Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, bayramda tüketilen tatlı, börek ve atıştırmalıkların kalp ve tansiyon hastalarının sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Şener, "Acil servise başvuran kalp ve yüksek tansiyon hastalarının sayısında yüzde 100 bir artış görüyoruz." dedi.
Ramazanın sona ermesine yaklaşık 10 günlük bir süre kaldı. 30 gün boyunca tutulan oruçlar, mideleri dinlendirdi, kalori alım miktarları azaldı. Ramazanın sona ermesiyle başlayan bayramın yaz tatiliyle birleşmesi yanlış ve sağlıksız beslenmeleri artmasına da davetiye çıkardı. Bayramda tüketilen baklava ve böreklerin kalp krizini tetikleyeceğini söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener, yüksek tansiyon ve kalp hastalarını sağlıklı beslenmeleri konusunda uyardı.
Kalp hastalarında ilaçlar ve tuzsuz diyetlerle dengeyi sağladıklarını belirten Uzm. Dr. Murat Şener, bunun bayramda bozulduğunu ve hastaların sık sık acil servisleri ziyaret ettiğini söyledi.
Bayramda acil servislere gelen kalp ve tansiyon hastası sayısında yüzde yüz bir artış olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Murat Şener şunları söyledi: "Kişiler, bayramda oruç boyunca yemediklerini bol bol yemeye çalışıyor. Bol bol tuz alıyorlar. Kalp yetersizliği hastalarında tuz, ciddi bir şekilde sıkıntı yaratıyor. Vücutta tuz birlikte su tutuyor. Bu hastalarda su tutması beraberinde ödem oluyor ve nefes darlığıyla acile geliyorlar. Hastalar, nefes darlığı ve yüksek tansiyonla acil servislere geliyorlar. Bazen de bununla birlikte kalp krizi geçirip gelen hastalarımız oluyor. Özellikle bayramda acil servise kalp ve yüksek tansiyon hastalarının sayısında yüzde yüz bir artış oluyor. Çok ciddi bir şekilde acil servislerde kalp ve yüksek tansiyon hastası görüyoruz. Sıkıntıları her zamankinden çok daha ciddi oluyor. Vakalar ağır sayılar fazla oluyor."
RAMAZAN SONRASI BESLENME
Ramazan sonrasında hızlı bir şekilde normal bir diyete geçilmesini önermeyen Uzm. Dr. Şener, "Ramazan sonrası bayram sabahı yapılan ilk kahvaltının yavaş bir diyet ile az porsiyonlarla başlamasını öneriyorum. İkinci gün biraz daha normale yakın, üçüncü gün ise normal kahvaltıya geçilmelidir. 30 gün boyunca kahvaltı yapmayan bir insan hemen iyi bir kahvaltıya geçerse bunun sonuçları ağır olabilir. Özellikle kalp hastalarında kalp krizi ile sonuçlanabilir. Tansiyonlar çıkabilir." dedi.
DOLU MİDEYLE SPOR YAPILMAMALI
Dolu bir mide ile spor yapılmaması konusunda uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Şener, "Kişiler, mideler boşken daha rahat bir performans sergileyecekler. Kahvaltı sonrası değil, kahvaltıdan en az bir iki saat geçtikten sonra spor yapılmalı. Yemekten ana öğünlerin üzerinden 2 saat geçmeli. Çünkü yemek yedikten sonra yenileni sindirmek adına vücuttaki kan miktarının büyük kısmı bağırsaklar kısmına toplanıyor. Bu nedenle kalpte çok ciddi bir zorlanma oluyor. Eğer yemeğin üzerinden 2 saat geçmiş olursa dağılım normale döndüğünden çok rahat spor yapılabiliyor. Biz, kalp hastalarına oksijenli sporları, yani koşma, yüzme, bisiklet sürmeyi öneriyoruz. Koşu yapamayanlar için ise en etkilisi yüzmek." diye konuştu.
Koşmanın kalbi asla yormayacağını söyleyen Şener, "Koşu kalbi yorsaydı, sporcuların hepsinin kalbi yorgun olurdu, ancak en sağlıklı kalpler sporcularda." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.