• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 8 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 14 °C

Böbrek taşı sessiz de seyredebilir

Böbrek taşı sessiz de seyredebilir
Böbrek taşı riskine karşı suyu bol tuzu az tüketin...

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Adnan Gücük, böbrek taşlarının ağrılı ya da taşın yeri ve boyutuna bağlı olarak sessiz seyredebileceğini belirterek sıvı tüketiminin önemine vurgu yaptı. 

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Adnan Gücük, böbrek taşı olarak bilinen üriner sistem taşlarının, böbreklerde veya idrar yollarında oluşan sert, kristalize yapılar olduğunu ve idrar yolu boyunca ilerleyerek böbreklerden mesaneye kadar herhangi bir noktada tıkanmaya neden olabileceğini anlattı. Başlıca nedenlerinin yetersiz sıvı alımı, diyette yüksek miktarda sodyum, hayvansal protein, oksalat, kalsiyum alınması ve genetik faktörler olduğunu belirten Prof. Dr. Gücük, daha az görülen nedenlerin ise özellikle gut ve osteoporoz gibi hastalıklarda da görülen kalsiyum, oksalat ve ürik asit metabolizması bozuklukları, idrar yolu enfeksiyonları ile hareketsiz yaşam olduğunu ifade etti. 

Prof. Dr. Gücük, böbrek taşlarının yaş ve cinsiyet gözetmeden herkeste görülebileceğini ancak ailesinde taş hastalığı olan erkeklerde, obez ve yetersiz su tüketimi olanlarda daha çok gözlendiğini söyledi. Ayrıca 20 ila 50 yaş arası erkekler, aşırı terleyen ya da yüksek ısıda çalışmak zorunda olanlarda, yeterli sıvı tüketmeyen kişiler, gut hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalığı ve diyabet gibi hastalığı olanların böbrek taşı açısından daha yüksek risk altında bulunduğunu dile getirdi. 

“Hiç belirti vermeden sessiz de seyredebilir” 

Böbrek taşının genellikle sırtın alt ve yan bölgesinde olup kasığa doğru yayılan ani ve şiddetli ağrıya neden olduğunu, beraberinde bulantı, kusma, idrara sık çıkma, idrar yaparken yanma, idrarda kanama gibi belirtilere; enfeksiyona yol açtıklarında ise titreme, terleme, ateş gibi şikayetler gözlemlendiğine değinen Prof. Dr. Gücük taşların boyutuna ve bulunduğu yere göre tamamen sessiz ve şikayetsiz bir şekilde seyredebileceği konusunda da uyarıda bulundu. 

“Taş oluşumunu azaltan beslenme değişiklikleri gerekir” 

Vücutta yeteri kadar su olmadığında idrarın daha yoğun atılmak durumunda kalınarak böbrek taşı riskinin arttığının altını çizen Prof. Dr. Gücük, “Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesiyle taş oluşumu engellenebilir ya da azaltılabilir. Günlük 1,5 ila 2 litre idrar çıkartacak kadar su tüketilmeli. Tuz tüketimi özellikle işlenmiş gıdaların, tuzlu atıştırmalıkların ve hazır yemeklerin azaltımı ile günlük 5 gramın üzerine çıkmamalı. Ispanak, çilek, fındık, çikolata, çay oksalat içerikleri nedeni ile sınırlanmalı. Kalsiyum içeren gıdalar normal miktarlarda tüketilmelidir, kalsiyum takviyeleri kontrolsüz bir şekilde kullanılmamalıdır. Kilonuza dikkat etmek ve düzenli egzersiz yapmak da ayrıca çok önemlidir” diye konuştu. 

“Bazı küçük taşlar kendiliğinden düşebilir” 

Bu hastaların genellikle ağrı olduğunda acil servise, ardından üroloji hekimine başvurduklarını belirten Prof. Dr. Gücük, idrar, kan ve görüntüleme testlerinin ardından taşın yeri, boyutu, oluşturacağı muhtemel hasar, hastanın genel sağlık durumu ve aciliyetine göre tedavinin planlandığını söyledi. Bazı küçük taşların ya kendiliğinden ya da yardımcı ilaçlar ile düşebileceğine değinen Prof. Dr. Gücük şunları ifade etti: 

“Kendi başına düşemeyecek taşlar için vücut dışından ses dalgası (ESWL) ile taşlar kırılabilir ve küçük parçalar halinde atılması sağlanabilir. Bu yöntemden fayda göremeyecek hastalar için son derece gelişmiş endoskopik taş kırma ve alma yöntemleri uygulanır. Bunlar içerisinde üreteroskopi ve lazer, perkütan nefrolitotomi gibi yöntemler vardır. Bunlarda temel maksat idrar yollarından küçük endoskopik cihazlar ile girip taşların toz haline getirilmesi, ya da küçük parçalar halinde kırılıp dışarı alınması esasına dayanır. Son yıllarda holmium lazer teknolojisi, mini-perkütan nefrolitotomi ve endoskopik kombine intrarenal cerrahi gibi yöntemlerle günübirlik ya da 1-2 gece hastanede kalış süreleri ile bu taşlar temizlenir ve hastalar bu şikâyetlerinden kurtulabilir.” 

Tüm bu tedavilere rağmen böbrek taşlarının tekrarlayıcı nitelikte olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gücük önleyici tedavi için “yeterli miktarda su içmek, tuz miktarını kısıtlamak, sağlıklı diyet uygulamak, egzersiz yapmak” gerektiği ve yılda 1 kez doktor kontrolü yapılması konusunda uyarıda bulundu. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43