AK Parti’ye yönelik yaptığı araştırmalarla bilinen ANAR Araştırma Şirketinin anketine göre,AK Parti seçmeninin yüzde 35'i, MHP seçmeninin ise yüzde 50'si "Evet" demeyecek.
AK Partili Beşir Atalay'ın kurduğu ANAR'ın araştırmasından, siyasi çevrelerde bomba etkisi yaratacak bir sonuç çıktı. ANAR Araştırma Şirketi'nin Genel Müdürü İbrahim Uslu, RS FM’de 'Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle' programında anket sonuçlarını deperlendirdi.
ANAR Araştırma'nın Genel Müdürü İbrahim Uslu, yapılan anketlerin sonuçlarına göre en büyük riski AK Parti'nin aldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bu referandumda en büyük risk AK Parti'nin aslında. Diğer partilerden biraz MHP'nin riski var ama bütün risk AK Parti'nin. Eğer hayır çıkarsa başka sonuçlar doğurur, çok küçük bir farkla geçerse başka bir sonuç doğurur, rahat bir farkla geçerse başka sonuçlar doğurur. Mesela CHP, sonuç ne olursa olsun fazla etkilenmez. Parti için bütünlük, söylem birliği, lider taban ilişkisi açısından baktığınızda CHP'nin bir riski yok. HDP'nin'de bir riski yok ama AK Parti ve MHP'nin riski yüksek. Bütün riski üstlenen evetçi partiler, bütün risk parlamentoda bu projenin sahipliğini yapan partilerin üzerinde. O yüzden de tedirginler."
"AK PARTİ'NİN YÜZDE 35'İ HAYIR DİYOR"
"AK Parti tabanının yüzde 65'i, evet oyu vereceğini söyledi ama yüzde 35'i, Ocak ayı başında yaptığımız araştırmada henüz evet oyu vereceğini söylemiyordu. Bu bir gösterge, ama bunların bir kısmı illaki evet oyuna dönecektir ama ne kadar kısmı 'evet' demeyecek 'hayır' diyecek ya da sandığa gitmeyecek. Onlar referandum sonuçları üzerinde çok etkili olacağı için, mesela HDP'nin yüzde 10'unu sandığa gitmediği zaman 1 puana tekabül ediyor ama AK Parti'nin yüzde 10'u 5 puana tekabül ediyor. Şimdi arada böyle bir dramatik fark var. O yüzden AK Parti ilk önce kendi tabanı üzerinde ince ince çalışmak ve işlemek zorunda. Sadece kendi tabanı da yetmiyor, aynı zaman da MHP'nin tabanında bazı sorunlar var. Bir şekilde orayı halletmesi gerekiyor. Küçük partilerin parlamentoda temsil edilmeyen seçmenleri var, oraya yönelik başka bir dil geliştirmesi gerekiyor. Bir taraftan kullanacağı dil, MHP tabanını rahatsız etmezken bir taraftan da kendi içindeki Kürt seçmenlerini de, HDP'den alınması muhtemel evet oylarını verecek seçmenleri de rahatsız etmemesi gerekiyor."
"HDP'NİN YÜZDE 20'Sİ ‘EVET' DİYOR"
HDP'den gelecek muhtemel oylardan emin olmamakla birlikte bir destek olduğunu belirten Uslu'ya göre HDP seçmenin evet yanıtının samimiyeti konusunda 'tedirginlikler' var. Uslu, tespitlerinde şubları savundu:
"Şu an ki araştırmalarda, HDP'den yüzde 15 ila 20 arasında bir kitle ‘Evet oyu vereceğim' diyor. Bu biraz daha yüksek de olabilir. Yada bunlar resmi görüşlerini söylemiş olabilirler oran bu kadar yüksek de olmayabilir, bunu anketlerle anlamak zor. Çünkü bölgede iki kere OHAL koşulları var. Sıcak çatışmaların yaşanması yakın zamana kadar söz konusuydu ondan dolayı bir tedirginlik var. Bir de gerçekten bir OHAL var. Dolayısıyla oradaki seçmen evet-hayır derken ya da sandığa gitmeyeceğim derken, kendince en problemsiz cevabı mı veriyor, yoksa gerçek kanaati bu mu, anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Bizim en fazla sürprize uğrama olasılığımızın olduğu bölge Güneydoğu'da yaşayan Kürtler. Batı da yaşayan Kürtler için böyle bir tedirginlik yok tabi. Güneydoğu'daki Kürtler için yanılma payımız yüksek ama HDP seçmeninin yüzde 15'i evet oyu vereceğini söylüyor."
'MHP'NİN YÜZDE 50'Sİ ‘HAYIR' OYU VERECEK'
İbrahim Uslu'nun verdiği oranlara bakılacak olursa aslında MHP içinde durum pek farklı değil. Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim çalışmamızda MHP'nin yüzde 20'si henüz ‘evet' diyordu, yaklaşık yüzde 50'si ‘Hayır' oyu vereceğini net bir biçimde söylüyordu. Bu da bizi yanıltmadı çünkü zaten anayasa değişiklik paketinden bağımsız olarak MHP tabanının yarısı mevcut MHP yönetimine sempatiyle bakmıyor. Onlar rakip MHP adayını destekliyorlardı ve partinin üst yönetiminde bir değişiklik olmasına inanıyorlar. Bu nedenlerden dolayı MHP tabanında bir çatlak var. Şimdi Devlet Bahçeli ve MHP yönetimi orda ki bütünleşmeyi ne ölçüde sağlayacak onu kestirmek zor. Ama benim tahminim MHP tabanının büyük bir çoğunluğunun hayır oyu vereceğini düşünüyorum. Çünkü anayasa paketi öncesi yaşanan sorunlar aynen devam ediyor. O yüzden seçmeninin tavrında bir değişiklik olmasında için de bir gerekçe yok. Kongreleri olur, parti içi demokrasi olur, bütün kesimleri kucaklayan yeni bir parti yönetimi kurulur o zaman parti bütünleşmesini sağlarsınız. Ama üst yönetimle sorunları olan seçmenin sorunları devam ediyor. Bir de bunun üzerine anayasa paketi var ve orada MHP tabanının destek vermesi bekleniyor ama onların ikna olması hiçbir neden yok işin doğrusu. MHP lideri Bahçeli evet oyunun gerekçesini çok iyi anlatsa bile bu kitlenin çok az bölümünü ikna edebilir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.