Bayram ziyaretlerinde bizi karşılayan mükellef sofralar, çeşit çeşit ikramlar ve lezzetli tatlılar fazla kiloların yanı sıra çeşitli sağlık problemlerine de davetiye çıkarabiliyor.
Diyetisyen Yusuf Öztürk, bayram ziyaretlerde ikram edilen şerbetli, hamurlu, ağır tatlılardan uzak durulması gerektiğini hatırlatarak “Bunlar yerine meyve, kuruyemiş, sütlü, meyveli tatlıları tercih edin” diyor.
Bir ay boyunca oruç tuttuktan sonra bayramda istediğimiz her şeyi yeme arzusuna kapılıyoruz. Peki, ama bayramlar gerçekten canımızın çektiği besinleri sınırsız tüketeceğimiz, tatlı krizini bastırmamız gereken, ikramlara hayır diyemeyeceğimiz günler mi? Bu soruya “Hayır” yanıtını veren DoktorTakvimi.com uzmanlarından Diyetisyen Yusuf Öztürk, Ramazan boyunca sahur ve iftar arasında 16-17 saat boyunca dinlenen, metabolizma hızı yavaşlayan bedenimizi bayramda çok yiyerek yormamız gerektiğinin altını çiziyor.
Bayramda çok sık ve büyük porsiyonlar tüketmenin kilo artışına neden olabileceğini de hatırlatan Öztürk, şöyle devam ediyor: “Bayramda aşırı yemek yiyen bazı kişilerin kalp ritimleri izlendiğinde artış gözlenmiştir. Bu tarzda beslenen bireylerde geceleri yemekten sonra artmış insülin yoğunlaşması ve kalp nedenli ani ölümler daha sık oluşmaktadır. Aşırı yemek yiyen bazı bireylerde bilinç kaybı, yüksek kan glikoz seviyesi ve insülin salgılanması oluşabilir. Bu bireylerde büyük miktarlarda besin alımı daha yüksek otonomik aktiviteye ve insülin salgılanmasına neden olabilir.”
Güne sağlıklı bir kahvaltı ile başlayın
Diyetisyen Yusuf Öztürk, bayramı sağlıklı bir şekilde geçirmek isteyenlere şu önerilerde bulunuyor: “Kahvaltınızı günün erken saatlerinde yeterli ve dengeli bir şekilde yapın. Salam, sosis, sucuk, kızartmalar yerine yumurta veya menemen, peynir, zeytin, domates, salatalık ve yeşillikler ile tam buğday ekmeği tüketerek kahvaltınızı tamamlayın. Ziyaretlerinizde ikram edilenleri kontrol etmeye çalışın. Örneğin “Ben tatlı istemiyorum Ayşe Teyze, sarma da 4-5 tane olsa yeter! Börek de ağırlık yapıyor. Ondan da bir küçük dilim olsun. Salatayı fazla alabilirim” gibi ev sahibine yönlendirme yapabilirsiniz.”
Tatlılar ağzınızın tadını kaçırmasın
Ramazan Bayramı’na şeker bayramı demenin kulağa çok sağlıksız geldiğini söyleyen Öztürk, birçoğumuzun bayram ikramı olan tatlılar, şekerlemeler, çikolataların sanki hepsinden almak, hepsinin tadına bakmak zorundaymış hissine kapıldığını belirtiyor. Bayram ziyaretlerde ikram edilen şerbetli, hamurlu, ağır tatlılardan uzak durmanın kalp sağlığımızı korumak ve kilo problemlerinin önüne geçmek için çok önemli olduğunun altını çizen Öztürk, “Özellikle diyabet hastaları; aman dikkat! Kan şekerini hızlıca yükselten bu tatlıları tercih etmeyin. Onların yerine meyve, kuruyemiş, sütlü, meyveli tatlılar isteyebilirsiniz” diyor.
Bayramda diyet olmaz
“30 günlük oruç sonrası dönemde vücudum zaten diyet yaptı. Bayramda bana dokunmayın” diyenlerin zararlı çıkacağını söyleyen Diyetisyen Yusuf Öztürk, sağlıklı beslenerek bayramdan tat almanın zor olmadığını anlatıyor. Sağlıklı bir diyetin yeterli ve dengeli beslenerek olacağının altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Vücudunuz günlük ihtiyacı enerji ve besin öğelerinin besinlerle vücuda alınması gerekir. Besinlerin sağlıklı seçimi, besinlerin renk çeşitliliği, yapısal özellikleri, bireyin sağlık ve hastalık durumu, yaş ve cinsiyet, fiziksel aktivite ve fizyolojik (gebe ve emziklilik) durumlarına, besinlerin posa miktarına, yağ, tuz ve eklenmiş şeker içerikleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Sizin için uygun beslenme programını bir diyetisyen danışarak oluşturabilirsiniz.”
Çay ve kahveye sınır koyun
Ramazan ayı boyunca su içme alışkanlığımızı kaybettiğimizi hatırlatan Öztürk, susamayı beklemeden 2-3 saat içinde 1-2 bardak su mutlaka tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. “Bayram ziyaretlerinde ikramların yanına içecek olarak sunulan çay ve kahveyi de aşırı tüketmeyin” diyen Öztürk, fazla tüketilen çay-kahve ile alınan kafeinin çarpıntı, uykusuzluğa neden olabileceğini söylüyor. Öztürk, maksimum tüketim miktarının günde 3-4 bardak açık ve şekersiz çay ve 1-2 bardak sade kahveyle sınırlandırılmasını öneriyor.Hareketliliğini önemini de dikkat çeken Öztürk, “Her yere araçla gitmek veya asansör kullanmak zorunda değilsiniz. Yürüyerek de merdivenlerden çıkabilirsiniz. Ayrıca akşam saatlerinde 45-50 dakika yürüyüş için zaman ayırabilirseniz bu sizin için mükemmel olacaktır. Sindirim ve bağırsak faaliyetlerini iyileştirmenin yanında sizi genel sağlık da katacaktır” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.