Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’taki referanduma ilişkin yaptığı açıklamada, “Güvenlik, siyasi ve ekonomik tüm seçenekler zamanla devreye girecektir. Uyarılar yerini bulmamış, yanlışta ısrar devam ediyor. Bu yanlışta ısrar etmenin sonu hayır olmaz.” dedi.
Son dakika haberleri...
Başbakan Binali Yıldırım, Kırşehr'de temaslarda bulundu. Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’den brifing alan Yıldırım, çıkışta gazetecilerin Kuzey Irak’taki referandum konusundaki sorularını yanıtladı. Yıldırım, şunları söyledi:
"25 Eylül Pazartesi günü Kuzey Irak’ta bir referandum yapılması söz konusu. Referandum yanlış bir karardır. Bir maceradır. Gerekli uyarıları başından beri dostça komşu ülke olarak yaptık. Ancak görüyorsunuz ki; uyarılarımızı dikkate almadılar. Bu yanlışta ısrar devam ediyor. Bütün dünyanın karşı olduğu komşularının hiçbirinin istemediği bu yanlışta ısrar etmenin sonu hayır olmaz. Yıllarca beraber yaşamış bu topraklarda Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkesi, Arabı, Süryanisi ile birlikte bugünlere kadar geldik. Bundan sonrada devam edeceğiz. Burada huzuru bozmaya ve bir takım kişisel ihtiraslara kimsenin hakkı yoktur.
Dolayısıyla bu referandum kararı alındıktan sonra atacağımız adımları dün gerçekleştirdiğimiz Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve sonrasında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında kapsamlı ele aldık. Daha sonra bu durumu vatandaşlarımıza aktardık. Atacağımız adımlar şüphesiz komşularımız Irak’la, İran’la işbirliği içinde gerekleşecek ve bunun diplomatik boyutu, siyasi boyutu, ekonomik ve güvenlik boyutu olacak. Bunlardan hangi adımı atacağımızı biraz da sahadaki gelişmeye göre, karar vereceğiz. Dolayısıyla bütün seçenekler görüşüldü, konuşuldu ve değerlendirildi. Her şey masanın üzerinde."
MUHALEFETE TEŞEKKÜR
Başbakan Yıldırım, TBMM'nin olağanüstü toplanarak yurt dışına asker göndermeyle ilgili tezkereyi görüşerek ve onaylanacağını hatırlatırken, şöyle devam etti:
"Bu konuda desteğini açıklayan MHP ve CHP'ye teşekkür ediyoruz. Mesele; memleket meselesi olunca siyaset bizim geleneğimizde her zaman ikinci planda kalmıştır. 780 bin metrekare alanımızda milletimizi güvenliği için hiç bir maceraya asla müsamaha göstermeyiz. Doğusunda, batısında, güneyinde, kuzeyinde bu ülkenin neresinde yaşarsa yaşasın tüm insanlarımız müsterih olsun. Bu mesele Kürt kardeşlerimizin meselesi değildir. Kürt kardeşlerimiz hem kendi ülkemizde hem diğer ülkelerde huzurla yaşamaları bizim en büyük arzumuzdur. Bizim istemediğimiz birgün birisinin aklında bir şey düşüp bir maceraya kalkışmasıdır. Bütün dünyanın uyarılarına kulak tıkayarak ısrar etmesidir. Bunun tabi bir bedeli olacaktır. Bu bedeli bu kararı verenler ödeyecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.