Bursa, son hızla uyuşturucu ve fuhuş batağına saplanıyor. Herkesin gözleri önünde cereyan eden bu duruma, nedense seyirci kalınıyor. Özellikle Bonzai kullanımında Türkiye'de ilk üçe giren Bursa, maalesef fuhuşta da ilk sıraları kimseye kaptırmıyor. İstanbul başta olmak üzere, komşu illerden hafta sonları için fuhuşa gelenlerin sayısı bir hayli fazla.
Bursa'da uyuşturucu kullanma yaşının 9'a düştüğünü, bir süre önce Bursa milletvekili Ceyhun irgil TBMM gündemine taşımıştı. Kentimizde 3 bin 500 uyuşturucu bağımlısı öğrenci var. Bu sadece kayıtlı olanlar. Öğrenci olmayanlar ve kayıt altına alınamayanları da hesaba katarsak, bu sayı on binlerle ifade ediliyor.
Bursa'da 3-5 lira veren herkes, kolayca Bonzai denen lanete ulaşabiliyor. Her gün onlarca kişi komaya giriyor. Polislerin artık, 'Bilinen şahıs' diye anons ettiği genç bağımlılar, parklarda, sokaklarda yerlere yığılıyor. Sayıları o kadar çok ki, ne polisler, ne de 112 sağlık ekipleri şikayetlere yetişemiyor.
Kanberler Mahallesinin kamulaştırılmasıyla doğan zaafiyet de, çocuklarımızı uyuşturucu ve fuhuş tezgahının içine çekiyor. Recep Altepe'nin memleketin başına bela ettiği bu kamulaştırmanın ardından, Yıldırım'ın her tarafı, 'Kanberler Mahallesi'ne dönüştü.
Bursa'daki fuhuş vakalarının sayısı da, uyuşturucudan geri kalır değil. Görükle, Çarşamba, Doğanbey TOKİ konutları gibi yerlerin neler çağrıştırdığını hepimiz biliyoruz. Buralarda, gayri ahlaki işlerin döndüğünü, eskortların buluşma yeri olduğunu bilmeyen yok. Burada oturan ailelerden imkanı olanlar mahallelerini terk etti. Mecburen kalanlar ise, çocuklarını bu kişilerden korumak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor.
Kentin en işlek caddelerindeki iş hanlarının bodrum ve teras katlarında kafe adı altında nargile ve masalara kons hizmeti veriliyor. Akşam 22.00'den sonra Merinos ve Çarşamba bölgesinde travestiler grup halinde fuhuşa çıkıyor.
EFKAN ALA BU İŞE EL ATMALI
'Evliyalar Şehri Bursa' bir yandan fuhuş, bir yandan uyuşturucu kuşatması altında. Emir Sultan türbesinin merdivenlerinde Bonzai'den sızan gençleri mi söyleyelim, türbelerin dibine kadar ulaşan 'günlük kiralık' fuhuş evlerini mi...
Kenti yönetenler bu konuda neden sessiz kalıyor, önüne geçmek için daha ne bekliyorlar? Örneğin, belediye başkanları, milletin artık görmekten bıktığı kendi fotoğrafları yerine, bu konuda uyarıcı yazıları bilbordlara neden koymuyor?
Bursa'da daha fazla geç kalınmadan bu iki illet hakkında topyekün bir mücadele başlatılmalıdır. Bu konuda en büyük umudumuz, kararlı ve taviz vermez kişiliğiyle bilinen İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala'dır. Sayın Bakanın, Bursa'da ilgililerle acil bir toplantı yaparak, bu bataklığın kurutulması için emir ve talimatlarını vermesiyle, yeni bir sayfanın açılacağına inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.