Deniz Baykal, başkanlık sistemine ilişkin 'destek verdiği' algısını yaratan haberi yalanladı. Baykal "CHP başkanlık projesine direnmelidir, direnecektir" dedi.
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, başkanlık sistemine destek verdiğine ilişkin haber ve yorumları, yaptığı yazılı bir açıklama ile düzeltti. Baykal, “CHP, Başkanlık sistemine sonuna kadar direnmelidir ve direnecektir” dedi.
Baykal, açıklamasında gazeteci Avni Özgürel’in kendisini arayarak, “başkanlık rejimi gelirse her yerde CHP seçimi alamaz gibi bir kanaat var. Siz ne dersiniz” diye sorduğunu, kendisinin de “başkanlık rejimi gelsin mi” sorusuna değil, bu soruya yanıt verdiğini söyledi.
Baykal, açıklamasında şöyle dedi; “Elbette CHP; bu başkanlık projesine sonuna kadar ve tüm gücüyle direnmelidir ve direnecektir. Şunu unutmamak lazım ki, bu ortamda başkanlık rejimi Türkiye’nin maruz kaldığı tehlikeleri büyük ölçüde arttırır. Türkiye’nin bugün her zamankinden daha çok ortak akla, kurumsal düşünme ve davranmaya ihtiyacı vardır. Halbuki başkanlık rejimi, mevcut siyasi tabloya bakacak olursak çok daha keyfi ve şahsi uygulamaların önünü açaaktır. Bu da Türkiye’nin içig ve dış politika sorunlarının daha da karmaşık hale gelmesine neden olacaktır.”
FRANSA ÖRNEĞİNİ VERDİ
Açıklamasında Fransa’daki başkanlık sistemi örneğini veren Baykal, şöyle dedi “Fransa’da Sosyalist Parti anayasadaki başkanlık düzenlemesine tüm gücüyle karşı çıkmıştı. Ancak başkanlık rejimi onlara rağmen geldikten sonra Mitterrand sosyalistlerin adayı olarak sonraki bir seçimde başkan seçilmiştir. Bu da kulaklara küpe olsun.”
AKP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Avni Özgürel sahibi olduğu Yeni Birlik gazetesi için Baykal’la mülakat yapmış ve “Baykal: Başkanlık değerlendirilmeli” başlığıyla yayımlanan haberde eski CHP liderinin başkanlık sistemine yeşil ışık yaktığını vurgulamıştı.
İŞTE BAYKAL’IN AÇIKLAMASI
Gazeteci Sayın Avni Özgürel beni arayarak, “Ben hayret ediyorum, Başkanlık rejimi gelirse her yerde CHP seçimi alamaz gibi bir kanaat var, Siz ne dersiniz” diye sordu. Bunun üzerine verdiğim yanıt şu şekildedir: “Makamın özelliklerine uygun iyi bir aday oylarımızı artıracaktır. Ama asıl mesele CHP'nin gerçek kimliğine uygun özündeki temel projeye sahip çıkan bir anlayışı parti olarak kamuoyunun önünde iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektir. Çünkü Türkiye'nin CHP'nin temel siyasetine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.” Dolayısıyla ben Başkanlık rejimi gelsin mi gelmesin mi sorusuna değil, bize rağmen gelirse CHP'nin ne yapabileceği sorusuna yanıt verdim. Elbette CHP, bu başkanlık projesine sonuna kadar ve tüm gücüyle direnmelidir ve direnecektir. Şunu unutmamak lazım ki, bu ortamda başkanlık rejimi Türkiye'nin maruz kaldığı tehlikeleri büyük ölçüde artırır. Türkiye'nin bugün her zamankinden daha çok ortak akla, kurumsal düşünme ve davranmaya ihtiyacı vardır. Halbuki başkanlık rejimi, mevcut siyasi tabloya bakacak olursak çok daha keyfi ve şahsi uygulamaların önünü açacaktır. Bu da Türkiye'nin iç ve dış politika sorunlarının daha da karmaşık hale gelmesine neden olacaktır. Ama şunu da hatırlatmak isterim ki, Fransa'da Sosyalist Parti anayasadaki başkanlık düzenlemesine tüm gücüyle karşı çıkmıştı. Ancak başkanlık rejimi onlara rağmen geldikten sonra Mitterand sosyalistlerin adayı olarak sonraki bir seçimde başkan seçilmiştir. Bu da kulaklara küpe olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.