalık bulaşan hayvanlara ilaç ve aşı tedavisi uyguluyoruz. Korkulacak fazla bir şey olmamasına rağmen hayvan pazarlarını tedbir olsun diye geçici kapattık." dedi.
HAFTALAR ÖNCE "KAPATILMALI" DEMİŞTİ
Kırmızı Et Üreticileri Birliği Genel Başkan Yardımcısı Şaban Çetizli, İnegöl'de 1 Aralık'ta yaşanan karantina sonrası yaptığı açıklamada; "İlçelerdeki hayvan pazarlarının kapatılmasıyla bu işin çözüleceğini zannetmiyorum. İlçe pazarı kapatılıyor ama Bursa merkez kapanmıyor. Ana merkezin kapanması gerekiyor. Bu da bir eksikliktir." diye konuşmuştu.
HAYVAN PAZARINDA SESSİZLİK HAKİM
Nilüfer Belediye Alaattinbey Hayvan Pazarında da tam bir sessizlik hakim. Genellikle Pazartesi günü havyan alım satımının yapıldığı pazarda şuanda bir iki adaklık kurban satıcısı dışında kimse bulunmuyor. Burada ki yetkililer ve satıcılara ise henüz tebligat intikal etmemiş.
Nilüfer Belediye Alaattinbey Hayvan Pazarı sorumlusu Ali Efe, kendilerine bu konuda henüz bir tebligat ulaşmadığını belirterek, "Pazartesi günü pazar kuruluyor, saat 14.00'a kadar sürüyor. Ondan sonra herkes dağılıyor, boşalıyor burası. Haftada bir gün pazar kuruluyor. Buraya her yerden geliyor havyan. Ancak son zamanlarda hastalıktan dolayı bazı yakın köylerden geliyordu. Karacabey ve Mustafakemalpaşa'dan hastalıktan dolayı son günlerde gelmiyordu." dedi.
Bu hafta pazarın kapanıp kapanmayacağının belli olacağını anlatan Efe, "Geçen hafta açıktı, bu hafta daha bir talimat gelmedi bize şap hastalığından dolayı. Belli olur pazarın kapanıp kapanmayacağı. Hastalıktan dolayı buraya geliş gidiş azaldı. Ekserisi küçükbaş geliyordu hastalık olmadığından dolayı. Büyükbaş hayvan gelmiyor hastalıktan dolayı." şeklinde konuştu.
Pazar alanında adaklık kurbanlık satan besici Tarık Keskin de pazarın kapanması ile ilgili henüz bir bilgisi olmadığını belirterek şunları söyledi: "Biz burada adaklık kurban satıyoruz. Devamlı buradayım. Burada pazartesinden pazartesine pazar kuruluyor diğer günlerde ise hayvan gelmiyor. Buraya civar köylerden İnegöl'den, Orhaneli'nden, Keles'ten her yerden hayvan geliyor."
Kendilerine henüz bir tebligat olmadığını anlatan Keskin, "Geçen hafta İnegöl ve Kemalpaşa pazarı kapanmış ama buraya henüz bir duyum almadık. Kapanma gibi bir durum olmadı burada. Eğer kapanırsa giriş çıkışlar yasak oluyor." ifadelerini kullandı.
ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
Halk arasında tabak hastalığı olarak bilinen, bütün çift tırnaklı hayvan türlerinde görülebilen bulaşıcı bir hastalıktır.
Aft Humması, ayak-ağız hastalığı (foot-mouth disease) isimleri de kullanılmaktadır.
Sığırlar, domuzlar, koyunlar ve keçiler hastalığa çok çabuk yakalanırlar. Bunun yanı sıra hayvanat bahçesindeki bazı hayvanlarla doğal hayattaki kirpi, fare, ceylan gibi hayvanlar da hastalığa yakalanabilmekte.
Öncelikli olarak hayvanın ağız içi, tırnaklar, memeler, işkembe de çeşitli (kesecikler) yaralarla karakterizedir. Hayvan, yaşına ve cinsiyetine göre hassasiyet gösterir. Şap hastalığının etkeni bir virüs olup, birbirinden farklı 7 tipi mevcuttur. Bunlar A, O, C, Sat 2, Sat 3 ve Asya 1 Tipi olarak adlandırır. Tiplerin içinde ayrıca çok sayıda alt tipler mevcuttur. Koruyucu aşılar buna göre hazırlanır.
Bulaşma
Hasta hayvanların sağlamlara teması, idrar, gübre, süt, sparma ile bulaşma olur. Ayrıca hastalık etkeninin bulaşmış olduğu deri, yem, yataklık, ot, su, bakıcı, nakil vasıtaları, hastalıklı etlerden yapılan salam, sosis, gibi ürünler ile fare, kuş, yılan, kaplumbağa, gibi taşıyıcılarla da bulaştırma mümkündür.
Şap, sürüler arasında direk temas ve havadaki virüsün teneffüs edilmesiyle bulaşıyor. Sap virüsü, karada rüzgar yoluyla kilometrelerce uzaklara taşınabiliyor. Suda ise mesafe daha da artıyor. Hasta hayvanların hareket etmesi şapı ayrı sürülere bulaştırabiliyor. Araçlar, aletler, tarım ürünleri ve insanlar da taşıma görevi görüyor. Virüs uzun süre etlerde,iliklerde, iç organlarda ve pastörize edilmemiş ürünlerde yaşayabiliyor.
Hastalık Belirtileri
İçi su dolu kabarcıklar ilk belirtiler. Diğer belirtiler arasında ise topallık, uyuşukluk, iştah kaybı ve sütten kesilme bulunuyor.
Hastaların ağızlarından ip gibi salya akar, ateş 40 -41 C, ağız şapırdatması ve sütten kesilme, dilinde, dişetlerinde, dudağın iç kısmında mercimek veya fındık büyüklüğünde su keseleri (veziküller) görülür. Takip eden günlerde ayak tırnak aralarında, memelerde, boynuz diplerinde, burunda enfekte yaralar oluşur.
Kültür ırkı sığırlarda ve körpe buzağılarda hastalık çok çabuk seyreder. Hastalık belirtileri tam olarak meydana çıkmadan solunum güçlüğü ve kalp yetmezliğinden aniden ölebilirler.
İnsanlarda Hastalık Belirtileri
Hastalıklı hayvanların sütünü içen küçük çocuklarda, bulaşık yer ve eşyaları kullanan yetişkinlerde de ağız, göz ve parmak aralarında küçük su kesecikleri görülebilir.
İnsanlar için tehlikeli olmadığı düşünülmektedir. İngiltere de 1966 yılında, insanda sadece bir vakaya rastlandı. Nezlenin belirtilerine benziyordu ve ellerde kabarcıklar oluşmuştu.
İnsanlar, virüsten etkilenmiş bir hayvanın etini tüketmekle veya diğer insanlardan hastalığı kapamaz.
Etkenin (Virüsün) Dayanıklılığı:
1) Direkt güneş ışınları karşısında kısa zamanda harap olur.
2) Isıya dayanıksız olup, 60- 65 oC de, 30 dak. 85 oC de ise derhal ölür.
3) Çevre şartları: Etken, kuruluğu, soğuk ve karanlığı sever
4) Sığır derisi ve kıllarda, 4 hafta; Lastik çizmelerde, 14 hafta; Samanda, 15 hafta; Toprakta, 4 hafta; Kuru otlarda ve danelerde, 5 ay hastalık yapma gücünü korur.
5) 1 / 2000 lik konsantre formol; % 3-5 Çamaşır Sodası; % 4-5 lik Sodyum Karbonat (Soda); 1 / 10 oranında sulandırılmış sirke yahut %4 lük Alkol; 1 / 200 lük Potasyum Permanganat; 1 / 250 lik lodophore gibi antiseptiklere karşı hassastırlar.
Hasta hayvanların ağız, ayak ve memelerinde meydana gelen yaraların çabuk iyileşmesi için yukarıdaki antiseptiklerle yıkanması yanında, güçlü antibiyotikler ve pomatlar tatbik edilerek iyileşme hızlandırılır.
Sürü tedavilerinde, ahırın kapısına 15 -20 cm derinlikte uygun uzunlukta beton havuzlar yapılarak, içerisine %2 lik çamaşır sodası veya %5 lik formolün göz taşı doldurarak hayvanlar içerisinden geçirilir.
Hayvanlarda Koruyucu Önlemler:
1. Bir yaşına kadar olanlara 4 ayda bir, bir yaşından sonra 6 ayda bir kombine aşılar yapılmalıdır. Aşılar soğuk zincir içerisinde taşınmalı ve kurallara uygun tatbik edilmeli
2. Yeni satın alınan hayvanlar en az 10 gün karantinaya alınmalı.
3. Ahırlara hayvan bakıcısından başkasının girmemesi, bakıcının ahırda özel elbise, çizme kullanması
4. Sağım öncesi ve sonrası malzemelerin mutlaka sıcak su ile yıkanması
5. Hastalıklı bölgelerden asla hayvan alınmamalı
6. Ölen hayvanların yakılarak yahut derin çukurlara gömülüp üzerine kireç dökülmeli, kullanılan, malzemeler 70-80 oC kaynatılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.