Rap müziğin yükselen ismi, son zamanlarda büyük kitlelerce çok sevilen genç yeteneklerinden Ezhel, RedBull.com'a konuştu. Ankara'nın Hip hop sahnesinden, kendi gelişiminden ve Rap müziğin özgürlüğünden bahseden Ezhel, "Ben ne söylemek istiyorsam çekinmeden söyleyebilmeliyim"
Türkiye'nin Hip hop dünyası geçtiğimiz yıllar boyunca büyük şehirlerin kalbinde, sokaklarda ve dinleyenlerinin kulaklarında büyüdü. Bu o kadar çeşitli ve üretken bir dünya ki senelerdir enerjisini hiç kaybetmeden kendi camiasına yeni isimler kazandırdı. Ezhel de o isimlerden biri.
Asıl adı Serkan İpekçioğlu olan Ezhel 1990 doğumlu, bir dönem Ais Ezhel ismini kullanan genç sanatçı şimdiyse sadece Ezhel adını kullanıyor. İlk albümü Müptezhel'i geçtiğimiz Mayıs ayında yayınladı. Üzerinden aylar geçmesine rağmen halen en çok dinlenilenler arasında yer alan albüm, Ezhel'i başarıya ulaştırdı. Ankara'nın dışında da sahne aldığı mekanları tıklım tıklım dolduran genç sanatçının yıldızı gün geçtikçe parlıyor.
Ankara'da Kızılay'da Karanfil sokak vardı, orası Rap'çilerin buluşma mekanıydı. Orada buluşulurdu. Takılan insanların giyimlerini görüyordum, Rap yaptıklarını duyuyordum. Ben de bu müziği seviyorum, bu ortama sızmalıyım dedim. Yavaş yavaş gittim yanlarına. Graffiti'ciler, Rap'çiler, dansçılar bir arada takılıyorlardı. Graffiti de yaptım, dans etmeye de çalıştım. Aslında hip hop kültürüyle yaşamaya çalışan, onu kavramak isteyen herkesin geçtiği yollardan geçtim.
O zaman tanıştığınız ve şimdi piyasada olan kimler var?
Çekirdek camiadan şu an hala aktif rap yapan isim saymak zor. Ama Aga B var tabii, o benden bir iki yaş da büyük hatta, o benden önce geçti o yollardan.
İlk dinlediğin, daha doğrusu severek dinlediğin, hayranlık duyarak dinlediğin yerli isimler kimlerdi?
Nefret, Yener, Silahsız Kuvvet gibi isimleri kasetlerden dinliyordum tabii. Onlar hep vardı, onların dışında benim zamanımda İstanbul'da Sefalet tayfası iyiydi. Şehinşah, Saian, Patron... Ben ilk başladığım dönemlerde onları takip ediyordum.
Şu an yeraltı ve yerüstü arasında ince bir çizgidesin. Devamı nasıl gelecek?
Ben neysem o şekilde devam etmek istiyorum. Ana akım olmak istemiyorum. Televizyona çıkmak beni ürkütüyor mesela. O noktada artık malzeme oluyorsun gibi geliyor bana. Ben işimi yaparken bir şeylerden çekinmek, birtakım sınırların içine hapsolmak istemiyorum. Çekinmeden, korkmadan ne söylemek istiyorsam söyleyebilmeliyim. Radyoda çalmak vesaire umurumda değil. Artık internet var sonuçta, oyun biraz değişti gibi geliyor bana.
Sana duyulan sevginin yanında enteresan bir nefret durumu da var. Bu niye oldu sence?
Hiçbir fikrim yok açıkçası. Beni bu tartışmalarda en çok üzen şey, genelde bu tür eleştirilerin tek bir şarkım varmışçasına geliyor olması. Beni bir şarkı üzerinden yargılıyorlar. Ben sadece bu değilim, sırf bunu göstermek için ve yapılan tüm eleştirilere hak ettiği cevabı vermek için yeni bir şeyler yapmak istiyorum.
Ankara senin evindi artık İstanbul'dasın bu işlerini nasıl etkileyecek?
İstanbul'a geldim ve hikâye devam ediyor. Albümün yayınlanmasından şimdiye dek o kadar çok yeni duygu, yeni kavga geçti ki hayatımdan, bahsedecek birçok şey var. Bunlardan bahsederken içinde İstanbul da olabilir, Ankara da olabilir, göreceğiz. Turne esnasında Türkiye'nin farklı birçok kentini gördüm, belki de genişlemiştir bakış açım ve farklı bir noktadan bakarak yazarım.
Sezen Aksu tweet attığında 'Sercan sen ne yaptın?' dedim
Kendisine yöneltilen eleştirilerin dozajının biraz kaçtığını belirten Ezhel: Herkes sevecek diye bir kaide yok. Bunu beklemiyorum, hatta şarkılarımın bu kadar sevilmesini de beklemiyordum. Ayrıca, artık bu eleştiriler pek de umurumda değil. Hiç beklemediğim insanların sevdiğini görünce çok mutlu oluyorum. Mesela, Sezen Aksu destek için tweet attıktan sonra benim için bitti her şey. O güne dek sürekli sağa sola bakıyordum, okuyordum, 'Sercan sen ne yaptın?' diyordum, herhalde ben korkunç bir şey yaptım. Artık böyle düşünmüyorum, rahatım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.