Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Vural Öten, yanlış kombine edilerek tüketilen besinler hakkında bilgi verdi. Hangi besinin tüketildiğinden çok, besinin neyle kombine edilip tüketildiği ve nasıl tüketildiğinin çok önemli olduğunu belirten Öten, “Örneğin protein kaynağı bir yiyecek, kırmızı et, yumurta, bunları kalsiyum kaynağı olan süt, yoğurtla beraber tüketmek, içerisindeki demirin emilimini engelleyebilir.
Mesela kırmızı etin yanına ayran içmemiz, yoğurt yememiz demirin emilimini etkileyebilir. Demir eksikliği olanların dikkat etmesi gereken bir konu. Ya da kahvaltıda yiyeceğimiz bir yumurtanın yanında süt içmek, yumurtanın içerisindeki demirin emilimini engelleyebilir. Demirin daha çok emilebilmesi için yanında C vitamini kaynağı olan bol limonlu yeşillikler, salatalar ve sebzelerin tüketilmesini öneriyoruz.
Bunun dışında mesela balıkla yoğurt yenmez diye bilinir. Ancak balık tazeyse yenilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Balık tazeliğini kaybettiği sürece içerisindeki histamin içeriği de artar. Histamin yoğurtta da bulunan bir maddedir ve balık tazeliğini kaybettikçe histamin içeriği arttığı için alerjik reaksiyonlar, zehirlenmeler, histamin zehirlenmesi dediğimiz durum ortaya çıkabilir. Ama taze balıkta bu söz konusu değildir, yoğurtla beraber de tüketilebilir. Kuru baklagilleri, tahıllarla tüketmek de çok önemlidir. Kuru fasulye, nohut, mercimeği, pirinç, makarna, bulgur pilavıyla tükettiğimiz zaman iyi bir protein içeriği oluşturmuş oluyoruz. Eksik aminoasitler birbirini tamamlıyor. Dolayısıyla bunları beraber tüketmek bizim kültürümüzde de yer alıyor, oldukça faydalıdır” dedi.
Yemeklerin üzerine hemen meyve yenilmemesi gerektiğini kaydeden diyetisyen Öten, "Meyvenin içerisindeki polifenoller yemeğin içerisinde bulunan proteinlerin sindirimini engelliyor. Aynı zamanda eğer o yemeği nişastalı sebzelerle tükettiysek, meyveler fermantasyona uğrayabiliyor, şişkinlik, mide yanması gibi problemlere neden olabiliyor. Yemeklerin hemen üzerine çay, kahve içmekte önerdiğimiz bir durum değil, içerisinde polifenolik maddeler var. Bunlar yine yemeklerin içerisindeki minerallerin emilimini etkiliyor. En az 1-1.5 saat sonra çay kahve içilmesini öneriyorum” şeklinde konuştu.
Bazı besinlerin çeşitli kanserleri yenmede yardımcı olabileceğinin altını çizen Beyza Vural Öten, “Domates çok yaygın kullandığımız bir sebze. Domatesin içerisinde likopen var. Ancak likopenin açığa çıkabilmesi için domatesin işlem görmüş olması gerekiyor. Likopenin de iyi emilebilmesi için mutlaka yağ kaynağıyla beraber tüketmek gerekiyor. Üzerine zeytinyağı gezdirmek gibi mesela. Zeytinyağı gezdirilebilir, yanında başka yağ kaynakları kullanılabilir. Prostat kanseri koruyucusu likopenin de işlev görebilmesi için mutlaka yağ kaynağına ihtiyacı vardır. Brokolide yine çok iyi bir kanser savaşçısıdır. Brokoliyi de çiğ tüketmek yerine daha çok buharda pişirdiğimizde, yani çok kısa sürede buharda, suyla temas etmeden, haşlamadan pişirdiğimizde kanser savaşçısı sülforafan maddeler ortaya çıkacaktır. Brokoliyi de bu şekilde tüketmek gerekir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.