İstanbul Yeşilköy’de, ortağı olduğu balık restoranında öldürülen avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. İddianamede, cinayete neden olan husumetin 170 bin TL’lik bir alacak iddiası nedeniyle oluştuğuna yer verildi.
İstanbul Yeşilköy’de, 27 Ocak günü avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu ortağı olduğu balık restoranında öldürülmüştü. Olaya ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 61 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.
170 bin TL alacak iddiası cinayetin fitilini ateşledi
Cinayet olayının başlangıcına yer verilen iddianamede, Bakırköy'de bulunan bir dairenin Ahmet Yosunlu adına kayıtlı olduğu, bu dairenin satılması için emlakçılık yapan sanık Kerem Öztürk'e Yosunlu tarafından devredildiği anlatıldı. Kerem Öztürk’ün bu daireyi satmak için müşteri aradığı ve bu sırada dairenin bulunduğu apartmanın en üst katındaki oturan müşteki Suphi Malgaz ile tanıştığı iddianamede belirtildi. İkilinin satılacak daireye müşteri bulunması konusunda anlaştıkları da iddianamede kaydedildi. Müşteki Suphi Malgaz'ın sanık Kerem Öztürk'e 1 milyon 450 bin TL fiyat ile daireyi alıcı bir arkadaşının olduğunu söylediği, sanık Öztürk'ün 1 milyon 500 bin TL istediği ve ikilinin 1 milyon 480 bin liraya anlaştıkları iddianamede açıklandı. Müşteki Suphi Malgaz’ın anlaşma fiyatı 1 milyon 480 bin TL olmasına rağmen alıcı Ohannes Çatak’a 1 milyon 650 bin TL’ye daireyi sattığı iddianamede kaydedildi. Ohannes Çatak'ın daireyi aldığı ve müşteki Suphi Malgaz'a 170 bin TL satış komisyonu verdiği iddianamede kaydedildi. Satış işlemlerinin ardından sanıklar Kerem Öztürk ile Gökhan Karakan'ın Kapalıçarşı’ya gittikleri, burada Ohannes Çatak'ı gördükleri ve daireyi 1 milyon 650 bin TL’ye aldığını öğrendikleri iddianamede açıklandı. Daire satış fiyatı ile ilgili olarak sanıklardan Kerem Öztürk'ün Suphi Malgaz'ı aradığı kaydedilen iddianamede, "Suphi Malgaz'ın fazladan aldığı 170 bin TL’yi önce inkar ettiği, daha sonra Gökhan Karakan'ın 'bizim aradaki 170 bin liradan haberimiz yok, alıcı yanımızda ondan öğrendik bu parayı bize ödemen gerekiyor' dediği” iddianamede yer buldu.
“10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm”
İddianamede 23 Kasım 2021'de sanık Gökhan Karakan'ın müşteki Suphi Malgaz'ı arayarak “Aradaki farkı bana vereceksin” dediği ancak Suphi’nin “Farkı vermeyeceğim” dediği, bunun üzerine sanık Karakan'ın “10 bin dolara adam öldürüyorlar, seni de öldürtürüm” dediği ve aralarında tartışma çıkması üzerine sanık Karakan'ın “Ben sana ağabeylerimi göndereyim” diyerek telefonu kapattığı anlaşılmıştır” denildi.
Para tahsili için Seccad Yeşil devreye girdi
İddianamede müşteki Suphi’nin olay nedeniyle huzursuz olması ve başına bir iş gelmemesi için 60 bin TL ödemeyi kabul ettiği, sanık Gökhan Karakan’ın da ‘tamam bende işi başkalarına paslamıştım, 60 bin TL bana vereceklerdi, gerisini kendileri alacaklardı' dediği aktarıldı. Karakan’ın daha sonra müşteki Suphi’den 100 bin TL istediği belirtilen iddianamede, müştekinin bu durumu kabul etmemesi üzerine tekrardan tehdit etmeye başladığı açıklandı. Sanık Gökhan Karakan'ın sanık Seccad Yeşil'e ulaştığı ve söz konusu paranın tahsil edilmesini istediği iddianamede kaydedildi. Paranın tahsil edilmesi için sanık Seccad Yeşil'in devreye girdiği ve müşteki Suphi’yi Yeşilköy'de araştırmaya başladığı, bulamayınca arkadaşı olan sanık Kadir Yasak'a durumu anlattığı, Yasak'ın eski kiracısı olması nedeniyle müşteki Suphi Malgaz'ı tanıdığı ve olayı görüşmek için Yasak ile Malgaz'a buluşma teklif ettiği iddianamede açıklandı.
Drej Ali’nin korkutucu gücünü kullanmışlar
Sanıklardan Kadir Yasak ve Ali Yasak'ın Bakırköy ve çevresinde "Drej Ali" lakaplı öz amcası olan Ali Yasak'ın yıllardır kamuoyunda bilinen korkutucu gücünü kullanarak bölgede söz sahibi olmaya çalıştığı da iddianamede kaydedildi. Kadir Yasak'ın aile geçmişinden kaynaklı korkutucu gücünü kullanarak kolaylıkla müşteki Suphi Malgaz'ı ikna edebileceğini düşündüğü, sanık Gökhan Karakan'ın da bu iş neticesinde müşteki Malgaz'dan almayı hedeflediği 100 bin TL’nin 50 bin TL’sini Ali ve Kadir Yasak ile Seccad Yeşil'e vermeyi düşündüğü iddianamede anlatıldı. İddianamede, sanık Kadir Yasak'ın da aile geçmişinden kaynaklı korkutucu gücü müşteki Suphi üzerinde kolaylıkla kullanarak bahse konu meblağı ödettirmeyi düşündüğü için sanıklar Kerem Öztürk ve Gökhan Karakan'ın yanında yer alarak müşteki ile konuşmayı kabul ettiği bildirildi.
İstedikleri parayı alamayınca Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladılar
Bakırköy'de 9 Aralık 2021'de bir restoranda gerçekleşen görüşmeye müşteki Suphi Malgaz'ın yanında maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun da gittiği, maktulün müştekiye arka çıkması ve destek olması neticesinde sanıklar Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in müştekiden almayı hedefledikleri parayı alamadıkları iddianamede anlatıldı. Bu sebepten ötürü Kadir Yasak ve Seccad Yeşil'in maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'na husumet gütmeye başladıkları iddianamede açıklandı.
“Parayı tahsil edemeyince cinayet eylemini gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir”
İddianamede yapılan değerlendirmede “Sanıklar Kerem Öztürk ve Gökhan Karakan, söz konusu dairenin satışından dolayı müşteki Suphi Malgaz'ın Ohannes Çatak’tan 170 bin lira para aldığını öğrenmesi üzerine bu parayı müştekiden talep ettiği değerlendirilmiştir. Sanık Kerem Öztürk ile müşteki Suphi Malgaz'ın dairenin satışı konusunda 1 milyon 480 bin TL’ye paraya anlaşmış olmaları neticesinde tapu satışı gerçekleşmiştir. Müşteki Malgaz'ın Ohannes Çatak'tan 170 bin TL almış olduğu, fazla parada sanıklar Gökhan Karakan ve Kerem Öztürk'ün herhangi bir hukuki alacağı bulunmadığı, bu parayı müşteki Suphi Malgaz'dan tahsil etmek için tehdit ve baskı uyguladıkları, parayı tahsil edemeyince bu sefer Seccad Yeşil'in aracılığıyla Ali ve Kadir Yasak kardeşleri devreye sokarak parayı tahsil etmeye çalıştıkları anlaşılmıştır. Müşteki Suphi Malgaz'ın da maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu'dan yardım istemesi ve bu parayı maktule devretmesi üzerine sanıkların söz konusu parayı tehdit ve baskı yoluyla bu sefer maktulden tahsil etmeye çalıştıkları, parayı tahsil edemeyince söz konusu cinayet eylemini gerçekleştirdikleri değerlendirilmiştir” denildi.
Sanıklar Kerem Öztürk ve Gökhan Karakan'ın azmettirmesiyle, sanıklar Ali Yasak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Uğurcan Bilge, Serkan Dakman, Burak Otcuoğlu, Fatih Okan Kodak ve Abdulkadir Kara'nın maktul Şafak Mahmutyazıcıoğlu ve müşteki Suphi Malgaz'dan hukuki olmayan bir alacağı gece vakti, iş yerinde birden fazla kişiyle ve silahla tahsil etmeye çalışarak ‘nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçunu işledikleri iddianamede aktarıldı.
Maktulün kendi iş yerinde korunmasız ve açık hedef olduğunu görmeleri üzerine planı devreye soktular
İddianamede 26 Ocak günü Kadir Yasak’ın Serkan Dakman ve Seccad Yeşil ile birlikte Bakırköy’de bulunan ve sahibi Şafak Mahmutyazıcıoğlu olan balık restoranının önünden geçerken Mahmutyazıcıoğlu’nu gördükleri kaydedildi. Maktulü öldürmek için uygun anı kollayan sanıkların maktulü kendi iş yerinde korunmasız ve açık hedef olduğunu görmeleri üzerine söz konusu planı olay günü icra etmeye karar verdikleri iddianamede belirtildi.
“Güçlendiğini hisseden sanık Şafak Mahmutyazıcıoğlu’na ateş etmiştir”
İddianamenin devamında “Mahmutyazıcıoğlu’nun sahibi olduğu restorana geçen sanıklardan Kadir Yasak ile Serkan Dakman Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile görüşmek istemiştir. Bir süre sonra Şafak yanlarına gelmiştir. Ali Yasak ve Seccad Yeşil’in mekana girmesinden sonra iyice güçlendiğini hisseden Kadir Yasak önce Şafak Mahmutyazıcıoğlu’na ardından daha sonra şoförü Murat Bilmez’e ateş etmiştir” denildi. Ali Yasak’ın Mahmutyazıcıoğlu’nu dışarı doğru sürüklediği esnada Kadir Yasak’ın tekrar ateş ettiği de iddianamede kaydedildi. Sanıkların ardından olay yerinden kaçtıkları da iddianamede açıklandı. Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürülmesi olayının tasarlanarak işlendiğini belirten cumhuriyet savcısı, sanıkların planlı bir organizasyon doğrultusunda hareket ettikleri ve plana sıkı bir şekilde bağlı kaldıklarını iddianamede belirtti.
Sanık cinayetin ardından davanın zamanaşımı süresini araştırmış
Sanıkların cep telefonlarına ilişkin yapılan incelemeye yer verilen iddianamede sanık Gökhan Karakan’ın sanık Kerem Öztürk’e “Seccad masadaydı ezdiler çocuğu resmen orada. Onun da ağrına gitmiş aramış tekrar, küfürleşmişler. Şimdi Kadir abi aradı biz dedi abiyi aradık o Şafak gelecek senden özür dileyecek dedi yoksa Şafak’ı vuracağız dediler. Şafak dedi olayı çok farklı boyutlara taşıyor. Bu saatten sonra itaatsizliğin raconunu biz koymadık ama biz keseriz Kerom. Bu saatten sonra herkes akıllı olsun. O Suphi’yi de döveceğim ama şimdi değil. 5-10 veririz çocuklara döverler” şeklinde mesajlar gönderdiği aktarıldı. Öte yandan sanıklardan Fatih Okan Kodak’ın arama geçmişinde ‘cinayet davasının zamanaşımı’ şeklinde kayıtlar bulunduğu iddianamede kaydedildi.
Ece Erken Mahmutyazıcıoğlu: “Eşime karşı bu saldırıyı yapan şahısları daha önceden tanımam”
Olaya ilişkin ifadesine yer verilen müşteki Ece Erken Mahmutyazıcıoğlu ise “Şafak Mahmutyazıcıoğlu benim eşim olur. 26 Ocak günü eşim ile dışarıya çıktık. Eve geçerken eşim Şafak, Serkan Yazıcıoğlu ile buluşmak üzere telefon görüşmesi yaptı. Şafak beni eve bıraktıktan sonra şoför ile evden çıktı. Serkan Yazıcıoğlu ile birlikte Fikret Orman, Ahmet Ürkmezgil ile birlikte olacağını Şafak bana söylemişti. Ardından ilerleyen saatlerde Murat Bilmez beni aradı ve ‘yenge ben yaralandım, Şafak abi de vuruldu farklı hastanelerdeyiz’ dedi. Ben hastaneye gittim. Orada vefat ettiğini öğrendim. Ben eşime karşı bu saldırıyı yapan şahısları daha önceden tanımam. Şikayetçiyim” dedi.
“Beni yaralayan kişilerden şikayetçiyim”
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun olay günü şoförlüğü yapan Murat Bilmez ise ifadesinde, “Saat 15.00 sıralarında Şafak Bey ile evden balık restoranına geldik. Daha sonra arkadaşları olan ve şu an isimlerini hatırlamadığı iki gazeteci ve Fikret Orman geldi. 3-4 saat birlikte oturdular. Tahminen 21.00 sıralarında Fikret Orman ayrıldı. Şafak Bey gazetecilerle oturmaya devam etti. Ben ayrı bir masada tek başıma oturuyordum. Saat 00.30 sıralarında iki şahıs geldi. Şafak Bey’in yanına gelerek görüşmek istediklerini söylediler ve yanda bulunan boş masaya oturdular. Şafak Bey 5 dakika sonra şahısların masasına oturdu ve konuşmaya başladılar. 3-5 dakika sonra 2 kişi daha gelerek masaya oturdu. Kısa bir süre konuştuktan sonra ilk oturan iki kişiden birisi belinden silahı çıkartarak Şafak Bey’e doğru 2-3 el ateş etti. Benim şahıslara bağırmam üzerine bana da bir el ateş ettiler. Sol bacağımdan, baldır kısmından yaralandım. Dört şahıs olay akabinde yaya olarak koşarak kaçtılar. Ben ambulansla hastaneye getirildim. Beni yaralayan kişilerden şikayetçiyim” dedi.
İddianamede sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak’, ‘silahla kasten yaralamaya iştirak’, ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede sanıklar Burak Otçuoğlu, Fatih Okan Kodak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve Uğurcan Bilge hakkında ise ‘tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak’, ‘silahla kasten yaralamaya iştirak’ ve ‘silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs etme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi. 2 diğer sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 10 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edilirken, 8 sanık hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan 5’er yıla kadar, 1 diğer sanık hakkında ise 'suçluyu kayırma' ve 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, önümüzdeki günlerde sanıkların yargılanmasına başlanacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.