Son günlerde Yunanistan'la yaşadığımız gerginlik önümüzdeki günlerde daha da artacak gibi duruyor. Deccalizm'in gazına gelen şımarık oğlan, kazma saplarıyla denize döküldüklerini unutmuş olamaz herhalde! O nedenle yaşanan gerginliklerin iç politikalara yönelik olduğu düşüncesi daha ağır basıyor.
Ama hangi taraftan bakarsak bakalım, Deccalizm aklının bizle ilgili planlarını görmemek, en hafif deyimle ahmaklık olur. Aslında plan tamamen küresel olsa da, Türklerle ezelden, ayrı bir hesapları var. O nedenle özel ilgi gösteriyorlar.
Kadim Türk kültürünün gücünü bildikleri için ilk hedefleri bu şuuru ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar oluyor. Bu yönde ortaya koydukları planlarını, sabırla ilmek ilmek işliyorlar.
Duruma dünden razı olan bizler, önümüze aydın diye çıkarılan tüm cahil ve hainlere maalesef inandık, inanmaya devam ediyoruz.
Basit bir kaç örnekle anlatırsak; 'kocakarı ilaçları' denilerek, kadim şifa bilgilerimizi nasıl da sıfırladılar bir düşünün. Sadece kaynatıp içeceğimiz bir otla 2 günde iyileşecek küçük bir gribal rahatsızlık için, Deccalin şirketinden bir poşet ilaç satın alıyoruz. Yalnız bununla kurtulmuyoruz tabi. Birde o bir poşet ilacın verdiği zararların ilerde nasıl çıkacağını, o zararları telafi etmek için neler ödeyeceğimizi de bilmiyoruz...
Yine kadim Türk inancının temel taşlarından olan, kanaati, nasıl kaybettiğimize bir bakın. Sırf daha fazla verim almak için tohumu, ilacı, gübresi derken elimize geçen tüm parayı onlara verir olduk. Sadece paramızı alarak bırakmadılar yine. En acısı, kendi elimizle kendi evlatlarımızın genetiğiyle oynar olduk!
Doğayı kutsal bilen, kendi evini inşa ederken üstüne mutlaka bir kuş yuvası yapan insanlardık. İzlettirilen Televolelerle aklımız başımızdan gitti. Hep beraber maddeye koşar olduk. Biyolojimize uygun olmayan betona hücum ettik. Gözümüz doymadı. Daha çok, daha çok betonlaştık. Ağacı kestik, hayvanı öldürdük.
Bu örnekleri daha çok arttırabiliriz. Fakat kaybolan kültürümüzle ilgili hangi örneğe bakarsak bakalım, bu işten Deccalizm'in karlı çıktığını göreceksiniz.
Şimdi ülkemizin içinde bulunduğu sosyal duruma ve içimizdeki hainlere bakarak, oyun kurucuların planlarının bugüne kadar yolunda gittiğini söyleyebiliriz. Ama nihai hedeflerine ulaşamayacaklarının da bilincindeyiz.
Çünkü, her milletin olduğu gibi Türklerin de genel özellikleri vardır. Bunlara, iyi yada kötü bir çok örnek verebiliriz. Ama tüm dünyanın kabul ettiği en temel özelliğimiz, savaşçı bir millet oluşumuz!
Yani Türkler kazma sapıyla da olsa savaşır. Kadınıyla, çocuğuyla beraber savaşır. Teslim olmaz, boyun eğmez, kafese girmez öylece. Zaten o nedenle Bozkurt, ezelden beri sembolüdür bu milletin!
İşte bu temel özelliğimiz, bu şeytani aklın hedefe ulaşmasının önünde dağ gibi durmaktadır.
Sonuç olarak, uyanışa geçen Türk kardeşlerim için iyi, Deccalizm ve hainler için kötü bir haberim var.
İyi haber şu; "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."
Kötü haber ise; Korkun! Türkler uyanıyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.