DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan partisinin Denizli mitinginde konuştu. Partisinin eylem planlarını tanıtan Babacan “Biz sözde değil, özde hazırız” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la arasındaki paradan altı sıfır atılması polemiğini 20 lira göstererek sürdüren Babacan “Bir imza atıver de şu paranın değeri tekrar 15 dolar olsun” ifadelerini kullandı.
DEVA Partisi altıncı mitingini on binlerin katılımıyla Denizli’de yaptı. Mitingde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan partisinin eylem planlarını tek tek kürsüden gösterdi. Babacan şunları söyledi:
‘Bunlar seçimden sonraki hükûmetin ev ödevi’
“Türkiye’de daha önce böyle bir şey yapılmadı. Bunu yapmak için kadrolara ihtiyaç var. Başka yok, yapan varsa getirsin. Bunu her alanda yapıyoruz. Seçimlerden sonra kurulacak hükûmetin ev ödevi bunlar... Sanayi Bakanı’na ‘Al, ev ödevin’ diyeceğiz. Kültür Bakanı’na ‘Al, ev ödevin’ diyeceğiz. Takvime bağlamışız, gün vermişiz. İlk 90 günde şunlar yapılacak, 360 günde şunlar yapılacak... Biz hazırız. Sözde değil özde hazırız.”
‘Kadınlar Beştepe’dekilerin tahtını alacak’
“Beştepe’dekiler kadınların ahını aldı. Göreceksiniz, kadınlar da Beştepe’dekilerin tahtını alacak. Evdeki kadının emeğini hiçe sayan, sokakları tekinsiz kılan bu iktidarı müsait bir yerde indireceğiz. Çok net söylüyorum: Devlet; şiddeti uygulayanın değil, şiddete maruz kalanın yanında olacak. Ülkemizde hiçbir kadın kendini yalnız ve çaresiz hissetmeyecek.”
‘Erdoğan 20 lirayı bankamatikten çektiğinde 15 dolar ediyordu’
“31 Aralık 2004 gecesi paramızdan altı sıfırı attık. O gece, yılbaşı gecesi Sayın Erdoğan’ın fotoğrafçılara altı sıfırı atılmış 20 liralık banknotla verdiği poz var. Alın işte bakın 20 lira. Erdoğan bunu o gece bankamatikten çekti, poz verdi. Bu 20 lira tam 15 dolar ediyordu. Bugün anca 1 dolar ediyor. Paranın içinden tam 14 dolar eksilmiş. Bu paranın içinden 14 doları kim aldı?”
‘Bir imza atıver de 20 liranın değeri tekrar 15 dolar olsun’
“Sayın Erdoğan ‘Zamanında ben imza atmasaydım, Babacan paradan altı sıfırı atamazdı’ diyor. Madem hikmet senin imzanda, at bir imza da şu enflasyonu, döviz kurunu düşürüver bakalım. Bir imza atıver de şu paranın değeri tekrar 15 dolar olsun, görelim. Erdoğan yapamaz, ağzıyla kuş tutsa yapamaz.”
‘İçime sindiremiyorum’
“Bu yıl çiftçiye ödenecek tarım desteklerinin tamamı 50 milyar. Faize ve kur farkına tam 650 milyar. Hey gidi ‘ezilenlerin hür sesi’ Erdoğan hey! Hey gidi ‘gariplere yoldaş olan’ Erdoğan hey! Ne oldu sana? Nasıl oldu da bu hale düştün? Nasıl oldu da yoksuldan toplayıp faiz lobilerine bu kadar para öder hale geldin? Gerçekten hayret. Ben faize ödenen milyarları içime sindiremiyorum.”
‘Faize ödenen parayla tam 1 milyon konut yapılabilirdi’
“Bu yıl faiz ve kur farkına verdikleri parayla, vatandaştan 5 kuruş para almadan tam 1 milyon konut yapılabilirdi. Cumhuriyet tarihinin en yüksek faiz ödeyen yönetimi olarak tarihe geçtiler. Lafa gelince ne diyorlar? Faiz lobisi. Hey yavrum hey… Faiz lobisi Beştepe’de düğün yapıyor.”
Babacan’dan iPhone kıyaslaması: Lüks değil, ihtiyaç
“Asgari ücretli bir Amerikalı 1 hafta çalıştığında son model bir iPhone alabiliyor. Avrupa’da 8-10 günlük maaş en iyisinden iPhone parası ediyor. Türkiye'de asgari ücretten hesabı yapın. Türkiye’de son model iPhone’u almak için en az 6 ay çalışmak zorunda kalıyor. Telefondan lüks olur mu? Temel bir ihtiyaç. Artık temel bir insan hakkı. Bunlar gençlere ‘Çıkar telefonunu’ diyor. Ayıp ya, utanın. Bir gence bir cep telefonunu çok gören bu zihniyete ayıp olsun.”
’Kışlık mont alabilmek için DEVA diyecek miyiz?’
“Bu haksızlık, hukuksuzluk bitsin diye DEVA diyecek miyiz? Ocakta et pişsin diye DEVA diyecek miyiz? Borca girmeden, 36 ay takside bağlamadan kışlık bir mont alabilmek için DEVA diyecek miyiz? Kadına şiddetle mücadele için DEVA diyecek miyiz? Avrupa’nın kapılarını açmak için DEVA diyecek miyiz? Seçim günü geldiğinde DEVA’nın damlasına mührü vuracağız, DEVA Partisi kadroları da Türkiye’nin yarınlarına damgasını vuracak.”
‘Bir yanda filesinin üçte birini dolduranlar, bir yanda 15 bin liraya kıyafet alanlar…’
“Ülkede lüks tüketim artıyor. İstanbul’da en pahalı fiyatların olduğu AVM’ler en çok satışı yapar hale gelmiş. Bir yandan Denizli’nin pazarında filesinin üçte birini doldurarak çıkabilen emekliler, bir yandan tanesi 10-15 bin liraya kıyafet alan insanlar… Türkiye burası. Hükûmet korkunç bir servet transferi yapıyor. Yıkılan orta direği yeniden inşa etmek bizim boynumuzun borcu.”
‘Hanenin geliri ihtiyacı karşılayamıyorsa farkı devlet ödeyecek’
“İhtiyaç sahiplerine asgari gelir desteği sağlayacağız. Dünya bunu konuşuyor. Diyelim ki 5 kişilik bir aile. Bu ailenin geçinebilmesi için ne kadar paraya ihtiyacı var? Önce o günkü şartlarda bu rakamı belirleyeceğiz. Diyelim ki 20 bin lira. Sonra ailenin mevcut toplam gelirine bakacağız. Örnek veriyorum 10 bin lira. Ailenin asgari ihtiyacıyla eline geçen gelir arasındaki farkı devlet karşılayacak. Kimsenin parti üyeliğine, kimliğine bakmayacağız. Ayrımcılık yapmayacağız.”
‘Endişeye mahal yok’
“Endişeye mahal yok. Bu seçimi; çocuğunun beslenme çantasını güçlük çekerek hazırlayan ana babalar kazanacak. Torununa küçük bir hediye bile alamayan nineler, dedeler kazanacak. Çarşıdan pazardan taneyle alışveriş yapan, açlıkla sınanan emekliler kazanacak. Asgari ücretle geçinmeye çalışan, çocuğunu okutamayan işçiler kazanacak. Enflasyonun ezdiği dar gelirli, sabit gelirli insanlar kazanacak. Sattığı malı yerine koyamayan esnaf kazanacak. Ürettikçe zarar eden çiftçiler kazanacak.”
‘Bu seçimi gençler, kuryeler, sanatçılar, KHK’lılar, EYT’liler kazanacak’
“Bu seçimi en güzel yılları umutsuzlukla, kaygıyla geçen, hor görülen gençler kazanacak. Her gün motosikletin tepesinde canını tehlikeye atarak ekmeğini çıkaran kurye arkadaşlarımız kazanacak. Konserleri yasaklanan sanatçılar kazanacak; Yargıda aklanmalarına rağmen hakları iade edilmeyen KHK’lılar kazanacak. Hak mücadelesi veren EYT’liler kazanacak. Düşüncesi, kimliği, inancı, kıyafeti, yaşam tarzı nedeniyle hor görülenler kazanacak. Bu seçimi Türkiye’nin haysiyetli insanları kazanacak.”
‘Kararsızların gözü DEVA Partisi’nin üzerinde’
“Hani bir laf var. ‘Kararsız seçmen çok’ diyorlar. Kararsızlık nedir çok iyi biliyoruz. Kararsızlık demek, eleştiri demek. Omurgalı duruş demek. Anket şirketleri kararsızları partilere şöyle dağıtıveriyor. Bir dakika durun, bu iş öyle kolay değil. Kararsızlar; ‘Ben oy vermek için kötünün iyisine, ehveni şer’e tamah etmem. Bize hakiki çözümleri sıralayın, bizi ciddiye alın’ diyor. Kararsız seçmenin gözü DEVA Partisi’nin üzerinde. Ben vatandaşın gözünün içine bakıyorum. 81 ilin tamamını dinledim, ona göre konuşuyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.