ÇALIŞMA HAYATINDA BAĞIMLILIKLA MÜCADELE SEMPOZYUMU'NDA TARAFLAR BULUŞTU
HEDEF BAĞIMLILIKLA İLGİLİ ETKENLERİ ORTADAN KALDIRMAK
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRÜ OP. DR. ORHAN KOÇ:
BAĞIMLILIKLA MÜCADELEDE HERKESE ROL DÜŞÜYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, çalışanları etkileyen bağımlılık sorunlarını ortadan kaldırmak için kolları sıvadı. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Op. Dr. Orhan Koç, "Bağımlılık konusu, her alanda dikkatli olmamız gereken, herkesin sorumluluğu olan, mücadelede herkese rol düşen bir konudur. Bu konuda irade ortaya koyabilirsek bağımlılıkla mücadelede başarılı oluruz" dedi.
UZMANLAR SEMPOZYUMDA BULUŞTU
İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (İSGÜM) düzenlenen 'Çalışma Hayatında Bağımlılıkla Mücadele Sempozyumu', ilgili kurum ve kuruluşlardan yöneticileri ve uzmanları bir araya getirdi.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç, bağımlılık konusunun çok önemli bir konu olduğunu ve bu tür konuların ilgili tüm kesimlerin bir arada bulunmasıyla görüşülmesi gerektiğini söyledi. Koç, "Hemen hemen tüm paydaşlar buradayız. İş sağlığı ve güvenliği her alana dokunuyor. Çalışan varsa orada bizim sorumluluğumuz var demektir. 81 milyon bizim muhatabımız" dedi.
SOSYAL ÇALIŞMACI VE PSİKOLOGLAR DA ÇALIŞMALARA DAHİL EDİLMELİ
Güvenlik kültürünün gelişiminin çocukluk çağında başlaması ve tüm topluma yayılması gerektiğini vurgulayan Koç, bu konuyu güvenli okul, güvenli ev, güvenli çevre, güvenli iş yeri ve güvenli hastane gibi bütüncül bir yaklaşımla ele aldıklarını belirtti. Koç, şunları söyledi:
"Güvenli işyeri derken burada iş kazalarında önleyici tedbirler alınmış, risk analizi yapılmış, iş kazaları minimize edilmiş, bağımlılıkla mücadelenin de olduğu bir iş yerinden bahsediyoruz. İş ortamının stresi, mesai kavramının yükü ve ekonomik diğer parametrelerin bağımlılıkla ilişkisi varsa, bunları kesmeye yönelik tedbirler almamız lazım. Sektörel olarak kimya sanayisi, ilaç endüstrisi ve belli alanlarda riskler olduğunu biliyoruz. İş sağlığı ve güvenliği profesyonellerimiz ve işverenler konuya bu açıdan bakmalı ve belki bir sosyal çalışmacı ve psikoloğu da işin içine katmalı. Özellikle çağrı merkezleri gibi stresin yoğun olduğu alanlarda bağımlılık ilişkisi için araştırmalar yapıyoruz. Burada üniversitelerimize büyük roller düşüyor. Sağlık Dernekleri Federasyonu ve Genel Müdürlük arasındaki bir projeyle Kocaeli-Dilovası'nda çalışanlarda bağımlılık konusunda araştırma yapacağız. Bu çalışma örnek olacak."
HAK-İŞ'TE SİGARAYI BIRAKANA İKRAMİYE
İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (İSGÜM) Başkanı Erol Tekçe ise, oldukça önemli olan bağımlılık konusunun sempozyumla masaya yatırılacağını ve bu alandaki son gelişmelerin değerlendirileceğini belirtti. HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti de, bağımlılık denilince akla önce uyuşturucunun geldiğini, ancak sigaranın da bir bağımlılık olduğunu, hatta cep telefonu ve internetin de birer bağımlılık çeşidi olduğunu kaydetti. İş hayatındaki kayıt dışı çalışmalar, verilen ücretlerin yetersiz olması ve sürekli fazla mesaiye kalınmasının insanı yalnızlığa itebildiğini ifade eden Serdengeçti, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu da bağımlılığa yol açabiliyor. İşçilerimize, çalışanlarımıza sürekli eğitimler veriyoruz. HAK-İŞ olarak sigara konusunda hassasız. Yeni işe aldığımız çalışanlarımızın sigara içmemeleri konusunda şart getiriyoruz. Mevcut çalışanlarımıza da sigarayı bırakırlarsa 2 bin 800 TL brüt ikramiye veriyoruz. Toplu sözleşmeye bu maddeyi ilave etmeleri belki de çalışanların sigarayı bırakmasında etkili olacaktır. Bağımlılıkla mücadele eğitimle başlıyor. Düşünen analiz eden yanlışı doğruyu ayırt eden nesiller yetiştirmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde bağımlılıkla mücadele edebiliriz."
UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE, TERÖRLE MÜCADELEDİR
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, sempozyumda şu bilgileri verdi:
"Uyuşturucuyla mücadele ederken, terörle mücadele ettiğimizi de bilmemiz gerekiyor. Bu mücadelede attığımız her adım, Mehmetçiğimize sıkılan bir kurşunun engellenmesi demektir. PKK-KCK terör örgütü uyuşturucudan yılda 1.5 milyar dolar gelir elde ediyor. 2006 yılından bu yana Türkiye'de, tüm Avrupa ülkelerinden daha fazla eroin yakalandı. Uyuşturucu kullanım sıklığı dünyada 240 milyon, Avrupa'da 88 milyon, Türkiye'de ise 1,3 milyon. Ortalama kullanma yaşı ise 20. Bu yaşlar tam insanların çalışmaya başladığı dönemlerdir. Bağımlılık genç grubun sorunudur. Bir diğer ifadeyle 30 yaş altı grubun. Genellikle erkeklerin sorunudur. Eğitim seviyesi ya da kır-kent fark etmez. Her yerde olabilir. Geliri düşük kesimler en büyük hedef kitledir. İşverenlere burada çok iş düşüyor. Bu kişi bağımlı diye işten çıkarılırsa sokağa düşüp bağımlılığı artacaktır. Onun yerine bu kişi tedaviye gönderilmeli, tedaviden sonra rehabilitasyonu sağlanmalı. Bağımlılık iş yerinde bulaşıcıdır. Bir kişi bağımlıysa başkalarını da bu soruna bulaştırır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.