Duruş bozukluğu neden bu kadar yaygın? Oturmayı kalkmayı bilmeyen bir millet miyiz?
Dik durma ve düzgün oturma alışkanlığı çocuklukta kazanılır. Ülkemizde bu konulardaki alışkanlıklarımız genelde yanlış olduğundan, çocukluk çağında gerekli bilgilendirme yapılmadığından ve uygun spor imkânı sağlanamadığından sık görülen bir rahatsızlık. Kazalar, çalışma ortamının ve yatağın uygun olmaması, ruhsal sorunlar, Aşırı kilo, görme bozuklukları da duruş bozukluğuna yol açabilir. Ailesel faktörler ve yapısal bozukluklar da nedenler arasındadır. Özellikle çocukların alışkanlık kazanmasına dikkat edilmeli.
En sık yaptığımız hata nedir?
Saatler boyu bilgisayar başında olmak. Ağır sırt çantası taşınması, okul sıralarının uygun olmaması, kızların ergenlikte fiziksel değişimlerini gizleme istekleri... Bunların tümünden vazgeçilmeli.
İdeal duruş nasıldır?
Ayaktayken baş dik ve düz, kulaklar tam omuzlar hizasında olmalı. Göğüs dik durmalı, bel ve boyundaki çukurluklar normalden az veya fazla olmamalı. Karın düz, omuzlar dik durmalı. Otururken, her iki kalçaya eşit yük binmeli, bel ve sırt dik olmalı. Yatarkense yatak sert ve düz olmalı; yastık çok alçak veya çok yüksek olmamalı, boyundaki çukurluğu desteklemeli. Çalıştığımız zamanlarda bilgisayar ekranı tam karşıda, üst kenarı göz hizasında olacak şekilde ayarlanmalı.
“Biri uyarınca düzeltiyorum ama sonra yine kambur duruşa geçiyorum” diyenler ne yapsın?
Kaslar yeterince kuvvetli değilse veya bazı kas gruplarında kısalıklar varsa dik duruşu korumak için fazladan enerji gerekir. Bu da yorgunluğa neden olduğu için kişi ilk fırsatta en rahat ettiği pozisyona döner. Eklemlere fazla yüklenilir, kas kısalıkları artar, bu bir kısır döngü. Düzenli egzersiz, duruş bozukluklarının kontrolünde atılması gereken ilk adım. Omurga sağlığını korumada en etkili sporlardan biri de yüzme.
‘Doğru’ durmak için pratik ipuçları var mı?
Ellerinizi ensede birleştirip dirseklerinizi arkaya doğru esnetebilirsiniz. Otururken omuzları yukarı doğru kaldırıp daireler çizebilirsiniz. Ellerinizi kalçada birleştirip kürek kemiklerini birbirine yaklaştıracak şekilde kolları geriye doğru çekebilirsiniz.
“Dorn metodu iyi geliyor” diyorlar...
Bel ve boyun ağrıları için önerilen tamamlayıcı bir yöntem. Bacak boylarının eşit, leğen kemiğinin dengede, omurganın hizada olmasının sağlanmasıyla bedenin kendini iyileştirdiği fikrinden yola çıkıyor. Bu, fiziksel tedavi yöntemlerinin prensiplerine benzerlik gösteriyor. Ancak doğru seçilmiş olgularda yararlı olabilir. Ayrıca kan grubuna göre beslenme önerileri de içeriyor. Bu konuda ise bilim dünyasında farklı görüşler var.
DORN METODU'NA GÖRE
5 ADIMDA BACAK BOYU EŞİTLEME
Hayat Yayınları’ndan yeni çıkan ‘Bel ve Boyun Ağrılarından Kurtulmanın Yolları’ kitabının yazarı Çağla Yüksel, duruş bozukluklarını düzeltmeye yarayan ‘Dorn Metodu’nu anlatıyor.
Sırt üstü uzanın.
Sıradan bir havluyu suyunu sıkarmışçasına kıvırın.
Tek bacağınızı dizinizi bükerek kaldırın.
Kalçaya yakın olmak kaydıyla havluyu bacak aranızdan geçirin. Tek eliniz göbeğinizin üstünde havlunun tek ucunu sabit tutar pozisyonda olsun. Egzersizi yaptığınız bacağınızla aynı tarafta olan elinizle de havlunun diğer ucunu tutun.
Bacağınızı çok yavaş bir hareketle aşağı indirirken iki elinizi de bacağınızın yere inişini zorlayacak şekilde sabitleyin. Yukarı pozisyona getirirken bacağın kendi gücünü kullanın, kollara ek iş çıkarmaya gerek yok. Bacağı indirirken midenizden bir şey atıyormuş gibi nefes verin. Her iki bacağa da en az beş kere yapın.
Bu harekette bacağın aşağı hareketi esnasında havluyla gösterdiğiniz direnç uyluk kemiğinin kalçanın içerisindeki yuvasına yerleşmesini sağlar. Yatağınızın yanında her daim bir havlu bulundurun ki sabahları kalkmadan ilk iş, geceleri de uyumadan önce son iş olarak yapmayı hatırlayın. Günde en fazla 40 saniyenizi alır.
kaynak hürriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.